Cumhuriyet tarihinin en büyük eylemi olan ve 102 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Tren Garı saldırısının ardından başlatılan soruşturmada geçen hafta önemli gelişmeler yaşandı.
Ankara - Gaziantep - Şanlıurfa hattında yürütülen soruşturmada, Adıyamanlı Dokumacılar Grubu’nun dışında yeni bir eylem grubunun varlığını gün ışığına çıkartıldı.
Şimdiye kadar IŞİD bağlantılı Dokumacılar Grubu’nu hedefine alan güvenlik güçleri, bundan böyle yaklaşık 15 kişiden oluştuğu tahmin edilen Gaziantep merkezli yeni bir grubun daha peşine düştü.
Depolar, yer göstermede çıktı
Ankara eylemiyle birlikte Gaziantep’te yapılan operasyonlar gösterdi ki Gaziantep’teki grup eylemlere oldukça ‘güçlü’ hazırlanmış.
Yeni grubun ortaya çıkarılmasında kilit isim olan Yakup Ş., soruşturma çerçevesinde Ankara’dan gizlice Gaziantep’e götürülerek yer gösterme işlemi yapıldı. 102 insanımızın yaşamına mâl olan ‘eş zamanlı çifte canlı bomba eylemi’nde canlı bombaları başkente getiren isim olan Yakup Ş.’nin gösterdiği adreslerde yaklaşık 2.5 ton gübre ile yüklü miktarda patlayıcı ele geçirildi.
Yakup Ş.’nin anlatımları doğrultusunda Gaziantep’teki yeni IŞİD grubunun varlığı tespit edildi.
Birbiriyle bağlantılı iki operasyonda, özellikle Gaziantep’teki yeni yapılanmasının yanısıra çalışma yöntemleri de belirlendi.
Öncelikle Gaziantep grubunun hiçbir parasal sorununun olmadığı anlaşıldı. Şöyle ki, daha önceki operasyonlarda gözden uzak semtler ve bölgelerde hücre evi oluşturan radikal dinci terör grubunun, bu kez Gaziantep’te kentin önde gelen Şahinbey semtinde hücre evini/evlerini kurduğu görüldü.
Bunun gerekçesi, şüphe çekmemek ve normal hayatın içinde olmak biçiminde yorumlanırken, patlayıcı hammaddelerinin bulunduğu depoların kiralanmasında ise yine şüpheli Yakup Ş.’nin, dosyanın firarisi Halil İbrahim D. ile parasal ihtiyaçları çözdüğü belirlendi.
Ankara, Gaziantep ve Şanlıurfa Emniyet Müdürlükleri’nin, MİT ve Emniyet İstihbaratı’ndan herhangi bir katkı olmaksızın yürüttükleri başarılı çalışmalar sonrasında Dokumacılar Grubu’nun yanısıra Gaziantep Grubu da deşifre edildi.
Ülke genelinde istihbarat çalışması yapması gereken kurumların çalışmalarında yetersiz kalması nedeniyle, süreç içinde birbirinden farklı yeni IŞİD gruplarının ortaya çıkarılması, ülkenin nasıl bir felaketten kurtulduğunun göstergesi oldu.
‘Yalnız Kurt’ eylemleri
Tüm bu gelişmelerin yanısıra, aralarında bir kadının da bulunduğu 4 kişinin sahte kimlikler kullanarak canlı bomba eylemi için Türkiye’ye giriş yaptıkları bilgisi kamuoyuna yansıdı.
Güvenlik ve istihbarat birimleri, şimdi daha ciddi gelişmeler yaşanınca Adıyaman merkezli Dokumacılar Grubu’nun listesinden yeralan 4 şüphelinin peşine düştü.
Suruç patlamasının hemen ardından birimlerine arka arkaya uyarı mesaj ve talimatlarını gönderen Emniyet Genel Müdürlüğü, bu mesajlardan birisinde ‘Yalnız Kurt’ eylemlerine dikkat çekiyor.
Yalnız kurt eylemleri; örgüte sempati duyan, örgütle doğrudan organik bir bağlantısı olmayan kendi başına görev ortaya koyarak gidip kendini intihar saldırısıyla patlatan bir figür olarak tanımlanıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü, 12 Ağustos’ta gönderdiği bir uyarı yazısında, IŞİD unsurlarınca Türkiye’ye karşı bireysel eylem (yalnız kurt eylemi) yapılabileceğine dikkat çekti. Bir sosyal paylaşım sitesindeki bir hesaptan gönderilen ve tarihi belirlenemeyen mesajla, “IŞİD askerleri, Bağdadi’den Türk Ordusu’na karşı Yalnız Kurt saldırısını gerçekleştirmek için emir beklemektedir” biçiminde Arapça içerikli bir bilgisayar çıktısının paylaşıldığını belirtti.
Canlı bomba oldukları gerekçesiyle aranan 4 şüpheli ‘Yalnız Kurt’ eylemlerini akıllara getirdi.
Dileyelim ki; her yerde aranan biri kadın 4 canlı bomba, ‘Yalnız Kurt’ eylemlerini gerçekleştiremeden yakalansınlar.
Tüm okurların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun...