Başkent Ankara’daki terör saldırısından sonra Türkiye çok net bir şekilde tavrını ve hedefini ortaya koydu. PKK/YPG’ye ait bütün altyapı, üstyapı, enerji tesisleri bundan sonra topyekün meşru hedef. Bu kapsamda PKK/YPG tesisleri silah ve mühimmat depoları da vuruldu, vurulmaya da devam edecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri ve Milli Savunma Bakanları da 3. taraflara, dost ve müttefik ülkelere açık açık uyarıda, hatta tavsiyede bulundu. Özellikle de ABD’ye:
“Teröristlerin yakınlarında olmayın...”
Aynı mevzide, siperde durmayın, teröristlere canlı kalkanlık sevdasından vazgeçin yani.
Malum ABD ile terör örgütü YPG/PKK’nın kirli ilişkisi, iç içe geçmiş faaliyetleri sır değil, aleni... Pervasızca silahlandırdıkları teröristlerle ABD’li generaller, komutanların, terör örgütü karargâhında, mevzilerde kol kola, yanak yanağa fotoğrafları var. Münbiç’te YPG/PKK’lı teröristlerle birlikte şov yapan bir ABD’li general “Türkiye bizi vurursa agresif karşılık veririz” küstahlığında dahi bulunmuştu. Koskoca ABD’nin önceki başkanı Trump hiç utanmadan Suriye’de “SDG” ismini kullanan YPG/PKK terör örgütü elebaşı Ferhat Abdi Şahin’e “General” payesi bile verdi! Şimdiki başkan Biden döneminde de KYB Başkanı Bafıl Talabani ile görüşmek için Süleymaniye’ye giden, birlikte fotoğraflar veren o teröriste Amerikan askerleri yakın korumalık, daha doğrusu canlı kalkanlık yaptı. Böyle olduğu için de hedefteki o terörist pas geçildi. Yoksa bugün o teröristi de artık konuşmuyor olacaktık...
Dolayısıyla terör örgütü YPG/PKK’ya yönelik her harekâtta teröristlerin hayali aynı:
ABD devreye girer, bize canlı kalkanlık da yapar, bir şekilde Türkiye’ye engel olur...
***
TSK tepelerine binip gerçekle yüzleştiklerinde ise söyledikleri şu:
Amerika bizi sattı...
Hep bildik hikâye yani... Mesela; 2018’deki Zeytin Dalı Harekatı öncesinde ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Twitter hesabından silahlı terörist görüntüleri paylaşırken “TSK buraya gelemez, Afrin mezarları olacak” diye atıp tutuyorlardı. Hesaplarına göre; ABD onları yüz üstü bırakmayacak ve her türlü korumayı sağlayacaktı. Ne oldu? ABD’ye rağmen teröristlerin tepesine binen TSK, önce dağları, köyleri temizledi ardından da şehir merkezinde çocuk, kadın demeden sivilleri canlı kalkan olarak kullanan teröristleri tek tek ayıkladı. O günlerde Afrin’den Kandil’e giden mesajlar da “Amerika bizi sattı, bastırsa harekâtı engellerdi” şeklindeydi.
Yine 2019’da Fırat’ın doğusuna Barış Pınarı Harekatı’nın konuşulduğu günlerde de terör örgütü YPG/PKK/PYD sırtını dayadığı ABD’ye o kadar güveniyordu ki “ABD, TSK’nın müdahalesine kesinlikle izin vermez” havasındaydılar. Rağmen yapılırsa da hava sahasını kapatır beklentisi vardı. Orada da durum malum. Harekâtın başladığı ilk andan itibaren Türk savaş uçakları nokta atışlarıyla hedefleri vurdu. İHA ve SİHA’lar havada cirit attı. Komandolar da Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarında olduğu gibi Fırat’ın doğusunda terörist temizliği yaptı, zoru görenler de tüydü... Hatta dönemin ABD Başkanı Trump da tavsiye niteliğindeki “Umarım çekilirler çünkü yenmek çok zor” sözleriyle gerçeği açık açık teröristlerin kafalarına soktu. Bir kez daha beklentileri hayalden öteye geçmeyen teröristlerden de yine aynı ses çıktı:
Amerika bizi sattı...
***
Şimdilik hava ve nokta vuruş ağırlıklı devam eden son harekâtlara baktığımızda ise durum pek farklı değil.
ABD’ye “Madem siz sözünüzü yediniz, kıvırdınız, o zaman o teröristleri ben temizlerim” diyen Türkiye gereğini yapıyor. Bu Türkiye için doğrudan bir beka meselesi. Onun için de buralardaki teröristleri temizleyecek Türkiye. Öyle ya da böyle... Bundan dönüş yok. ABD’yi, onun dostlarını da “Askerim tehdit altında falan demeyin, çekin teröristlerin arasından, mevzilerinden” şeklinde çok açık ve net de uyardı... Buna rağmen sözde müttefik ABD teröristleri hedef alan Türk SİHA’sını düşürüyor, ardından da Pentagon sözcüsü utanmadan şu açıklamayı yapıyor:
“ABD’li komutanlar, ABD birliklerine yarım kilometreden daha yakın olan insansız hava aracını (İHA) potansiyel bir tehdit olarak değerlendirdi.”
Bu öyle zırva bir açıklama ki; “Askerim tehdit altındaydı” diyorsan çekseydin o zaman. Amerikan askerinin hâlâ teröristlerin arasında, mevzilerinde yakınlarında işi ne? Yoksa ortağım dediğin teröristleri korumak adına Amerikan askeri canlı kalkan mı?.. Evet diyorsan böyle bir niyet, çılgınlık içindeysen olacaklar ve vebal de artık ABD olarak senin sorunun ve sorumluğun...