ABD Merkez Bankası (FED), 2019 yılında faiz artışı yapılmayacağını açıkladı. FED bilanço küçültmeye devam etse bile, bu küçülme sınırlı ölçüde olacak. Dolayısıyla, piyasada daha fazla dolar likiditesi kalacak. Bu adım, global ekonomik büyümeye yardım edecek ve gelişmekte olan piyasalara daha fazla para akımı sağlayacak. Bu gelişmeden biz de fayda sağlayacağız.
FED, Bloomberg ve Akbank kaynaklı aşağıdaki tablolar, FED faiz projeksiyonlarını ve ABD ekonomisine etkilerini gösteriyor.
Anlaşılacağı üzere, ABD’de büyümenin düşürülmesi, buna bağlı olarak fiyat yükselmelerinin yavaşlatılması ve bir dengelenme sürecine girilmesi öngörülüyor.
Merkez bankası desteği
Avrupa Birliği Merkez Bankası da (ECB) 2019 yılında faiz artışı yapmayacak. Hatta 2020 yılında bile ECB’nin faiz artışı yapması beklenmiyor. Avrupa Birliği’nde (AB) ekonomik yavaşlamanın sürmesi bekleniyor; 2019 ve 2020 büyüme tahminleri de aşağı yönlü olarak güncellendi.
İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci (Brexit) devam ediyor. Bu konuda belirsizlik mevcut. İngiliz ekonomisinin bu belirsizlik nedeniyle haftada 1 milyar pound zararda olduğu açıklandı. Brexit anlaşması önümüzdeki günlerde 3. kez İngiliz parlamentosuna sunulacak.
Japon M
Liderlik kurumunun temel unsuru “güven”dir. Özellikle askerlikte bu unsur öne çıkar. Bu konuda ileri aşamada eğitim veren ve tecrübe sahibi olan Robin Dreeke, “The Code of Trust (Güvenin Kodları)” isimli bir yazdı. Buradaki prensipler halen tüm istihbarat ajanslarında kullanılıyor. Kitaptaki prensipler hem insan hem de iş hayatına rahatlıkla uygulanabilir.
Güvenin sağlanmasında şu beş prensip öne çıkıyor:
1. Egonuzu kontrol altına alın.
2. Karşınızdakini yargılamayın.
3. Karşınızdakilere değer verin.
4. Karşınızdakinin itirazlarını hoşgörüyle karşılayın.
5. Verici olun.
Sadakat değil, güven
Hükümetler ilaçlarda, sağlık sektöründe ve besinler içinde katkı maddesi olarak, marihuana kullanımına sıcak bakarken, marihuana üretiminin kontrol edilmesi eğilimindeler. Bu denetimin uluslararası kurumlarca yapılması gündemde.
Kenevirden her türlü tekstil ürününün yapılabilecek olması tekstil sanayicilerinin ilgisini çekiyor. Ancak, kenevir üretiminin kontrolsüz hale gelip eroin ve LSD üretimine kapı açabilme olasılığı hükümetleri düşündürüyor. Yine de 2016 yılında sadece 292 milyon dolar olan kenevir üretiminin bu yılın sonunda 2.15 milyar dolarlık bir hacme ulaşacağı anlaşılıyor.
İzinler alındı
FDA’nın (Amerikan İlaç Ajansı) geçtiğimiz temmuz ayında, “sara hastalığına iyi geldiği iddia edilen” bir ilaca izin verdiği biliniyor. Kenevir ihtiva eden ilaçların MS, Parkinson ve bazı kanser hastalıklarında da iyileştirici etkisinin saptandığı ancak araştırmaların halen devam ettiği belirtiliyor.
Halen Amerikan pazarında içinde kenevir bulunan binden çok ürün satışına izin veriliyor.
Doz meselesi
Kenevirde 100’den fazla değişik molekül bulunduğundan, önerilen ilaçların hangi dozda alınacağı konusunda ise araştırmalar sürüyor. Doktorlar, ilaçların ilk aşamada en düşük dozda alınmasını
“Kenevir”in, artık, birçok alanda kullanılabileceği anlaşılıyor. Gerçekten de, kenevirden yalnız mobilya değil; üçte bir fiyatına kâğıt da yapılabileceği biliniyor. Kenevirden elde edilen ilaçların, şeker hastalığını ve mide rahatsızlıklarını ciddi ölçüde tedavi ettiği anlaşıldı. Bizde “esrar tütünü” denilen, yurtdışında “marihuana” diye adlandırılan narkotik maddenin dikkatli kullanıldığı takdirde, sanıldığı kadar zararı olmadığı anlaşıldı.
Financial Times, geçen ay yaptığı büyük çalışmada bu endüstrinin önümüzdeki 10 yıl içinde, dünya çapında 100 milyar dolar kâr bırakacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da kenevir ekiminin, ülkemizde de serbest bırakılacağından bahsetti. Kenevir ekimine izin verileceği söylenen 20 ilde tarla fiyatları ikiye katlandı. Bir dekardan ortalama 100 kilogram kenevir lifi elde ediliyor. Lifin kilosu 15 liradan alıcı buluyor. Ekici, yüzde 100 civarında kâr elde ediyor.
“Afyon”, “haşhaş”, “kenevir” birbirinin türü olan maddeler. Üstelik ülkemizde “Afyon” isimli, adını kenevirden alan bir il bile var. Ama henüz, Afyon’a kenevir ekim izni verilmedi.
Diğer ülkelerdeki durum
Aşağıdaki tabloda, Amerika Birleşik Devletleri’nde kenevir (cannabis)
Türkiye’de, medyadaki ilk özdenetim teşebbüsü, 1960 yılında kurulan “Basın Şeref Divanı” ile başladı. O tarihte, basının çeşitli paydaşları, bu Divan’ın kararlarına uymayı taahhüt etmişler ve “Basın Ahlak Yasası” adlı meslekî ilkeler rehberi hazırlanmıştır. Şeref Divanı, 1967 yılında fiilen dağıldı. Başarısızlığının en önemli sebebi, meslek ilkelerini ihlal eden gazetelere ilan kesme yaptırımı uygulaması oldu. Divan, sadece ceza veren bir kuruluş konumuna düşmüş ve basın dünyasındaki desteğini kaybetmişti. Sonradan, ilan kesme işlemleri de Danıştay tarafından iptal edildiği için, yaptırımın bir etkinliği de kalmamıştı.
Basın Konseyi...
1986 yılında oluşturulan çalışma grubu, eleştiri ve önerileri dikkate alan nihai bir taslağı, 294 basın mensubunun dikkatine sunarak “Basın Meslek İlkeleri”ni ve “Basın Konseyi Sözleşmesi”ni ortaya çıkardı.
Oluşturulan “Basın Konseyi”, tüzel kişiliğe sahip değildir; hukukî anlamda bir dernek şeklinde de teşkilatlanmamıştır; sözleşmeye (yani karşılıklı anlaşmaya) dayalıdır. Buradaki amaç, bir tüzel kişiliğin üzerinde oluşabilecek yasal baskılardan Konsey’i korumaktı. Konsey’in sözleşmesel dayanağa sahip ve tüzel kişilikten yoksun yapısı, Batılı
Kurumların değişime diren-mesinin çeşitli nedenleri vardır. Aşağıda, bu direncin temel nedenlerini ve yaygınlığını görüyoruz.
- Yüzde 80 oranında değişime karşı direnç,
- Yüzde 70 oranında baştaki kişinin değişime hazır olmaması,
- Yüzde 60 oranında gerçekçi olmayan beklentiler,
- Yüzde 55 oranında değişim projesinin yeterli olmaması,
- Yüzde 45 oranında değişim gerekçelerinin yeterince anlatılmaması,
- Yüzde 42 oranında değişimin mükemmel tasarlanmamış olması,
- Yüzde 40 oranında belirsizliklerin giderilmemiş olması,
Kurum ve firmalar, iyi bir strateji raporu sayesinde, şapkadan tavşan çıkarabilirler. Üstelik içinde bulunduğumuz ekonomik ortamda ticari birimlerimizin yapmaları gereken en önemli iş, ayağı yere basan bir strateji modeli hazırlatmaktır.
Aşağıda, stratejik modelin kurumunuzu nasıl yukarı taşıyabileceğini ve şapkadan tavşan çıkarma olasılığını görüyoruz.
Stratejiyi belirlerken, sektörle ilgili olarak yapılması gereken 12 ve şirketle ilgili 5 analizi şöyle sıralayabiliriz:
- Ürün ve üretim aşamaları analizi,
- Sektördeki ana oyuncuların analizleri,
- Sektör büyüklüğü analizi,
- Sektör faaliyet zinciri analizi,
Mentoro’ya göre, rekabet avantajını ele geçirecek, arttıracak veya sürdürülebilirliği sağlayacak tedbirler, stratejik hedefler arasında yer alır. Bunlar:
- Sektör değer pozisyonunda,
- Algılanan ve/veya sunulan değeri %x artırmak
- Satılan miktarda,
- Satılan miktarı %x artırmak
- Birim fiyat tarafında,
- Birim fiyatı %x artırmak
- Birim fiyat yapısını fiyat artışlı yapıya dönüştürmek(Talep taraflı ölçek ekonomisi olan)