Başkan Obama, Türkiye’den ABD’ye döndü; ben ise, ABD’de idim, Türkiye’ye döndüm. İzlenimlerim:
- Obama, ABD’de çok eleştirilirken, Türkiye’de çok seviliyor; eleştiriler oldukça az.
- ABD’de ekonomik kriz hem iktidar hem de muhalefet tarafından kabul edilirken, Türkiye’de iktidar, ekonomik krizi yok sayıyor.
- ABD’de borsa yalpalarken, Türkiye’de yükseliyor. Spekülatörler, yükselişi IMF anlaşmasına bağlıyor.
- ABD’de işsizlik için çare aranırken, Türkiye’de Başbakan, “Önerilere açığım” diyor ama, kapılar kapalı.
- ABD’de siyaset adamlarının önceliği ekonomi iken, Türkiye’de siyaset.
- ABD’de seçimi kaybeden muhalefet, hiç beklemeden yeni iktidara karşı çok ciddi eleştiriler yöneltirken, Türkiye’de seçim sonrası, muhalefet iç karmaşaya sürükleniyor ve eleştirilerini, yeni seçim için saklıyor.
Değişik çözüm önerileri
- ABD’de muhalefet iktidarınkilere karşı değişik çözüm önerileri üretirken, Türkiye’de muhalefet her şeye karşı çıkmaktan başka bir şey yapamıyor; en büyük muhalefeti, “yolsuzluk bulmak” zannediyor.
- Ancak, ABD’de hükümetin politika kararları çok şeffaf ve bilinen profesyonellerce alınıyor; dolayısıyla, muhalefet her türlü bilgiye rahatça ulaşabiliyor ve alternatif politika üretebiliyor. Türkiye’de, bürokrat atamaları tecrübesiz kişileri iş başına getiriyor ve dolayısıyla, sistem ve alınan kararlar şeffaf değil. Kararlar tartışılmadan alınıyor. Hükümet eleştiriye de hoşgörülü olmadığından, kararlarda isabet ve tutarlılık şansa kalmış.
- ABD’de kriz alışveriş merkezlerini vurmamış; fiyat düşürerek kriz aşılıyor. Türkiye’de alışveriş merkezleri boşalıyor; zaten ABD’ye göre çok yüksek olan (yaklaşık 2 katı) fiyatları düşürme niyeti yok.
Basın hürriyeti
- ABD’de basın hürriyeti sonsuz. Bizde ise, basın sadece haber yapsın, ama, “iktidara göre doğru sayılan” haberi yapsın isteniyor. Eleştiriye ise hiç tahammül yok. (Şimdiye kadar, dünya tarihinde her gün basını eleştiren bir Başbakan görülmüş mü?)
- Dönüşte, hem hükümet taraftarı hem de hükümetin hasım ilan ettiği işadamlarıyla görüştüm. Çok ilginç bir tespitim var. Hükümet taraftarı işadamları tedirginlik, eleştiriye karşı savunma ve dışlandığını düşünmeyle karşı karşıya oldukları halde; hükümetin hasım ilan ettiği veya tarafsız işadamları soğukkanlı ve kendilerine güven içindeler. ABD’de ise böyle bir sorun zaten hiç yok.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024