ABD Merkez Bankası’nın (FED) 11 yıllık bir aradan sonra, yüzde 0.25 oranında faiz indirimine gitmesi, yetmedi. ABD Başkanı Trump, FED’in ABD için büyük sorun olduğunu söylüyor ve faiz indirimi konusunda FED’e büyük baskı yapıyor. FED’in de ilk fırsatta, yüzde 0.25’lik bir faiz indirimi daha yapması bekleniyor.
Aşağıdaki, FED, Grand Thorton, Bloomberg ve Akbank kaynaklı grafikler, bu konudaki beklentileri ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) buna karşı konumlanma olasılığını gösteriyor:
Faiz indirimi döngüsü
Artık, tüm merkez bankaları faiz indirimine gitmeye başladı. Bütün dünyada merkez bankaları, yeni bir parasal genişleme politikası başlatıyor. Bu döngünün 2021 yılına kadar süreceği anlaşılıyor. Öte yandan, ülkeler paralarının değerinin yükselmesini istemiyor. ABD ise, diğer ülkelerin paralarının değerlenmesini istiyor. ABD, bu konudaki baskıya, ilk Çin ile başladı.
Yurt dışı talebin ve doğrudan yabancı yatırımların düşük olduğu bir ortamda, hiçbir merkez bankası, parasının değerlenmesini istemez.
Ayrıca, yalnız ülkemizde değil, dünya çapında merkez bankalarına, kapasitelerinin üzerinde bir sorumluluk yükleniyor.
Türkiye’ye olumlu yansır
Aşağıdaki grafik, FED faiz seviyesinin ülkemize ve gelişmekte olan ülkelere olası etkisini gösteriyor. Grafikten de anlaşılacağı üzere, FED faiz indirimi ülkemiz ekonomisine olumlu biçimde yansıyacak.
Global faiz getirisinin negatif olduğu bir ortamda, normal şartlarda ülkemize sermaye yağması lâzım. Ülkemizde yargı ve basın konusunda bir demokrasi eksiği olduğu anlaşıldı. Şimdi bu konularda ilk fırsatta, düzeltmeler yapılacak. Bu düzeltmelerin yeterli olmasının ardından, ülkemiz ekonomisi ciddi bir iyileşme kaydedecek.
Çünkü, yabancı yatırımcılarda, ciddi bir ‘getiri arayışı’ var.
Bu gelişmeler, Merkez Bankamız için de faiz indirimi alanı sağlıyor. Önümüzdeki aylarda, enflasyonda ciddi oranlı bir gerileme ve 4 puanı bulan bir faiz indirimi ile karşılaşacağız.