Geçen hafta kaleme aldığım, “Bir Zihni Sinir Procesi: Metrobüs” yazıma, İstanbul Belediyesi dışında da onlarca ileti geldi. Bunlardan, önemli gördüğüm bazılarını, özetle yayınlıyorum:
N. Aydoğan: Şerit sayısını azaltmayı anlamak mümkün değil.
Y. Yücel: Sydney ve Tokyo’daki “monorail” projeleri incelensin. Şerit kaybetmeden, nasıl toplu taşımacılık yapılıyor, görülsün. Üstelik, 100 yıl bozulmadan kalacak.
F. Yurdatap: Metrobüs, topografik açıdan İstanbul’a uygun değildir. Düzlüğe kurulmamış kentlerde, tek çözüm, metrodur. Metrobüs, ancak, Konya’da başarılı olabilir.
N. Çelik: Metrobüs, kısa vadeli ve göz boyama ağırlıklı bir girişim. Belediye teknisyenlerince, yolcu gibi metrobüse binmeden, üst geçitleri kullanmadan ve duraklara giriş çıkış yapılmadan açılmış. Proje, yapım aşamasında, yan yollarda birçok trafik kazasına neden oldu.
Metrobüs yolundaki şeritlerde, yanlardaki taşıtlarla mesafe ayarlanamıyor. Metrobüs istasyonlarındaki köprülerde, basamaklar şimdiden bozulmuş, döşemeler kalkmış, daracık merdivenlerde deli gibi kalabalık var. Babam, Metrobüs’le göz kontrolüne giderken, acil servislik oldu. Üstelik, yakında metrobüse sadece erkekler binecek; öyle kalabalık ki, kadınlar binemez durumda. Yaşlılar, hastalar, çocuklu kadınlar binemiyorsa, bu nasıl toplu ulaşım hizmeti? Toplu ulaşım değil, toplu eziyet.
Prof. Dr. A. V. Alp: Doğru proje, Metrobüs değil, “monoray (monorail)”dir. Bir yıldır bu konuyu yazıyorum.
S. Kavaklı: Tahran’dayım. Metrobüsler, İstanbul’daki gibi ve daha beter olarak, burada da var. Sanki, bizim belediyeler, burayı örnek alıyor. Burada da eski dokuyu hançerleyen, 200-300 metrede bir üst geçit var; ama, İstanbul gibi, trafik her daim kilitli. Tahran, bu projelerin sonuçlarını görmek için, bulunmaz bir laboratuvar.
R. Caferoğlu: İki dakikada bir yolcu kalkabilen 129K hattı metrobüs nedeniyle, kaldırıldı. metrobüsteki insanların gözü dönmüş vaziyette. Ne sıra var; ne yaşlıya, bayana saygı.
K. Özaydın: Metrobüs ihaleleri, ne zaman yapılmış; kimler katılmış; kim kaça kazanmış, belli değildir. Projenin müellifi, kontrolörü, yüklenicisi belirsizdir. Planlama yapılmadan, doğrudan ithal yoluna başvurulmuştur.
D. Büyüközkan: Metrobüs 3. dünya sistemidir. Bu yönetim, 15 yılda, ancak 12 km metro (tam bitmemiş, Levent-Sanayi hattı hariç) yapabilmiştir.
D. E. Uyar: Metrobüste engelliler düşünülmemiş. Durakların çoğunda, asansör, rampa vs. yok. Yollarda, emniyet şeridi kalmadı. Biz engelliler, metrobüs projesi için, tazminat davası açıyoruz.
A. Arıkan: 5378 sayılı yasa, metrobüsün engellilere uygun yapılmasını emrediyor. Yasaya uyulmadı. Engelliler kullanamıyor.
S. Baykuşoğlu: Sabahın o saatinde, Florya’dan Mecidiyeköy’e daha ucuza ve hızlı gitmenin başka yolu yok. Ancak, metrobüslerde yaşanan izdihama yazın katlanılamaz. Diğer konu metrobüs şoförleri. Bunlar sanki emekli rallici. Otobüs duraklarına gelinirken ciddi savrulmalar var.
Y. Oral: Metrobüs şoförlerine bir konuda şikâyet edilince, “Size iyilik yaramaz. Kullanmayın o zaman” diyorlar.
Y. Sevimli: 1.5 saatte gittiğim Kadıköy’e 30 dakikada gidiyorum.
O. H. Arabacı: Metrobüs sayesinde araç trafiğinde belirgin bir rahatlama oldu.
H. Polat: Şirket çalışanlarım, metrobüs sayesinde, işe erken geliyor ve akşamları ailelerine zaman ayırıyorlar.
İnsanımız, bir türlü en iyisini göremediği için, yapılan her şeye razı. Buna, “bir lokma, bir hırka” politikası deniliyor.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024