Başbakan’ın görüşleri

Önceki yazımda hükümetin ekonomiyi etkileyen görüşlerinden bahsetmiştim. Bugün, devam ediyorum:
- Ermenistan sınır kapısını açalım.
Kapının açılması ekonomimizin canlanmasına ve özellikle Ermenistan’a komşu illerimizin gelişmesine yol açar. Bu bölgede, geniş bir sınır ticaretine de izin verilebilir. Hem ABD hem de Rusya, Ermenistan üzerinde söz sahibi olmak ve bu ülke aracılığıyla Kafkaslar’ı kontrol etmek istiyorlar. Sınır kapısının açılması, Rusya’nın yayılma politikasına bir tampon bölge oluşturması ve enerji yollarının kontrolü nedeniyle, ABD tarafından destekleniyor. Kapının açılması sayesinde, sadece Ermenistan’a değil, ona komşu ülkelere de daha kolay mal satarız. Karadeniz otoyolu vasıtasıyla da, Kafkasya transit geçişe açılır. Ancak, tabii ki, Azerbaycan’dan da vazgeçemeyiz. Ermenistan’ın bunu görmesi gerek. Hükümetin bu politikası çok yerinde ve ayakları yere basıyor.
- Suriye, Pakistan, İran ile vizeyi kaldıralım.
Sayın Başbakan’ın bu konudaki ısrarı son derece yanlış. Vize sayesinde, insan, uyuşturucu, mal kaçakçılıkları ve kara para operasyonları, daha ciddi kontrol edilebiliyor. Vizenin tamamen kalkması yerine, vize sırasında ücret alınmaması, bu ülkelere komşu veya yakın illerde konsolosluk hizmetleri verilmesi ve vize kolaylığı gibi tedbirler düşünülmeliydi. Bu ülkelere kolay mal satabilme olanakları araştırılmalıydı. Vize kalkınca, kaçınılmaz olarak, bizden daha az gelişmiş olan bu ülkelerden bize çalışmaya gelecekler. Bu durumda işsizlik iyice kontrol edilebilir sınırların dışına çıkacak. Yine, bize vizesiz giren bu ülke vatandaşları kaçak yollardan Avrupa’ya gitmeye çalışacaklar. İstanbul gibi büyük şehirlerimizde kalitesiz ve maceracı nüfus artacak. Bizim deniz aşırı ülkelere girişlerimiz bile vizeyle olabiliyor. Dışişleri Bakanlığı’nın öncelikle bize vize koyan ülkelerdeki vizeleri kaldırması lazım. Öte yandan, biz geri kalmış ülkelere vize koymadığımız sürece, gelişmiş ülkelerin bizim vizemizi kaldırma olasılıkları da yok.

Kürt açılımı
- PKK terör örgütü sorununu “Kürt açılımı” yoluyla çözelim.
Fikir doğru ama süreç iyi yönetilemedi. Bu gerçekleşse idi, hem askeri harcamalar azalacak, hem Güneydoğu bölgesi daha rahat yatırım yapılabilecek hale gelecek, hem de Bölge’de turizm patlaması yaşanacaktı. Ekonomimize sınırsız katkılar olacaktı. Bakalım yeni gelişmeler nasıl olacak?
- Irak ve Irak Kürt bölgesiyle ilişkileri artıralım.
Sanırım, kaçınılmaz biçimde, gelişmeler bu yönde olacak. Irak’a birkaç yeni sınır kapısı açılacak olması çok çok iyi bir gelişme. Bu sayede, tamamen önceki kapıların tekeline verilmiş olan “kaçakçılık kontrolü” gerçek anlamda yapılabilir hale gelebilir. Irak ile ilişkilerin kontrollü bir biçimde artırılması ekonomimiz açısından olumlu. Bankalarımız da Irak’ta şubeler açmalıdır.
- Mavi Akım’ı Akdeniz’e indirelim.
- Azerbaycan gazını, Avrupa’ya bizim üzerimizden taşıyalım.
Fikir iyi ama uygulamaların olasılığı az. Çünkü görüşmeler sırasında, Rusya’nın karasularımızdan petrol ve gaz hattı geçirmesine ve bize uğramadan Avrupa’ya satmasına izin verdik. O hat zaten, bizimkine alternatif bir hattı. Rusya’nın ise, Mavi Akım’ı Akdeniz’e indirme projesine öncelik vereceğini sanmıyorum. Dolayısıyla, muhtemelen ve Batı izin verirse, Azerbaycan gaz ve petrolünün yerini İran gaz ve petrolü alacak. Zaten, Başbakan da sanırım bu nedenle İran’da. Projeler gerçekleşirse, ekonomimiz açısından olumlu bir gelişme olur.