Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bütçe açığı giderek artıyor. Hükümet ne yapacağını şaşırmış durumda; cin fikirlere kucak açıyor. En son saçmalık, Maliye Bakanlığı’nın baskısıyla, Sağlık Bakanlığı’ndan geldi.
Sağlık Bakanlığı, ilaç üreticisi firmaları çağırarak, artık, elindeki bütçe kadar “ilaç parası” ödeyebileceğini söyledi. Çözüm olarak da örneğin, “Bakanlığın parası 9. ayda bitti; ilaç üreticisi firmalar yıl sonuna kadar bedava ilaç versinler” denildi. Bu isteğin adına da hangi cin fikirlinin aklına geldiyse, “Global Bütçe” adını verdiler. Özel hastanelerin de 9. aydan itibaren bedava hasta bakmaları istenilecek.
Şimdi sektör temsilcileri soruna çözüm bulmaya çalışıyor. Türk ilaç sanayiini eline geçirmek isteyen yabancı ilaç firmaları çok memnun ve “Global Bütçe” formülünü destekliyorlar. Çünkü, bu saçma formül, sadece birkaç sene uygulanabilecek ve bu süre içinde de Türk ilaç firmalarının çoğu iflas bayrağını çekecek. Yabancılar da Türk ilaç firmalarını yok pahasına satın alabilecekler. Yabancı ilaç firmaları “Global Bütçe” uygulamasının bir an önce başlaması için, Sağlık Bakanlığı’na yalnız baskı yapmıyor, kaynak da sağlıyorlar. Yabancı ilaç firmaları, uygulama başlarsa, Türkiye’de 2 milyar dolarlık yatırım yapacaklarını açıkladılar bile.

Programın ayakları havada
Hükümet, harcamaları azaltacak, bütçe gelirlerini artıracak orta vadeli bir program hazırlıyor. Ekim ayında hazır olması beklenen bu program, IMF’nin İstanbul’da yapılacak yıllık Genel Kurul toplantısının ardından IMF’ye sunulacak. IMF’nin, hazırlanan programı küçük değişikliklerle desteklemesi halinde, ekonomi kurmayları tarafından hazırlanan bu program, “IMF destekli ilk Türk programı” olarak kamuoyuna sunulacak.
Öte yandan, ekonomi yönetiminin kafası tam anlamıyla karışık:
- İç faizlerin en düşük olduğu ve dışarıda zor fon bulunduğu bir dönemde, içeriden değil, dışarıdan borçlanmak istiyorlar. İçeriden kamu borçlanmazsa, özel sektör borçlanabilir zannediyorlar. Oysa, özel sektör, “global kriz nedeniyle oluşan risk faktörü” nedeniyle borçlanamıyor.
- Hem Merkez Bankası’nın “Enflasyon Hedeflemesi” yapmasını istiyor, hem de piyasaya likidite verilmesini savunuyorlar.
- Hem “Merkez Bankası bağımsızdır” diyor, hem de “Hükümetin faizlerin tek hanede kalması hedefi yok” diyorlar.
- Merkez Bankası’nın piyasaya para verme mekanizmalarına hâkim değiller. Merkez Bankası, döviz almakla da, Açık Piyasa İşlemleri ile tahvil almakla da, bankalara kısa vadeli borç vermekle de, Hazine hesaplarındaki negatif bakiyelere göz yummakla da piyasaya para verebiliyor. Bankanın Hazine’ye doğrudan ödeme yapmasına gerek yok.