Avrupa Birliği (AB) ekonomisi, talep ve üretim zayıflığı problemleri ile karşı karşıya. Bu problemlerle başa çıkma adına, AB Merkez Bankası (ECB), parasal genişleme kararı aldı. ECB, Bloomberg ve Akbank kaynaklı aşağıdaki grafikler, Euro Bölgesi’ndeki bu gelişmeleri gösteriyor:
Dış talebin zayıflığı, AB ekonomisini baskı altında tutuyor. Bu durum kısmen, ABD’nin koyduğu ticaret kısıtlamaları ve dünya ticaretinin daralmasından kaynaklanıyor. ABD ile Çin arasındaki ticari ve ekonomik gerginlik ve yaptırımlar da AB ekonomisini etkiliyor. Dış talep yeterli olmadığı sürece, ECB’nin alacağı parasal genişleme ve büyümeye katkı tedbirleri de pek işe yaramaz.
Enflasyon yükselmiyor
2008 küresel krizinin üzerinden on yıl geçmiş olmasına rağmen, AB yaralarını saramadı; enflasyonu istediği düzeye getiremedi. Hala, tahvil ihraçları ve banka faizleri negatifte seyrediyor. Aşağıdaki grafikler, bu durumu yansıtıyor:
AB ekonomisinin lokomotif sektörü olan otomotivde, regülasyon ve kısıtlama kaynaklı riskler var.
İtalya, Yunanistan, Portekiz ve İspanya’daki yüksek kamu borcu, finansal piyasalardaki riskleri yükseltiyor.
İngiltere’siz bir AB ve AB üyesi olmayan bir İngiltere, ciddi ekonomik ve sosyal problem ve belirsizlikleri gündemde tutacak. Brexit konusunda, taraflar anlaşacağa benzemiyor. Anlaşmasız bir Brexit olasılığı yüksek.
AB ekonomisinde, büyümeye destek veren en önemli sektör, hizmet sektörü olmaya devam ediyor.
Kredi büyümesi zayıf
ECB’nin ekonomik genişleme politikalarına rağmen, Euro bölgesinde kredi büyümesi zayıf kaldı. Çünkü, krediler, ECB’nin kontrolü altında ve gelişmesi öngörüler sektör şirketlerine veriliyor. Bu durum, bankacılık sektörünü de zayıflatıyor. Aşağıdaki grafik, bölgedeki kredi aktivitesini gösteriyor.