Geçen haftaki yazımda, 1929 Büyük Dünya Ekonomik Krizi hakkında, Yorgaki Effimianidis’in 1935 yılında yazdığı “Cihan İktisad Buhranı Önünde Türkiye” isimli kitaptan bahsetmiştim. Bu kitapta, hem kriz hakkında dünya düşünür, siyasetçi ve iktisatçılarının görüşlerine yer verilmiş, hem de Türkiye’nin ne yapması gerektiği üzerinde durulmuş.
1929 dünya ekonomik krizi hakkında, 1930’lu yıllarda görüş bildiren ünlü bazı kişiler, çok kısaca şunları söylüyor:
Henry Ford: Tüketim üretime, yani talep arza bağlıdır. Üretim ne kadar iyi ve fazla ise tüketim o kadar artar. Bugün, zannedildiği gibi, üretim fazlalığı yoktur. Olsaydı, zaten tüketim artardı. Toplumlarda yaratılan tasarruflar, üretimin emrine verilmelidir.
Ekonomik durgunluğun 3 sebebi var. İktisadi işlemler ve mal alım satımı durmuş, halkın alım gücü yok edilmiş ve sanayiciye kaynak sağlanamamıştır. Şirketlerin devamlı büyümeleri sürdürülmedikçe, borsaların çöküşü önlenemez. Bu konuda, devletler de ellerinden geleni yapmalıdır. Bu durum, sonraki krizler için de geçerlidir.
İktisat savaşı
Lloyd George: Merkez bankalarının banknot emisyonları, tamamen altın karşılığı yapılmaktadır. Buhran sırasında, 2-3 ülke altın rezervlerini aşırı artırma eğilimine girmiştir. Bu durum, ilave para basılması olasılığını da tıkamıştır.
Amerika ve İngiltere’nin dış borç sağlama olanakları da kısıtlanmıştır. Savaş borçlarının, ülkelerin ödeme güçlerinin üzerinde bulunması ile gümrük vergilerinin ve duvarlarının artırılması da dünya çapında tüketim eğiliminin durmasına ve mal dolaşımının azalmasına neden olmuştur.
Savaş borçları, alınacak dış kredilerle ödenebilir hale gelmiştir. 1924 yılı 100 kabul edilirse, 1929’da fiyatlar seviyesi 81.1’e, 1930’da 71.9’a ve 1935’te 63’e düşmüştür. 1929’da, dünya buğday stoku 370 milyon buşel iken, 1931’de 600 milyon buşele çıkmıştır. Kısacası, mal ve hammadde fiyatları, üretim yapılamayacak kadar düş-müştür. Dolayısıyla, mal satılamamakta ve alınamamaktadır.
Benito Mussolini: Bu buhran, bir iktisat savaşıdır. Nasıl bir savaş başladığında, siyasi anlaşmalar bir kenara atılırsa, bugün de ticari anlaşmalar bir kenara atılıyor. Trenler bile, uluslararası seyahatler yapamıyor. İktisat savaşının askerleri, gümrük memurlarıdır. Gümrük memurları tevkif edilmeden, bu iktisat savaşı da durdurulamaz.
Krizden öğrendiklerimiz
Albert Einstein: Bugünkü buhranın sebepleri daha öncekilerden farklıdır. Üretim teknolojileri arttığı için, bir kısım işçiler işsiz kalmıştır. Sadece, talebin azlığı söz konusu değildir; tüketicilerin alım gücü de düşmüştür. Amerika, çok yüksek gümrük duvarları kurarak, dünya ticaretinin ve kendi sanayisinin sonunu hazırlamıştır. Rus ve Çin pazarları, mal alım satımına kapalıdır. İş haftasının kısaltılması; böylece işsizliğin bir nebze olsun azaltılması gerekmektedir.
* * *
Daha sonra 1929 Dünya Ekonomik Buhranı üzerinde yapılan araştırmalar, bu krizin, aslında bir likidite krizi olduğu üzerinde birleşti. “Altın Standardı” yüzünden, altın karşılığı olmadıkça para basılamaması, likidite arzını kısıtladı. Mal ve hizmetin uluslararası dolaşımının kalmaması ve yüksek gümrük duvarları krizin çözümünü zorlaştırdı.
Dünya, 1929 krizinden çok şey öğrenmiş görünüyor.