Ödemeler dengemiz, geçen yıl yediğimiz döviz vurgunundan sonra düzelme yoluna girdi. Azalmaya başlamış olan Merkez Bankası döviz rezervlerimiz de artıyor. Döviz girişine paralel olarak, borsa endeksinde artışlar var. Yeni bir ekonomik denge, yavaş yavaş kendisini gösteriyor. Bu denge kuruluncaya kadar, bazı fiyat dengesizlikleri olması ve vurgunculara gün doğması kaçınılmaz. Şimdi yapılması gereken, yeni dengenin süratle sağlanması. Alınan tedbirler ve ücret artışları, yeni dengenin kurulmasında öncü rol oynadı.
Merkez Bankası ve Akbank kaynaklı aşağıdaki tablolar, geçen yılki döviz kazasının büyüklüğünü gösteriyor. Öte yandan, 2018 Haziran-Kasım arasındaki kur hareketinin ödemeler dengesi üzerindeki etkisi, hala devam ediyor.
Cari dengedeki düzelme
2018 yılının ikinci yarısında, dış finansmanın süratle azaldığını ve Merkez Bankası’nın rezerv azaltmasına gitmeye mecbur kaldığını gördük. Aynı dönemde, cari dengede düzelme ile karşılaştık. Bu düzelme, kurların daha fazla yükselmemesinde ve süratle dengeye gelmesinde rol oynadı. Aşağıdaki tablo, cari açıkta 2019 yılındaki tahmini gerçekleşmeleri gösteriyor.
(* tahmini rakam)
TÜİK, BBDK, Akbank kaynaklarından alınan aşağıdaki grafikler, yatırım malı üretiminin düştüğünü ancak kredilerde toparlanmanın başladığını gösteriyor.
Bu toparlanma eğilimiyle, aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi, 2008 krizinde de karşılaşmıştık. O yılda da TL krediler artmadan önce durağan bir çizgi izlemişti.
Döviz cinsi krediler
Yabancı para cinsinden kredilerde ise artış eğilimi kendisini daha ciddi hissettiriyor. Çünkü TL kredilerinin faiz oranı çok daha yüksek seyrediyor. Öte yandan, yabancı para cinsinden kredilerdeki artış, devalüasyon olasılığının azaldığının da bir göstergesi sayılabilir. Aşağıdaki grafiklerde, yabancı para cinsi kredilerdeki azalış ve yıllıklandırılmış değişim görülüyor.
Venezuela’da, Maduro’nun 2013 yılında iktidara gelmesinden sonra petrol fiyatları düştü; gelirler azaldı ve eski devlet başkanı Hugo Chavez tarafından tasarlanan sosyal refah programları zayıfladı. Bu yıl yüzde 10 milyona ulaşacağı tahmin edilen hiper enflasyonla Venezuela, tarihinin en kötü ekonomik krizini yaşıyor.
Maduro, geçen yıl 10 Ocak’ta, birçok yabancı hükümetin hileli olarak nitelediği ve yaygın olarak boykot edilen seçimlerin ardından ikinci kez Devlet Başkanı olarak seçildi. Tabii ki, seçimde hile bile olsa, seçimle gelen bir kişinin kayıtsız şartsız desteklenmesi gerekiyor! Hile iddiası da, kesinleşmiş değil.
Venezuela anayasasına göre, Devlet Başkanlığı’nın boş olduğu tespit edilirse, 30 gün içinde yeni seçimlerin yapılması ve Ulusal Meclis Başkanı’nın bu süre için Devlet Başkanlığı’nı üstlenmesi gerekiyor. Muhalefetin kontrolündeki Ulusal Meclis’in Başkanı olan Guaido da, bu yetkiye dayanarak, “Yönetimin gasp edilmesine son vermek için Devlet Başkanlığı’nın bütün yetkilerini üstlenmeye yemin ediyorum” dedi.
Ancak, hükümet yanlısı Yüksek Mahkeme, Ulusal Meclis tarafından gerçekleştirilen tüm eylemlerin geçersiz ve hükümsüz olduğuna karar verdi; eylemcileri ve
Hazine, TCMB, TÜİK, Bloomberg ve Akbank kaynaklı aşağıdaki grafik ve tablolar, ekonomimizdeki son aktivite verilerini gösteriyor. Veriler, ekonomik aktivitenin 2009 seviyelerine gerilediğini fakat düzelmenin de başladığını işaret ediyor.
Verilerdeki son durum
Aşağıdaki tablo ise, eldeki son verilerle, son dört yıldaki tüm göstergelerdeki durumu açıklıyor. Merkez Bankamızın “Sıkı para politikası sürecek” açıklamasına rağmen, seçim nedeniyle, parasal genişleme ve döviz rezervi gerilemesiyle karşılaşılabilecek. Ancak, parasal genişlemenin kontrollü tutulacağı anlaşılıyor.
Enflasyon görünümü
Merkez Bankası Genel Kurulu’nun erkene alınması ile, Hazine’ye gelir kaydedilecek olan 37 milyar TL, Nisan ayı yerine Ocak ayında bütçeye aktarılmış oldu. Böylece, seçim harcamaları için, bütçeye yeni ekleme yapılmış bulunuyor. Bu işlem, Hazineciler için akıllı bir davranış; Merkez Bankacılar için ise, sıkı para politikasından verilmiş bir ödün sayılabilir.
Ekonomimizin yakın geçmişte büyük bir badire ile karşılaşmış bulunmasına rağmen; yabancılar için ekonomilerdeki en önemli iki göstergeden birisi sayılan “bütçe açığı” kaleminin, kontrollü gittiği anlaşılıyor. Faiz dışı bütçe dengesi, hala fazla veriyor.
Yabancılar için ikinci en önemli gösterge, “cari açık” dengesidir. Bu konuda da, TL’nin önemli ölçüde değer kaybetmesi ile paralel olarak olumlu bir gelişme kaydedildi ve “cari açık” çok azaldı.
Bu gelişmeler, ekonomimizin toparlanmaya başladığını gösteriyor. Ancak, toparlanma yavaş olacak. BDDK, TÜİK ve Akbank kaynaklı aşağıdaki grafik, en kötüden dönüldüğünü ve toparlanmanın başladığını gösteriyor.
Krediler artıyor
Piyasada güven sağlandıkça, kredi aktivitesi artar. Kredi hacminin artması, ekonomiyi büyütür. Ancak, kredi hacminin artması da kalıcı büyüme için yeterli olmaz;
Motosiklet, kullanıcısının hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Motosiklet kullananlar, otomobil kullananlardan çok daha fazla şey bilmek zorundadır. Araçlarını iyi tanımaları, tamir edebilmeleri, ilk yardım müdahalelerine hâkim olmaları, grup halinde seyahat etmenin kurallarını öğrenmeleri, otomobil sürücülerinin veya yolun beklenmedik durumları karşısında soğukkanlılıklarını korumaları gerekmektedir.
Her motosiklet kullanıcısı, bu konuda ders ve eğitim almalı, ehliyet sahibi olmalıdır. Yine de iyi kullanım, uzun süre gerektiren bir tecrübeye bağlıdır. Yeni çıkan üç tekerlekli motorların hareket kabiliyetleri çok daha iyidir. Yeni kullanmaya başlayanlar, genellikle standart motorları tercih ederler. Uzun yol amaçlı, yere yakın seleli, spor amaçlı, toprak yollar için olan motor çeşitleri vardır.
Rüzgârlık, kış şartlarında ve yağmurlu havalarda çok faydalı bir aksesuvardır. Motor ve benzin kapasitesi, yolcu sayısı, vites sayısı ve özellikleri, sürücünün kullanım pozisyonu, yere yakın sele, yerden yükseklik, gidonun ve elciklerin konumu, şasinin sağlamlığı, aerodinamik, fren gücü, bagaj taşıma olanağı, süspansiyon, ilerideki bakım masrafları, treyler çeki demiri, süsler, elden
Jocko Willink ve Leif Babin “The Dichotomy of Leadership” isimli kitaplarında, askerlikte “komutan”ın rolünü anlatıyorlar ve diyorlar ki;
- Ne zaman önderlik edeceğini ve ne zaman arkadan geleceğini,
- Ne zaman bütün dikkatini bir şeye vereceğini ve ne zaman rahatlayacağını,
- Dizginleri ne zaman sıkacağını ve askerlerinin ne zaman koşmalarına izin vereceğini,
- Ne zaman bütün gücünle saldıracağını, ne zaman ihtiyatlı olacağını; bilmelidirler.
Çünkü, askerlerinin ve kendinin hayatı da; tek hedef olan “zafer” de onların bilgi, görüş ve kararlarına bağlıdır.
Savaş bir cehennem yeridir
Bir komutana yalnız savaş yöntemleri değil; strateji ve taktik de öğretilir. Hedeflerin nasıl analiz edileceği; istihbarat ve bilginin nasıl derlenip, değerlendirileceği; düşmanın zayıf ve güçlü taraflarının nasıl anlaşılacağı; anlatılır. Başarılı komutan, başarının olanaksız göründüğü durumda bile savaşı kazanandır.
Tarih boyunca tüm dünya ticaretinin gerçekleştirildiği yollara, ipek yolları adı verildi. Osmanlı İmparatorluğu zamanında, bunlardan en önemlilerinden biri de İstanbul’dan geçiyordu. Şimdilerde ise, başta Çin olmak üzere Asya ülkeleri Pekin’den başlayıp, İstanbul’da sona erecek bir demiryolu projesi üzerinde çalışıyorlar. Gerçekten de hiçbir taşımacılık demiryolu taşımacılığı kadar ucuza mal olmuyor. Bu proje gerçekleştirilebilirse, ülkemiz ana ticaret yolu üzerindeki en önemli ülke olacak.
The Silk Roads (İpek Yolları) kitabının yazarı Peter Frankopan, yeni İpek Yolu’nun “Yeni Dünya Tarihi”ni oluşturacağından bahsediyor. İpek Yolu kavramı, sadece kıymetli malların gönderildiği ticaret yollarını ifade etmiyor. Yüzyıllar boyunca, dinlerin, buluşların, fikirlerin, devrimlerin yayılışı bu yollar vasıtasıyla gerçekleşti.
Yine, kürklerin, tahılın, altın ve gümüşün ve hatta kölelerin ticaretini sağlayan, ipek yolları vardı. Bu yollar, yalnız malları değil, krizleri, savaşları, hastalık salgınlarını da beraberinde taşıdı. Cengiz Han, Büyük İskender ve Roma ile Osmanlı imparatorluklarının kurucuları ve yayılmacıları da bu yolları kullandılar.
İpek yolu diriliyor
İnternet devrimi sayesinde,