Merhaba,
Pankek Amerikan kahvaltılarının vazgeçilmezidir. Ama ülkemizde de çok sevilen, ister tuzlu, ister tatlı ile şenlendireceğimiz bir yiyecek oldu. Hatta sadece pankek üzerine bile bir çok mekan açıldı. Amerika'da klasik şekliyle akçaağaç şurubu ve pudra şekeri ile servis ediliyor. Biz de ise, iki malzeme ile sınırlandırılması elbette mümkün değil.:) Geleneksel zengin kahvaltı çeşitlerimizi nispet yaparcasına özgürce istediğimiz çeşniyle tüketiyoruz pankeklerimizi.
Malzemeler: Süt, yumurta, toz şeker, vanilya, kabartma tozu.
Tarifi: 2 yumurta, 1 su bardağı süt, 1 yemek kaşığı toz şeker iyice çırpılır. Sonra 1,5 su bardağı un, 1 paket kabartma tozu ve 1 paket vanilya eklenir. Tava tek seferlik havlu kağıt ile yağlanır. İyice kızınca karışımdan yarım kepçe yuvarlak olacak şekilde dökülür. Üstü delik delik olunca diğer yüzü çevrilir.Pişen pankekler bir tabağa alınır. Muz, kivi, çilek, bal, peynir, maydanoz, pankek şurubu, fıstık ezmesi, pekmez, kaymak ve nutella ile lezzetin doruğuna çıkartılır.
Afiyet olsun.
Merhaba,
Kurabiye canavarlarının nasıl da imrenerek baktığını görür gibiyim. Kütür kütür ağızda dağılıveren enfes bir atıştırmalık.
Malzemeler: Tereyağ, yumurta, pudra şekeri, un, üzüm, fındık, yoğurt, kabartma tozu ve vanilya.
Tarifi: 75 gr. terayağı, 1 yumurta, (beyazı üstü için ayrılacak ) 1/2 çay bardağı pudra şekeri, 1/2 çay bardağı kuru üzüm, 1/2 yemek kaşığı yoğurt, 1/2 paket kabartma tozu, 1/2 paket vanilya, 1,5 su bardağı un , 1 kase iri çekilmiş fındık.
Yapılışı: Tereyağı, pudra şekeri ve yumurta çukur bir kapta çırpılır.Sonra sırasıyla yoğurt, un, kabartma tozu ve vanilya eklenir. Kulak memesi kıvamında bir hamur elde edilir. Ceviz büyüklüğünde parçalar alınıp içine üzüm konur ve elde yuvarlatılır. Önce çırpılmış yumurta akına sonra da iri çekilmiş fındığa bulanır.Fırın kağıdı serilmiş tepsiye yerleştirilir. 180 derecedeki fırında pişirilir. Üzerleri pembeleşince alınır. Şayet bisküvi gibi gevrek seviyorsanız benim gibi fazla tutabilirsiniz.
Afiyet olsun.
Merhaba,
Burada asıl tarif esas oğlan değil, yardımcı oyuncu.:) Neden derseniz yıllardır pilavım çok beğenilir, severek yenilir. Sırrı ise düdüklü tencerede pişmesidir. Tarifi yazarken tek endişem çok çeşitli tencere olması ve tabanlarının ısıya karşı hassasiyetinin değişmesi. Benim kullandığım, piyasada efsane adıyla satılan düdüklü tencere. Eh boşuna bu isim verilmemiş. Eskilerin deyimiyle isminle müsemma.:)
Neyse gelelim yapımına: 1 bardak pirinç (baldo) kaynamış suda en az yarım saat bekletilir. Sonra suyu süzülüp birkaç kez yıkanır.Bu sırada düdüklü tencereye yarım fincan sıvı yağ, 1 bardaktan 1 parmak fazla soğuk su (et ya da tavuk suyu tercih edilir) ve tuz konur. Kaynamaya başlayınca pirinçler atılır. Kapağı kapatılır ve buhar düdüğü dik konuma getirilir. Orta ateşte tam 5 dakika tutulur. Ocak ile buhar düdüğü aynı zamanda kapatılır.Yani yatık konuma getirilir.Hemen açılmaz, demlenmesi için beklenir. Açtığınızda tane tane pirinçler ve enfes bir pilav görürsünüz. Şayet neli yapacaksanız pirinçlerle beraber onu da atıyorsunuz. Mesela ben mısırları pirinçle birlikte attım. Aynı uygulama ile haşlanmış nohutu, küçük doğranmış domates ve biberi, bezelyeyi, rendelenmiş
Merhaba sevgili okurlarım,
Evin eksikleri birikince hafta sonu eşim alışveriş görevini üstlendi. Öğleden sonra alışverişini yapmış, aldıklarını da eksiksiz yerine getirmenin gururuyla ürünleri mutfak masasının üstüne dizmiş. Ben de dışardan gelip, kapıdan girer girmez coşkuyla ''aaa hurma da mı aldın? '' dedim. Çok sevdiğimi bilir. Oysa karton tabakta duran 6 lı tupturuncu yuvarlaklar domateslermiş. Hiç o renk domates görmemiştim. İçleri de oldukça sert ve renksiz. Eşime keşke almasaydın derken anında kafamda bir ampul yandı ve bu domateslerden olsa olsa istakoz olur dedim. Ve sitemimi geri alıp, kullanırız bir yerlerde ziyan olmaz deyip işe koyuldum. Ortaya balık sofralarında, roka gibi yeşilliklerle sunulabilen kabuk kırma sıkıntısı yaşamadan :) rahatlıkla yiyebileceğiniz bir salata süsü çıktı. Sadece yeşillikten yapılmış bir salatanın tam ortasına da oturtabilirsiniz.
Malzemeler:2 domates, 2 karanfil ve keskin bir bıçak.
Rahat şekil verebilmek için domateslerin sert olması gerekiyor.Önce ortadaki çekirdekli kısmı çıkartıyorsunuz. Sonrasında resimdeki gibi şekillendirin.El yeteneği iyi olanlar kıskaçlarını daha simetrik yapabilir. Son olarak gözlerinin
Merhaba,
Bu çorbayı ilk kez Makedonya seyahatimde içmiştim. Yağmurlu bir yaz sonu koşuşturarak girdiğimiz restoranın tüm hizmetinden memnun kalmıştık. Makedonya doğal güzelliği kadar, uzun yıllar farklı uygarlıklara ev sahipliği yaptığından köklü ve zengin bir mutfak kültürüne de sahip. Dolayısıyla mutfağında Osmanlı mirası da buradayım diyor. Ortak yönlerimiz pek çok, damak tadımız bile aynı diyebilirim. Yemeklerin adı:Börek, kuru fasulye, baklava, güveç, dolma, sarma, turli (türlü), yoğurt, köfte, boza.:)
Gelelim çorbamıza, görünüm ve tat olarak enfesti. Karnabaharlar üstünde çiçek çiçek, havucu, bezelyesiyle, krema gibi kıvamıyla hayli iştah açıcıydı. Malzemeler: Karnabahar, havuç, bezelye, patates, domates, un, tuz, tereyağ.
Tarifi: Bir tencerede 2 kaşık un bir kaşık tereyağ ile kavrulur. Soğuyunca suyunu koyup minik minik doğranmış havuç, patates, domates ve bezelye eklenir. Karnabahar çabuk piştiği için diğer sebzelerden sonra katılır. Tuzu da konup kısık ateşte pişirilir. Sebzeler pişince çorbamız olmuş demektir. Karnabaharların küçük çiçekler halinde renkli sebzelerin aralarında görünmesi çok şık oluyor. Havuç, patates ve bezelyeyi dondurulmuş garnitür
Merhaba,
Çay saatinde yapılabilecek yine lezzetli, besleyici, sağlıklı şık görünümlü bir sunum.
Malzemeler: Havuç, bisküvi, fıstık ezmesi, ceviz, pudra şekeri
Tarifi: Orta boy 2 adet havuç haşlıyorum. Rondada çekip, 10 -12 adet bebe bisküvisi, 2 dolu kaşık fıstık ezmesi, 1 yemek kaşığı pudra şekeri (artırılıp, azaltılabilir) Bazen çok az tarçın da ekliyorum. Hepsini tekrar rondada çekip buzdolabında biraz soğuması için bekletiyorum. Dolaptan çıkarınca 1 su bardağı kadar ufak kırılmış fındık veya cevizi ekleyip tahta kaşıkla karıştırıyorum. Sonra da ceviz büyüklüğünde toplar yapıp (yuvarlama kıvamına gelmediyse biraz daha bisküvi ekleyebilirsiniz.) düz bir tabağa dökülmüş hindistan cevizine buluyorum. Yine sunum size kalmış. Afiyet olsun.
Merhaba,
Şu aralar mevsim sebzelerinin en taze olanlarından biri de ıspanak. Yalnız içindeki vitamin ve minerallerden tam olarak faydalanmak için mutlaka tazesini tüketmek gerekir. Ispanağın faydalarını bilmeyen yoktur sanırım. Hatta yıllar önce ne kadar faydalı bir besin olduğu Temel Reis tarafından bile tescillendi.:)
Malzemeler : 3 bağ ıspanak, 2 soğan, 1 büyük havuç, 2 kırmızı biber, zeytinyağı, tuz.
Tarifi : 3 bağ ıspanak kökleri kesilip bol suda güzelce yıkanır. Hatta son yıkama suyuna yarım fincan sirke döküp biraz bekletilir. Sonrasında bir kez daha yıkayıp kesme tahtasında irice doğranır ya da elle koparılır. Bir tencerede bir çay bardağı zeytinyağ ile 2 doğranmış soğan kavrulur. Doğranmış biber ve havuçlar ilave edilir. Ben havuçları şeker yerine geçip tat versin diye katıyorum. Sonra ıspanaklar tencereye konur, 1 tatlı kaşığı tuz eklenir ve başından ayrılmadan kavrulur. Hiç su koymadan, ıspanak kendi suyunu çekip yağıyla kalana kadar ocakta tutulur ve hep karıştırılır. Ispanağın rengi değişip suyunu çekinceye kadar ateşte tutulur. Şayet havuçlar pişmişse yemeğinizi ocaktan indirebilirsiniz. Kırmızı biberlerin acısını tercih ederseniz lezzeti daha
Merhaba,
Kışın habercisi ayva, artık yerini bahar meyvelerine bırakacak.Yavaş yavaş tezgahlardan inecek. En sevdiğim meyve tükenmeden reçelimizi de yapalım dedim. Sizi bilmem ama ben ayvaya hak ettiği değeri fazlasıyla veriyorum. Osmanlı mutfağında ve dünya mutfaklarında genellikle etli yemeklerde baş köşede yerini alır. Çocukluğumuzda evde hep kırılarak yenirdi, bıçakla kesilmezdi suyu gider diye. Bu uygulamada gerçekten haklılık payı varmış. Hele eşme ayvasının tadına doyum olmaz. Bazen de ayvalar düşlediğiniz gibi çıkmayabiliyor. O zaman da tatlıya veya reçele dönüştürüyoruz. Bu kez benim de öyle oldu.
Malzemeler: Ayva, şeker, karanfil, limon, ayvanın çekirdekleri.
Tarif: 1 büyük ayva ( 500 gr.geldi). Kabukları soyulup rendenin kalın tarafıyla rendelenir. Üstünü çıkacak şekilde su konur ve yumuşaması için kaynatılır.Sonrasında 500 gr.şeker eklenir. Ayvanın temizlerken çıkarttığımız çekirdekleri ve bir kaç karanfil atılır, kısık ateşte pişirilir. Biraz kıvam alınca 2 yemek kaşığı limon suyu ilave edilir. İki , üç dakika sonra ocaktan indirilir. Artık bir kavanoz reçelimiz mutfak rafımızda yerini almaya hazırdır.:)
Afiyet olsun.