Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD lafa gelince terörle teröristle mücadele diye yüksekten atıp tutuyor, mangalda kül bırakmıyor. Her yıl yayımladığı “terör örgütleri” ve “teröre destek veren ülkeler” olmak üzere iki ayrı kara listesi de var. Biri eli kanlı teröristleri, yapıları; diğeri onlara finansal veya lojistik destek sağlayanlar, onlara silah tedariki ve satışı yapan ülkeleri sıralıyor.

Her ikisi de hesapta “terörle, terörizmle mücadele” ya da terör tehdidine karşı dünya için kılavuz niteliğinde.

Ancak gerçekte ise ABD’nin “Şunu ekle, bunu çıkar ya da koyma” mantığıyla işine, çıkarlarına geldiği gibi kurguladığı, kullandığı dokümanlar.

Haberin Devamı

Onlar da yersen cinsinden göstermelik ve hikâye yani. Mesela İstiklal Caddesi’ne koyduğu bomba ve Suriye topraklarından attığı roketlerle, havanlarla çoluk çocuğu katleden ne YPG/PYD ne de darbe girişimi yapan FETÖ’yü ABD asla terör örgütleri listesine almıyor. Onların saldırılarını, görmezden geliyor, geçiştiriyor. Yani ABD teröriste terörist demiyor, diyemiyor. Hem de ABD’nin içerisinde dahi YPG/PYD’nin terör örgütü olarak tescilledikleri PKK’nın ta kendisi olduğunu dillendirenler ve bu anlamda kayda geçirilmiş resmi raporlara, belgelere rağmen. Hatta koskoca ABD utanmadan o teröristlere “Bölgedeki kara gücüm” diyor. Aynı kirli ilişki, bağlantı FETÖ için de geçerli. ABD’nin terör örgütleri El Kaide DAEŞ, El Nusra ya da daha başka türevleriyle ilişkisi, onlara bakışı dönemsel olarak değişen kullanış şekli de malum...

***

ABD'nin Teröre Destek Veren Ülkeler listesine baktığımızda; orada da isimler sıralanıyor ve bu çerçevede birçok ülkeye yaptırım uygulandı, uluslararası örgütler buna katılmaya zorlandı ama o da eksik, ve sorunlu. Şöyle ki; ilk olarak 29 Aralık 1979'da Libya, Irak, Güney Yemen ve Suriye ile başlayan liste, daha sonraki yıllarda ABD'nin keyfine, çıkarına göre ekleme ve çıkarmalarla değişti. Bu listedeki ülkeler ise günümüzde şunlar:

İran, Küba, Suriye ve Kuzey Kore...

Hepsi doğrudan ABD ile sorunlu ülkeler. Hele Suriye denildiğinde bugün orada ABD'nin varlığı da açık ve net. Oradaki terör örgütü PKK/YPG/PYD ya da diğer türevleriyle nasıl hem hal olduğu da. Yani 1980'li yıllarda olduğu gibi topraklarında terör örgütlerinin yuvalanmasına göz yuman, 2011 yılından bu yana da toprakları o terör örgütlerince parsellenen Suriye haklı olarak listede var ama terör örgütü PKK/YPG/PYD ya da türevlerine kol kanat geren onları silahlandırıp, eğiten, o teröristlerle utanmadan tatbikatlar yapıp, pervasızca görüntüler servis eden ABD'nin bizzat kendisi de olması gerekirken yok. Ki bu çok aşağılık ve tahrik edici durumun son örneğini de daha yeni Haseke- Kamışlı'daki skandal görüntülerle yaşadık. Hem de bu alçaklıktaki çıtanın daha da yükselmiş haliyle. Daha önceleri ABD’li komutanlar, askerlerin teröristlere verildiği silah eğitimi, ortak devriye atma, Amerikan bayrağı altında kol kola, yanak yanağa fotoğraflar verme gibi birçok faaliyeti oldu. Bu anlamda da özellikle ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ile terör örgütü PKK/YPG/PYD’nin “aile fotoğraf albümleri” epey yüklü. Şimdilerde ise ABD verdiği eğitimin dozajını topçu, hava kuvvetleri atış kontrol eğitimi, uçaksavar ve helikopter pilotluğu boyutlarına taşımış durumda. Sanki mücadele edilecek hedef diye uydurduğu bahane ettiği DAEŞ'in elinde uçak varmış gibi!..

Haberin Devamı

***

Haberin Devamı

Kısacası dememiz o ki; ABD terörle, teröristle mücadele sözlerinde inandırıcı olmak istiyorsa öncelikle kendi duruşunu gözden geçirmesi listeyi de buna göre revize etmesi gerekir. Çünkü gerçek olan şu:

Dünyada, terör örgütleriyle boğuşmak zorunda kalan ülkelerin başında Türkiye geliyor. PKK adlı terör örgütü 40 yıldır, ABD ve Avrupa'nın desteğiyle ayakta duruyor. Türkiye, Irak'ın kuzeyinde PKK'ya yönelik sayısız harekât, operasyon yaptı, hala da yapıyor. Suriye'dekiler de malum. Dolayısıyla ABD ne yaparsa yapsın Türkiye’nin kararlılığını etkilemez. Terörün kalıcı olarak yok edilmesi için de İdlib’den Hakurk’a kadar, yani Suriye ve Irak’ın kuzeyi dahil İran sınırına kadar olan belli derinlikte bir alanın teröristlerden arındırılarak, kontrol altına alınması bir zorunluluk. Bu Türkiye için doğrudan bir beka meselesi. Onun için de bugün, değilse yarın, eninde sonunda buralardaki tüm teröristleri temizleyecek Türkiye... Bundan dönüş yok...