Türkiye’de bankalara yatırılan mevduatın sadece yüzde 70’i krediye dönüşüyor. IMF’ye göre, bu oran tüm Avrupa’daki en düşük kredi/mevduat oranı. Şimdiye kadar ülkemizdeki toplam kredilerin yüzde 28.9’u yabancı para cinsinden veriliyordu.
Son kambiyo düzenlemesinden sonra, bu oran daha da aşağılara inecek. Öte yandan, bankalar, artık, kredi musluklarını sonuna kadar açtılar. Başbakan’ın bu konudaki telkinleri de etkili oldu.
Son 5 yılda bankalarımızın ortalama yıllık kredi artış oranı yüzde 29.8 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, kredi artış oranları Ukrayna’da yüzde 47.5, Rusya’da yüzde 34.5, Kazakistan’da yüzde 50.1, Romanya’da yüzde 47.1, Birleşik Arap Emirlikleri’nde yüzde 32.5, Çin’de yüzde 11.3, Hindistan’da yüzde 18.2, Brezilya’da yüzde 15.2, Meksika’da yüzde 11.7 oldu.
Son yıllarda bankalarımızın verdikleri kredilerdeki artış oranı dengeli ve ekonomik gelişmeyle uyumlu. Bankalarımızın 2000 krizi sonrasında çok dikkatli kredi verdikleri de göz önüne alınırsa, kredilerdeki bu artış oranı başarılı sayılır.
Bazı ülkelerde bankalar topladıkları mevduattan daha fazlasını kredi olarak verebiliyorlar. Bu durumda, ülke dışından alınan borç paralar karşılığında, dahilde kredi verilmiş oluyor. Sonuçta, bu ülkelerin bankaları, kredi riskinden başka, kur riski ve ülke riski de yüklenmiş oluyor.
Kredi/mevduat oranının yüzde 100’ün üzerinde olduğu ülkelerden bazıları şunlar: Estonya 2.1, Macaristan 1.4, Kazakistan 1.7, Polonya 1.1, Rusya 1.3, Ukrayna 2, Romanya 1.3, Birleşik Arap Emirlikleri 1.2.
Bu ülkelerde, genellikle, “cari işlemler açığı” da çok yüksek. Örneğin, Estonya’da, “cari işlemler açığı” gayri safi milli hasılanın (GSMH) yüzde 6.3 üne ulaşıyor. Bu oran, Macaristan’da yüzde 3.9, Kazakistan’da yüzde 6.4, Polonya’da yüzde 4.9, Romanya’da yüzde 7.5, Birleşik Arap Emirlikleri’nde yüzde 5.6.
Cari açık süratle düşüyor
Türkiye’de “cari işlemler açığı” global krizle birlikle süratle düşmeye başladı. IMF yıl sonunda bizde GSMH’nın yüzde 1.1’i kadar “açık” bekliyor. Ülkemiz, “cari işlemler açığı”nın GSMH’ya oranı bakımından dünyanın en kötü durumdaki ülkelerinden biriyken, kriz sırasında gerçekleştirdiğimiz bu düzelme, Türkiye’nin krizden ilk çıkacak ülkelerden biri olacağı sinyalini veriyor.
Gerçekten de bu kadar süratli bir düzelme hiçbir ülkede yaşanmadı. Cari işlemler açığımızın yıl sonunda 8-10 milyar dolara kadar gerileyeceği hesaplanıyor.
Bütün veriler ülkemizde bankacılık sisteminin çok dengeli, bilgili ve iyi bir gözetim altında yönetildiğini gösteriyor. Sistemimizin, krizler karşısında, çok tecrübe kazandığı anlaşılıyor.
Gittikçe düzelen veriler, tünelin ucundaki ışığın bir tren olmadığının açık kanıtı.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024