Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye, dövizle işlem yapmak bakımından, dünyada en geniş olanakları veren ülke. İstediğiniz zaman, istediğiniz kadar döviz alabilir ve bu dövizle mevduat açabilirsiniz. Kasanızda döviz saklayabilirsiniz. Dövizli mevduat hesabınızdan istediğiniz anda, hiçbir kaybınız olmadan efektif(döviz banknotu) çekebilirsiniz. İstediğiniz anda, minimal kur kaybı ile bir dövizden diğerine geçiş yapabilirsiniz. Döviz mevduatınızdan dünyanın istediğiniz yerine, döviz transferi yapabilirsiniz. Oturduğunuz yerden, yurtdışındaki bir bankada hesap açar, bu hesaba dövizlerinizi gönderir, sonra da kendi şirketinize bu hesabı karşılık gösterip, kredi verdirebilirsiniz. Üstelik, bütün bu özgürlük içinde, döviz hesabınıza dünyanın en yüksek faizini alırsınız. Hatta, türev işlemler yaparak, döviz mevduatınıza aldığınız faizi, döviz bazında, % 110’a kadar yükseltebilirsiniz.
Birçok gelişmiş yabancı ülke, kendi vatandaşlarının dövizle işlem yapmasını kısıtlıyor. Ya vatandaşlar hiç döviz hesabı açamıyor ya da bir özel banka şubesine yönlendiriliyor. Döviz hesaplarına ödenen faizler, hiçbir zaman uluslararası bankaların, o döviz için verdikleri faiz oranını geçemiyor. Hesabınızdaki dövizi, başka bir döviz cinsine geçirmek isterseniz, % 3-5 arasında bir masraf ödemek durumundasınız. Yine, dövizinizi efektif olarak çekmek isterseniz % 4-8 oranında bir kaybınız söz konusu. Üstelik, 10.000 doların üzerinde bir efektif alımı yaparsanız, kara para işlemi yapmış olma olasılığınız var ve bir dizi izin almanız gerekiyor. Hatta bazı ülkelerde, kaynağını belirterek, döviz hesabı açabilirsiniz ve hesabınızdakinin üzerinde bir döviz çekimi yapamazsınız. Turist bile olsanız, döviz bozdurduğunuzu gösteren makbuzdaki miktarda, yabancı paraya dönüş yapabilirsiniz.
Yabancı devletler genellikle, bütün bu işlemlerden “iyi”  vergi alıyor ama döviz kredilerini vergilendirmiyor.
Yeni uygulama biraz daha iyi olacak
Hazinemiz bu konularda yeni bir düzenleme yaptı. Yeni düzenleme eskisinden daha iyi; ama, sorunları tüm olarak çözemiyor: 
- Döviz geliri olan firmalar için bir kısıtlama yok. Hatta, dövizli kredilerdeki 18 aylık vade sınırlaması kaldırılıyor.
- Döviz geliri olmayan firmalar, yurtdışından döviz kredisi ve yurtiçinden dövize endeksli TL kredisi kullanabiliyorlardı. Bu firmalar, artık, ortalama vadesi bir yıldan uzun ve miktarı 5 milyon dolardan fazla olmak üzere, yurtiçinden de döviz kredisi kullanabilecekler. Dövize endeksli kredi kullanmaları da eskisi gibi ve serbest.
- Tüketicilerin, yurtiçinden veya yurtdışından dövizli kredi kullanmaları yasak; ancak yurtiçinden, dövize endeksli kredi kullanmaları serbestti. Artık, tüketiciler yurtiçinden veya yurtdışından dövizli veya dövize endeksli kredi kullanamayacaklar.
Böylece artık, Türk vatandaşları “dövizzede” durumuna düşmeyecekler. Dövizle veya dövize endeksli biçimde borçlanamayacaklar. Firmaların yurtdışındaki döviz hesaplarını teminat gösterip, yurtdışından kredi bulmalarına da gerek kalmıyor. Çünkü aynı teminat ve şartlarla yurtiçinden de kredi sağlanabilecek. Böylece hem dışardaki paranın bir bölümü ülkeye gelmiş olacak, hem de Türkiye’nin dış borçları azalmış görünecek. Ama hâlâ yurtdışından alınacak kredilerin maliyeti daha ucuz. Bunun çözülmesi için de bir vergi düzenlemesi gerekiyor.