Gizli para piyasası; a) Vergi kaçırma, b) Mali dolandırıcılık,
c) Herkesin bilmesi gereken bilgileri önceden öğrenerek, bundan çıkar sağlama,
d) Para aklama,
e) Parayı çeşitli ülkeler ve bankalar arasında dolaştırarak izini yok etme,
amacıyla yapılan parasal hareketlere deniliyor.
Ingo Walter’in bu konudaki “The Secret Money Market” kitabına göre,
a) Parayı bankacılık sistemi dışında tutmak,
Merkez Bankası, yeni “Türk Lirası” banknotları görücüye çıkardı. Merkez Bankamız tarihinde ilk kez, bu kadar çok sayıda banknot, ön ve arka resimleri dahil, tamamen değişiyor. Hem Emisyon Genel Müdürlüğü, hem de Banknot Matbaası iyi çalışma yapmış. Tanıtım da mükemmel oldu.
Öte yandan, bağımsız Merkez Bankası’nın tanıtım törenine Başbakan ve bakanların katılması geleneklerde yok. Başbakanlar zaman zaman bankayı ziyaret ederler ama bu denli geniş katılımlı bir ziyaret ilk kez gerçekleşiyor. Bunun nedeni de paranın arka yüzlerinde kullanılan resimlerin, Başbakan’ı memnun edecek biçimde seçilmiş olması.
Başbakan, banknot örneklerinden istemiş; verilmemiş. Merak etmeyin, verilecek. Geleneksel olarak, 001 numaralı banknotlar Başkan’da kalır. 002 numaralı banknotlar Cumhurbaşkanı’na ve 003 numaralılar da Başbakan’a gönderilir. 001 numaralılar Başbakan’a gönderilirse, büyük jest yapılmış olur. Bunların koleksiyon değerleri de iyidir.
Bir yüzünde Atatürk portresi bulunan Türk
Eskiden, en çarpıcı hükümet eleştirileri sanatçılar tarafından yapılırdı. Demirel’i eleştiren tiyatro eserleri, acımasız karikatürler vardı. Bana göre, Özal’ı, Bekir Coşkun’un, Özal şatafatını günlerce işlediği yazı dizisi ve “Davulu Delen Jaguar” amblemli parti yok etti. Levent Kırca’nın her hafta yaptığı televizyon güldürüsündeki tiplemeler, örneğin, “kesat” tiplemesi, Çiller’in sonunu hazırladı.
Eskiden yapılan acımasız eleştiriler şimdi yok. Ama, önceki politikacı ve bürokratların hoşgörüleri ve medyaya saygıları da şimdi yok. Örneğin, hem üst düzey bürokrat, hem de politikacı olarak görev yaptım ve bu görevlerim sırasında yapılan eleştiriler nedeniyle, bana önerilse bile, hiçbir zaman yargıya başvurmadım; medyadaki arkadaşlara kızmadım.
Şimdi ise, iktidardaki politikacı ve bürokratlar, medyanın üzerine gitmeyi sevap sayıyorlar. Hatta, bayramda bir dinci gazetede, medyaya yapılan bu hareketlerin “fıkıh”a uygun olduğu, “İslam Düşmanlarını Boykot
Ramazan Bayramınız kutlu olsun. Bayram tatili sonrasında, ABD ve Avrupa’da global krizle ilgili hangi tedbirler alınırsa alınsın, ekonomi çok yoğun olarak ilgi sahamızda olacak. Başbakan’ın hem “ulusa sesleniş” hem de diğer konuşmalarında, öfkeden ve argodan vazgeçip nihayet ekonomiye önem veriyor olması, sevindirici. Bakanlar Kurulu toplantısında da, kaçınılmaz olarak, ekonomi konuşulacak. Ekonomiden sorumlu bakanlar ise, hâlâ “Bize bir şey olmaz” söylemleri peşindeler.
Önümüzdeki pazartesi günü, ekonomide yeni bir dönem başlıyor. Yaz tatili ve Ramazan bitiyor. Ekonomide, en az 2-3 ay sürecek, “sonbahar geleneksel tehlike” ayları başlıyor. Vergi ve turizm girdileri azalmaya başlıyor. Mahalli seçimler nedeniyle, siyaset kızışıyor. Global ekonomideki gelişmeler nedeniyle, dış satımımız azalacak. Başta petrol olmak üzere, enerji ve mal fiyatlarında kaçınılmaz dalgalanma ve yükselmeler olacak. Bütün dünyada olduğu gibi, bizde de enflasyonist baskılar artacak.
Bush, ABD’yi dibe oturttu
ABD’de, iki
Dünya piyasaları bayram yapmıyor... Kriz, Türkiye’ye geliyor... n ABD Başkanı, mali kuruluşları kurtarma planının, Kongre’de kabul edilmemesi halinde, ABD ekonomisinin çökebileceğinden bahsetti.
- ABD’de, 700 milyar dolarlık Kurtarma Planı’nın bile yeterli olamayacağı, konuşuluyor.
- Plan’ın, Başkanlık seçimlerinden 6 hafta önce acilen gündeme getirilmesi, ABD’de politik dalgalanma yaşatıyor. Planın, bu biçimde yürürlüğe girmesi, Demokratlar’ın oylarını arttıracak.
- Hem ABD hem de Avrupa Merkez Bankaları, piyasalara para verirken, bizim Merkez Bankamız hala Hükümet’le tartışıp, “enflasyon düşmedikçe para veremeyiz” diyor. Bu kafayla ve piyasaya para vermemekte direndikçe, yeni bir ekonomik krize gireriz.
- AKP, ekonomik krizle geldi; ekonomik krizle gidecek gibi görünüyor. İşin garibi, ikisinin nedeni de, Sevgili Merkez Bankamızın yanlış politikaları olacak.
- Türkiye’de de banka satın almış olan yabancı bankalar, likidite krizine girmeye başladı. Dışbank’ı alan Fortis Bank’ı buna örnek verebiliriz. Bu durum, yabancı bankaların Türkiye kardeş bankaları ve şubelerini de etkileyecek.
- Türkiye’deki yabancı bankalar, ana bankalarını kurtarabilmek için, ülkemizde her
Keith Ferrazi’nin “Tek Başına Yemeye Kalkma (Never Eat Alone)” isimli kitabı, kapitalist sistemde başarılı olmak isteyen gençler için yazılmış. Kitap, kısaca, başarılı olmak için başarılı insanlarla nasıl iyi ilişkiler geliştirilebileceğini anlatıyor.
Keith, bu sayede Washington’un karanlık koridorlarından Hollywood’un A kategori insanları listesine tırmandı. Yine, Davos Dünya Ekonomi Forumu tarafından “Yarının Global Liderleri” listesinde, “40 Yaşın Altındaki 40 Kişi” arasına girmeyi başardı.
Ferrazzi, sadece, arkadaşlarının diğer arkadaşlarıyla ilişki kurmasına, karşılık beklemeden yardımcı olduğunu söylüyor. Bunu yaparken de belli prensipler uyguluyor. Öncelikle, kendi isteklerini değil, ilişki kurmak istediği başarılı kişilerin isteklerini ön planda tutuyor. “Ne verdim, karşılığında ne aldım?” hesabı yapmıyor. Seçtiği insanlara ne istediğini anlatacak yerde, onlara neler verebileceğinin hesabını yapıyor.
Zaman içinde, kurduğu ilişkiler yumağına giren ve çıkanlar oluyor. İnsanları, ihtiyacı olduğu zaman değil, her zaman arıyor ve onlara
ABD, global krizin kendi ülkesindeki yansımasını bir an önce bitirmek ve/veya etkilerini azaltmak için son derece yerinde tedbirler aldı. En azından, 7 hafta sonra yapılacak olan başkanlık seçimleri öncesinde, ekonomik dalgalanmalar oldukça durgunlaşmış olacak. Ancak, şimdi de Amerikalılar, kurtarma harcamalarının sonunda kendilerinden vergi olarak isteneceğini bildiklerinden, kara kara düşünüyorlar.
OPEC’in üretimi azaltma kararı ve ekonomilerde dünya çapında görülen yavaşlama, daha haziran ayında varili 145 dolara kadar çıkan petrol fiyatını 95 dolarlara kadar düşürdü. Ancak, şimdi yeniden, petrol fiyatlarında yükselme başlayacak. Çünkü, dünya hem soğuk aylara giriyor hem de birkaç ay sonra büyük likidite bolluğuyla karşılaşacağız.
Oysa, petrol fiyatlarının düşmeye başlaması, merkez bankalarını enflasyon baskısının azalacağı beklentisine sokmuştu. ABD Merkez Bankası’na göre, daha sıkı para politikası uygulayan Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi beklenebilirdi. Ama, karşılıklı swap
Fikir özgürlüğü tartışmasının ilk yaşandığı günlerde, görüşlerini dile getirmesini kısıtlamak isteyen yönetime karşı, Eflatun “Gerçeği bulmanın en iyi yolu, tartışmaktır” demişti.
Matbaanın icadıyla, fikirler çok daha rahat yayılmaya ve tartışılmaya başlandı. Günümüzde ise, hem olan bitenden insanların haberdar edilmesi, hem de fikirlerin başkalarına ulaşması, gazeteler, radyolar ve televizyon yayınları sayesinde sağlanıyor.
İlk ve orta çağların karanlık günlerinde, krallar, “Tanrı’nın gücünü kullandıklarını” söyleyerek, fikirlerin dile getirilmesini engellediler. “Fikir özgürlüğü” ve giderek de “basın özgürlüğü” anlayışı, “totaliter gücün de sorgulanabilmesi” isteğinden hareketle gelişti. Önceleri, bu sorgulama eğilimi, “kral tarafından kullanılan Tanrı gücünün sorgulanamayacağı” görüşüyle; daha sonra da sorgulamanın “orman kanunu yaratacağı” noktasından hareketle engellenmeye başlandı.
Buradan