Vedat Milor

Vedat Milor

Tüm Yazıları

Modern meyhane akımının öncüsü Münferit’te başta mezeler olmak üzere yemek kalitesi yüksek. Burada sunulan öğünler rakının dışında iyi şarap içmek için de çok uygun

Modern meyhanelerin lezzetli öncüsü

Münferit’te özellikle kalamarlı siyah kuskus ve porçini mantarı ve trüf yağıyla kağıtta pişmiş beyaz peynir gibi sıcak mezeler çok başarılı. Bunları her zaman gönül rahatlığıyla ısmarlayabilirsiniz.

Yeni bir gelişme yaşanıyor meyhane dünyasında. Daha iyi bir tanımlama bulamadığım için benim “modern meyhane” diye adlandıracağım, klasik akşamcılardan çok gençlere ve bohem sosyeteye hitap eden meyhaneler ortaya çıkıyor.
Beyoğlu’ndaki Münferit bu akımın öncüsü gibi. İlk açılışında ziyaret ettim. Sonra orada çekim yaptık.
Yaz sonunda tekrar ziyaret ettim.
Vereceğim ilk iyi haber yeni imal ettikleri bir rakıyla ilgili: Beylerbeyi göbek rakı. Üç kere damıtılmış. Alkolü çok temiz ve anasonu taze. Ben çok sevdim. Yazık ki Beylerbeyi’nin Mey ve Efe ile
rekabet edecek dağıtım gücü yok. Yoksa bu rakı üst segmentte yeni bir referans noktası haline gelir.
Âlâ ve Kara Efe’ye rakip olur. Tüketim sektöründe rekabet de hem kalitenin güvencesidir hem de tüketicinin lehinedir.

Fırınlanmış deniz tarağına hafif kırmızı biber yakışmış
İkinci iyi haber ise yemek kalitesinin Münferit’te hâlâ yüksek olması. Diyebilirim ki orada yediğim ilk yemek sıralamada üçüncü olur. Çekime gittiğim gün birinci gelir.
Yaz sonunda eşim ve bir arkadaşımla yediğim yemek ise ikisinin arasında (Sahibi Ferit Sarper orada olsa belki daha da iyi olurdu, bilemiyorum).
Benim burada sevdiğim diğer bir özellik ise öğünlerin rakı dışında iyi şarap içmek için de çok uygun olması. Hem beyaz hem kırmızı şarap. Münferit’in çok iyi ve fiyatları özellikle makul bir şarap listesi var. Buradaki anlayış şarap içeni, “Yetkililer seni çarpmış, bir de
ben ifadeni alayım” misali cezalandırmak değil, kaliteli içki tüketimini özendirmek.
Ben Münferit’te mezeleri özellikle seviyorum. Her masaya gelen ançuezli tereyağı ve zeytinleri bitirmemeye dikkat ediyorum güzel mezelere yer kalsın diye.
Beyaz peynirlerini özenle seçmişler. Ezine... Mangal sucuklarını da çok sevdim ve nereden olduğunu sordum. Balıkesir, Yanturalı imiş.
İlk kez Sadrazam Mahmut’a idealist profesör-doktor arkadaşım (Sınır Tanımayan Doktorlar üyesidir ve biz sıcak evimizde ailece otururken o Bangaldeş, Afganistan, Irak gibi savaş ve yokluk bölgelerinde travma geçiren yaralılara yardım eder) Ercan Türeci beni götürdüğü zaman tadına bakmıştım isli Boşnak etinin. Münferit’te yaban turpu sosuyla sunuluyor isli Boşnak
eti. Pastırma gibi bu da çok lezzetli bir şarküteri ürünü.
Tahinli ve domates soslu patlıcan kızartması da lezzetli.
Avokado salsa ile sunulan lakerdanın sosu bence lakerdayı tamamlıyor. Keşke balıkçılar da
bu tip denemeler yapsa. Lakerda kalitesi Milto, Kahraman gibi balıkçıların biraz gerisinde ama
genel ortalamanın üzerinde.
Pirinç yufkasındaki kuzu söğüş çekime gittiğimde olağanüstü bulduğum soğuk mezeydi. Kuzu eti, kuzu beyni, elma sirkesi, nane, zencefil, diğer yeşillikler... Bu sefer jelatinli ve taze lezzetiyle bu saydam yufkanın içine çok yakışan kuzu beynini içinde bulamadım. Bu yufkayı olağanüstü kılan temel malzeme olmayınca sıradan bir “Asya mutfağından roll” olmuş.
Fritözde kıtır hale gelmiş sardalya kılçığı herkese göre değil. Soya, limon ve laym suyundan bir sosa batırıp yiyorsunuz. İlginç olan lezzetinden çok kıtır dokusu. Bir zamanlar meşhur Ferran Adria’nın tadım hoşluğu olarak sunduğu bu öğün bence başarılı.
Tereyağlı, fırınlanmış deniz tarağına hafif kırmızı biber yakışmış. Lezzeti bastırmamış. Fırında tam kıvamında pişmiş tarak. Yanında iyi bir Chablis veya Sancerre ile mükemmel uyum sağlanıyor.
Aynı şaraplar lezzetli bir kalamarlı siyah kuskusa da eşlik edebilir. Burada çok sevdiğim sıcak mezelerden biri de bu.

Porçini mantarı ve trüf yağıyla kağıtta pişmiş peynir çok iyi
Rokfor ve armutlu ızgara yaprak sarması maalesef başarılı değildi. Yaprağı kalındı ve rokfor ile armut lezzeti almakta zorlandım. Halbuki fikir olarak çok iyi. Rokfor ve armut birbirini çok iyi tamamlar.
Buna karşılık ilk kez burayı ziyaret ettiğimde çok beğenmediğim kuzu ciğeri çok daha iyi. Yumuşak ve içi sulu. Yanında elbette bol sumaklı soğanla sunuluyor.
Her zaman güvenebileceğiniz ve ısmarlamanız gereken bir sıcak meze de porçini mantarı ve trüf yağıyla kağıtta pişmiş beyaz peynir. Çok iyi bir bileşim. Trüf yağını kıvamında kullandıkları için metalik bir lezzet yok bu öğünde. İnsanın yedikçe yiyesi geliyor.
Ana yemekler olarak çekimde seçtiğim iki yemeği ısmarladım: kuzu incik ve dana gerdan.
İkisini de masadaki hanımlar beğendi ama ben çekim sırasındaki düzeyin bir gömlek altı buldum.
Koyu birada uzun pişmiş dana gerdanı lezzetli ama çekimde önüme gelen dana gerdanı daha körpe ve suluydu. Bu sefer sanki tekrar ısıtıldığından azıcık kurumuştu.
Patlıcanlı pilavla sunulan kuzu incik İstanbul ortalamasının üzerinde ama Münferit’e tekrar gidersem ısmarlayacağımı sanmıyorum.
Bu son iki öğünle bir Barbaresco veya Barbara d’Alba çok uygun. Aslında dana gerdanı çok iyi bir siyah Belçika birasıyla denemek de ilginç olabilir.
Tatlı olarak da ev yapımı ve erik soslu adaçayı dondurması da benim tavsiyem.

Haberin Devamı

DEĞERLENDİRME: HHHHH