Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Artık dünyanın en büyük sorunu, kontrol edilemeyen nüfus artışı. Dünya ekonomistleri, gittikçe artan biçimde bu sorunu tartışıyorlar.
- Bu gidişle, dünyada fakirlerin nüfusu gittikçe artacak. Çünkü, fakirler daha hızlı ürüyorlar.
- Bu gidişle, Fransız-İngiliz v.s. gibi gelişmiş kültürler, 20-25 yıl gibi çok kısa bir süre içinde, yok olacaklar. Çünkü, bu kültürlerin sahipleri, kültürlerini koruyacak kadar üreyemiyorlar.
- Kısa zaman süresi içinde, gelişmiş ülkelerdeki göçmenlerin sayısı, o ülkenin kendi insanlarının sayısını geçecek. Çünkü, gelişmiş ülkelerdeki göçmenler, o ülkenin vatandaşlarından daha hızlı ürüyorlar.
- Düşünen, eğitimli, bilgili insan sayısı, oransal olarak gittikçe azalıyor. Çünkü, eğitimsiz insanlar, daha hızlı ürüyorlar.
- Müslüman sayısı gittikçe artıyor. Bu artış, Hıristiyanların Müslüman olmaları nedeniyle değil. Tek neden, Müslüman nüfusun Hıristiyan nüfustan daha hızlı ürüyor olması.
- Benzer biçimde, Kürt nüfusun, Türkiye Cumhuriyeti toplam nüfusundaki oranı gittikçe artıyor. Çünkü, Kürtler çok daha hızlı ürüyorlar.

Tartışma başladı
İngiliz Ekonomist dergisi, “Nüfus artışı yavaşlasa, her yönden daha iyi bir dünyamız olur mu?” konusunda, binlerce bilim adamı ve uzmanın katıldığı bir tartışma başlattı. Binlerce okuyucunun verdiği oyların % 70’i, “Daha az insanla, daha iyi bir dünya olacağı” fikrini destekliyor.
1800 yılında, sadece 1 milyar kişi olan dünya nüfusu, sadece 200 yıl sonra 6.8 milyar kişiye ulaştı. Resme dikkatle bakılırsa, dünyamızın bugünkü en büyük sorununun, “global ısınma” değil; “kontrol edilemeyen nüfus artışı” olduğu anlaşılıyor. Bu sorun, sadece Yerküre’nin genel sorunu değil; tek tek ülkenin de sorunu.
- Azınlıkların, ülkelerin genel nüfusuna oranı gittikçe artıyor.
- Kişi başına düşen besin, su, enerji gittikçe azalıyor.
- Eski kültürler git gide yok oluyor. “Kötü para, iyi parayı kovuyor.”
- Yıllık % 2.11 oranında nüfus artışı sağlayamayan milletler, dinler, görüşler, kültürler tamamen yok olma tehlikesinde.
- Yıllık % 1.3’ün altında nüfus artışı olması halinde ise, “yok olma” eğilimi, artık geri dönülemez biçimde gerçekleşmiş oluyor.
- Yıllık nüfus artışı, Fransa’da % 1.8; İngiltere’de 1.6; Almanya ve Yunanistan’da % 1.3; İtalya’da % 1.2; İspanya’da % 1.1. Avrupa Birliği(AB)’nde yıllık ortalama nüfus artışı ise, sadece % 1.38.

Sonuç olarak
Sadece bu nedenlerle bile:
- Türkiye’nin, AB’ye girme olasılığının zayıf olduğu varsayılabilir.
- Önümüzdeki yıllarda, hastalıklar yoluyla, kitlesel yok etme operasyonları yaşanabilir.
- Az gelişmiş ülkelerin birbirleri ile savaştırılması gündeme getirilebilir.
- Azınlıkların gittikçe büyümesi sonucunda, ülkeler kaçınılmaz olarak bölünebilir.
Dikkatli olalım!