Son günlerde, kapitalizm öğretisi ve serbest piyasa rejimiyle uyuşmayan kararlar birbirini takip ediyor. Üstelik, bu anlaşılmaz kararların baş aktörü, kapitalizmin kalesi ABD.
* Kapitalist sistemde şirketler, kâr da ederler, zarar da. Uluslararası boyutta büyüyebilirler de, batabilirler de. Citibank gibi, çok hayati bir bankanın kurtarılmasını anlayabiliyorum ama ABD’nin, neredeyse tüm şirketleri kurtarmaya çalışması anlaşılamıyor. ABD Hazinesi’nin başındaki Tim Geithner, bizdeki Kemal Derviş gibi kararlar alıyor.
* ABD’de kişiye özel vergi yasaları çıkarılıyor. AIG’nin CEO’sunun şirketle yaptığı anlaşma gereğince elde ettiği ikramiye, özel gelir vergisi yasasıyla geri alındı. Bu yasanın, ABD Anayasası’na aykırı olduğu tartışması var.
* ABD’de birbiri ardına şirketler devletleştiriliyor. Vergiler artırılıyor. Toplanan vergiler, şirket satın alınmasında kullanılıyor.
Bizde yaşanan tartışmalar yaşanıyor
Bizde 2000 krizinde yaşanan tartışmalar, ABD’de bizimkinden çok daha yüksek sesle dile getiriliyor. Muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti’nin, Obama’nın aldığı tedbirlere karşı yaptığı muhalefetin, bizimkiler tarafından incelenip, ders alınması lazım.
Cumhuriyetçi Parti diyor ki:
- ABD devleti çıkarlarını bir tarafa bırakıp IMF’nin önerilerine uymak intihardır. IMF, artık, Avrupalılar tarafından yönlendiriliyor.
* Şirket kurtarmak, şirket batıranları ödüllendirmektir. Aslında, sonunda kurtarma paraları halk tarafından ödenecektir.
* Alınan son kararlardan sonra, G-20 devletlerinin de IMF emrine girdiği anlaşılıyor.
* Kriz var diye, gittikçe artan ölçüde para basılması, “Amerikan Doları”nı rezerv para olmaktan çıkaracaktır.
* Şirketlerin devletleştirilmesi, serbest piyasa sistemine karşıdır. Eğer, Amerikan markaları korunmak isteniyorsa, şirketler iflas etse de, aynı marka kullanılarak daha sağlıklı şirketler kurulabilir.
* Kişiler için özel yasa çıkarmak veya ABD Başkanı’nın şirket CEO’sunu kovması gibi davranışlar, ABD’nin totaliter bir rejime kaymaya başladığının göstergesi.
İyi şeyler de var
Gelişmeler arasında iyi şeyler de var. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
* “Hedge” fonlara ve “Sovereign” fonlara denetim gelmesi. Çünkü, serbesti, denetimsizlik demek değil.
* Bankacılık sisteminden gizliliğin kaldırılması. Bu tedbirle, hem kara para aklanmasının hem de vergi kaçırmanın önüne geçilmeye çalışılacak.
* Faizlerin iyice düşürülmesi. Paradan aşırı para kazanma olasılığı bir süre için azalıyor.
* IMF’nin altın satması. Böylece, altın ucuzlayacak ve kişilerin altın spekülasyonlarından servet yapmaları önlenecek. Ayrıca, altın, rezerv paraların yerini alamayacak. Satış kampanyasına, merkez bankalarının katılması da beklenebilir.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024