CHP’deki değişim sancısında ortada henüz yekten adayım diyen yok ama mesajlara, siyasi reflekslere bakılarak okumalar yapılıyor sadece. Bu anlamda da İmamoğlu’ndan art arda gelen açıklamalar ve bir gazetede kaleme aldığı güçlü liderlik ve cesaret mesajı içeren yazısı sonrasındaki yorumlar şöyle:
İmamoğlu’ndan beklenen o cesur çıkış geldi mi geliyor mu?
Bu konuda evet diyen de var hayır daha değil diyen de...
Çünkü izlediği yol, yöntem açısından da çeşitli girişimlerle Kılıçdaroğlu’na koltuğu bıraktırma çabası daha hâkim. Zahmetsiz bir mücadele içerisinde açıkçası...
Mevcut siyasal tabloya bakıldığında Kılıçdaroğlu kesitindeki görüntü de şu:
Kılıçdaroğlu ve mevcut genel merkez yönetimi şu anda il, ilçe kongrelerinden ortaya çıkacak tabloya odaklanmış durumda. Delegasyon yapısını kendi lehlerine çevirmek için sürece müdahale olasılığı da iddialar arasında. Bazılarınca hala dillendirilen olağanüstü kurultay artık olmaz görünüyor ama eğer Kılıçdaroğlu’nun istediği delege yapısı ortaya çıkmazsa, bu kartın açılabileceği de konuşuluyor. Seçilecek yeni değil şu anki mevcut delegelerle genel başkanlık seçimini gerçekleştirmek üzere... Her hal ve şartta sonucu kendi lehine çevirme hesabı yani...
Bu arada da önümüzdeki yerel seçime dönük CHP’nin kaptan köşkünde kim olursa başarı gelir şeklinde süren bir başka tartışma da var. Bu anlamda da bir kesim İmamoğlu’nun genel başkanlık için İBB’yi bırakmasının yanlış olacağını söylüyor, aksini savunanlar da “Kılıçdaroğlu genel başkanlığında seçime gidilirse CHP seçmeninin ciddi bir bölümü sandığı protesto edebilir, CHP ciddi yara alabilir” iddiasında. Yine bu hengamede tartışılan bir başka konu da önümüzdeki yerel seçimde CHP’nin İYİ Parti ile ittifak ya da iş birliği olasılığı...
***
Dolayısıyla bu noktada asıl kritik soru da CHP bu Kılıçdaroğlu- İmamoğlu sarmalından nasıl çıkacak? Kılıçdaroğlu’nun koltuğu asla bırakmak istemediği açık, hele de İmamoğlu’na...Buna karşı İmamoğlu’nun talebi, beklentisi çok net. Tabii her ikisinden de bu yönde bir açıklama olmadığı da. Dün bu durumu şu sıralar adı İstanbul İl Başkanlığı için konuşulan Gürsel Tekin’e sordum yanıtı şuydu:
“Şu anda CHP’nin mahalle seçimleri bitti önümüzdeki günlerde ilçe seçimi bitecek, ardından da il seçimleri. Yani daha ortada delege çıkmış değil, haklı olarak çıkan delegelerin nabzı yoklanacak ve ona göre insanlar aday olacak. Demirel’in deyimiyle doğmamış çocuğa don biçiyoruz şu anda. Önümüzdeki günlerde kongreler bittiği zaman birçok insanımız aday olabilir. Sadece sayın Genel Başkanımız ve sayın İmamoğlu değil, başka adaylar da çıkabilir ama doğal olarak herkes mahallenin ve kongrelerin sonucunu bekliyor. Delegasyon bittikten sonra herkes kendisine bakacak ona göre adaylığını, aday olup olmadığını kamuoyuna ilan edecek. Bugün için erken.”
Delege profiline göre pozisyon alma durumu yani...Peki ya bazı CHP’lilerce dillendirilen “Kılıçdaroğlu ile seçime gidilirse seçmen sandığa küser, sonuç hezimet olur” iddiaları. Tekin’in buna yanıtı da şöyleydi:
“CHP seçmeni çok bilinçli vefalı bir seçmendir. Kızgınlığı, eleştirisi olabilir ama hiçbir CHP’li seçmen partisini terk etmez, partisine ihanet etmez. Bunlar CHP tabanını, örgütünü, delegesini inciten laflar. Daha kurultay olmadı. Partinin tabanı örgütü, delegesi kimi istiyorsa onunla yürüyecek. Kimse merak etmesin CHP’de sıkıntı, sorun olmayacaktır.
***
Tekin’in katıldığı bir TV programında yerel seçime dönük “tek başına kazanabiliriz” sözlerini anımsatıp İYİ Parti ile ittifak olasılığını sorduğumda verdiği yanıt ise tartışmayı daha da alevlendirecek cinstendi:
“Lokal ittifaklar olabilir ama CHP bugüne kadar mevcut illerinde devam edecektir kendi adaylarıyla... Sayın Mansur Yavaş’ın CHP adayı olarak devam edeceğini biliyorum.”
İYİ Parti mesela Adana, Mersin ya da başka bir yer benim olsun derse?
“Büyük illerle ilgili şu anda fiilen belediyelerimizin olduğu yerde böyle bir şey mümkün değil, olmaz. Ama onun dışındaki illerle ilgili tabii ki siyasi partiler önümüzdeki süreçte bir ittifak kurarlar mı, olur mu neresi olur bilemem o tamamen parti yöneticilerinin vereceği bir karardır. Ancak şu andaki mevcut belediyelerimizde herhangi bir değişiklik olacağını zannetmiyorum.”
İstanbul’da aday değişebilir mi?
“İmamoğlu başarılıdır, ben devam etmesini arzu ediyorum. İstanbul ve Ankara her iki başkanımız da devam etmek zorunda...”
***
Kısacası CHP’deki değişim muhabbetinde, genel başkan adaylığı sancısında görüntü flu. Daha doğrusu tam anlamıyla papatya falı gibi bir durum söz konusu… O mu olacak bu mu ya da olacak mı olmayacak mı?..