Önceki hafta özel bir davette, ismini açıklamak istemediğim bir “Bakanımız” da vardı. Konuşmamız sırasında, dizimdeki menüsküsün tedavisi için, ertesi sabah erkenden Almanya’ya gideceğimi söyledim. Sayın Bakan, “Yaman Bey, bir menüsküs için oralara gitmenize gerek yok; benim de başıma geldi, Kabine’deki Bakan arkadaşların birkaçına da uyguladık; kesin sonuç alınan bir tedavi yöntemimiz var” dedi. “Nedir?” dedim. “Bolca kına alın, 5-6 dakika zeytinyağının içinde bekletin, bu karışıma arpa unu ilave edin, menüsküs olan dizinize sarın, bu tedaviyi birkaç gece uygulayın, bir şeyiniz kalmaz” dedi. Bir kahkaha patlatmışım. Oysa, yemekte bir ülkenin Cumhurbaşkanı da vardı. Sayın Bakan’a, “Tam Ak Parti’ye uygun bir çözüm” dedim.
Şu anda, aslında ülkemizde, “bilim” ile “kadercilik” çatışıyor. Sağlık Bakanı “Aşı, bilimsel bir gerçektir. Aşıya karşı çıkanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağım” demişti. Aşıya, bizzat Başbakan karşı çıktı. Bakan, herkesin önünde haşlanınca, olay için “bir yol kazası” dedi. “Suç duyurusunda bulunma” tehdidi de ortadan kalkınca, şimdi artık bilen de bilmeyen de domuz gribi aşısı hakkında konuşuyor.
Artık Ak Parti, “ortanın ortasında” bir parti. Hepimiz, Ak Partili olabiliriz. Ancak, bir farkla: Eğer bir yakınınız aşı olmayıp da, domuz gribi kapar ve hastalanır ölürse ve de onun ölümü için siz “kader-i ilahi” diyebiliyorsanız, işte o zaman “Gerçek Ak Partilisiniz” demektir.
Reha Poroy
Rahmetli Profesör Reha Poroy Hoca’yı 19 yıl önce, Borsa Başkanlığı görevimin ilk günlerinde tanıdım. Ben Borsa’ya geldiğimde, Reha Hoca, Borsa’nın Hukuk Müşaviri idi. Daha ben görev almadan önce patlak vermiş olan sahte Çukurova Hisse Senetleri sorunu, Reha Hoca’nın görüşleri paralelinde, tereyağından kıl çekercesine çözüldü. Borsa’nın bağımsızlığını sağlayan Sermaye Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler de, Reha Hoca tarafından hazırlanmıştı. Borsa arsasının alımı ve binanın inşaatında da, tüm anlaşmalar Reha Hoca’nın elinden geçti. Buna rağmen, vefatı sonrasında Borsa’nın vermiş olduğu bir ilan göremedim. Maalesef, ben de yurtdışında olmam nedeniyle, cenaze namazına katılamadım.
Reha Hoca ve eşi Yıldız Hanım, Nazlı-Kemal Ilıcak’ın yalısında her pazar günü bir araya gelen, “Pazar Sohbetleri” grubuna dahildi. Ben de oradaki “rahle-i tedris”ten geçtiğim için, Poroy Ailesi’ni iyi tanıdım ve sevdim. Hoca ile her görüşmemde, ondan yeni ve ilginç şeyler öğrendim. Allah rahmet eylesin.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024