ŞİMDİ SARDALYA ZAMANI

6 Temmuz 2020

1964 yılında Yukarı Mısır’da Asvan Barajı’nın yapılması her yıl Nil sularının taşarak, Akdeniz’le karışmasını engellemiş oldu. Fosfat ve nitrat açısından zengin olan bu su, Doğu Akdeniz’de Nil’in ağzından Kıbrıs’a kadar uzanarak, bölge hayatını büyük ölçüde etkiliyordu. Bu kaybı, balıkçılar özellikle sardalya avı yapanlar bariz bir şekilde hissediyordu. Yılda 20 bin ton sardalya yakalanırken, şimdi bu sayı bin tona düştü.
Kıbrıs’ta görev yaptığım yıllarda hafta sonları balığa çıktığımda eli boş dönmemin nedenini öğrenmiş oldum! Ama Ege ve Marmara’nın verimliliği, dünyanın önemli nimetlerinden sardalya balığını bizden mahrum etmedi. Sardalyayı yem olarak kullananlara çok kızıyorum. Yahu kardeşim kocaman oltaya takıp, sinarit veya mercan yakalayınca ne olacak! Büyük balık yakalayacaksın da ne yapacaksın? Yesene güzelim sardalyayı büyük balıklara yem edeceğine!

Sağlıklı ve lezzetli

Sardalya ile ilk tanışmam rahmetli anneannem Muammer Kemerli vasıtasıyla oldu. Beyaz peynir tenekelerinde tuza sardalya basardı. Annem de

Yazının Devamı

BEBEK’İN YENİ NORMALİ

29 Haziran 2020

Koronavirüs önlem-lerinden biri olan sokağa çıkma yasağının uygulandığı günlerde Bebek’teydim. Terk edilmiş bir şehir havasını hissettiğim İstanbul’da ne araç ne de insan trafiği vardı. Bir iki tane kargo uçağı görünce bile seviniyordum. Allah bir daha böyle günler göstermesin diye sürekli dua ettim.
Bebek semtinin en mutluları özgürlüğün tadını çıkaran yunuslar ve bollaşan balıkları yiyen martılardı. Sokak hayvanlarına ise Bebek Parkı’nda vatandaşlarca yiyecek içecek takviyesi yapılıyordu.
Sokağa çıkma yasağının sonlarına doğru altyapı çalışması başladı, şu anda da sürüyor. Bebek Lucca’nın eylüle kadar açmayacağını duydum. Ünlü şef Hazer Amani’nin hamburger dükkanı Fireroom tüm hızıyla devam ediyor. Silk and Cashmere ise Bebek şubesini taşımış. Nusr-Et, turist olmadan yoluna devam ediyor. Baylan Pastanesi’nin caddeye bakan bölümü, sosyal mesafeli sosyalleşen konuklarla canlılık katıyor. Divan ise her zaman klasik, güven parolasıyla müdavim müşterilerini ağırlıyor.

Yazının Devamı

BAŞKENTTE ADAPTASYON

22 Haziran 2020

Virüsün etkisinden çok korku imparatorluğunun etkili olduğu bir dönemdeyiz. Tedbirlere uyan vatandaşlar sosyal hayattaki hareketliliğe katıldı. Her zaman söylenen sosyal mesafe, maske ve hijyen üçlüsüne dikkat ederek yaşantımıza adapte olmaktan başka seçeneğimiz yok. Ömür, eve hapsolmakla sürmez.
Ekonominin çarkları dönmezse paslanır, bir süre sonra hareketi zorlaşır. Hayatında KDV ödememiş, iş yeri kiraları, SGK, personel maaşı gibi kavramlarla hiç tanışmamış yorumcular nasıl ahkâm kesiyorlar televizyon kanallarında... Önce insan sonra ekonomi gibi nutuklar atıyorlar. Bilinen doğruları yineleme sanatı! Kimse aksini söylemiyor ama insana can suyu veren de ekonomi. Üstelik evlerde uzun süre kalanlar depresyona giriyor. Hiçbir sosyal güvencesi olmayan insanlar çalışmayınca bunalıma düşüyor. Velhasıl iki ucu kirli değnek misali... O nedenle biz artık virüsle yaşayıp, onu tamamen yok etmeye telkin edeceğiz kendimizi.

Lütfen maskenizi takın!

Başkent Ankara kurallara uyum konusunda oldukça duyarlı. Özellikle

Yazının Devamı

LEZZETİN SIRLARI

15 Haziran 2020

Yaşantımızın sonuna kadar zevk aldığımız faaliyetlerin ilk sıralarında yemek yemek gelir. Belli bir yaştan sonra da birinci sıraya oturur. Günün yorgunluğunu güzel bir akşam yemeği ritüeliyle sonlandırmak, her zaman mutluluk katsayımızı arttırır. Bu sayılı zaman diliminde yiyeceklerin özelliklerini bilerek keyfimize keyif katmak elimizde... Örneğin kömür ızgarasında pişmiş güzel bir dönerden maksimum haz alabilmek için yanında gelen sıcacık lavaş ekmeğinin veya pidenin kışkırtıcılığına, sumaklı soğana ve tereyağlı pilava aldanmayın. Döneri sade olarak yiyip, tadını damağınızda doya doya hissedin.
Balığı yerken üzerine limon sıkmayın, mümkünse derisi ve kılçıklarıyla birlikte bütünlüğünü bozmadan pişirin. Yanında sunulan fırında patates ve kırmızı soğana çatalınızı değdirmezseniz damağınızda balığın tadı uzun süre kalır.
Deniz ürünleri ve balığı hangi usulle pişirirseniz pişirin, öncesinde mutlaka bir kapta zeytinyağı, tane karabiber, defne yaprağı ve kurutulmuş sebzelerden oluşturduğunuz sebze tozuyla 20 dakika bekletin.

Dişinizi fırçalamayın!

&

Yazının Devamı

DÜNYADA YENİ NORMAL

8 Haziran 2020

Dünyanın pek çok ülkesinde karantina kaldırıldı, yeni normal hayat başladı. Ülkemizde restoran ve kafe gibi yerler de tedbirlerini alarak yeni bir döneme girdi. Yasağın kaldırılışının ilk günü İstanbul’da güneşli bir hava vardı ve mekanlar müdavimleriyle hasret giderdi. İngiltere’de 1 Temmuz itibariyle yasak kalkacak. Bu süreye kadar çalışan personelin maaşlarının yüzde 80’ini devlet ödeyecek. 3-4 kişinin istihdam edildiği büfe gibi yerlere de kira yardımı yapılacak.
Sofra London’ın sahibi ve şefi Hüseyin Özer’le konuştuğumuzda, bu bir ayın geçmesini sabırsızlıkla beklediğini söyledi. Bu dönemi parklarda bol bol spor yaparak değerlendiren Özer, İngiltere’ye göre Türkiye’nin durumunun çok daha iyi olmasına sevindiğini sözlerine ekledi.

Japonya’da durum farklı

Japonya koronavirüsten en az etkilenen ülkelerden biri... Zamanında alınan tedbirler ölüm oranını ve hastalığın yaygınlaşmasını azalttı. Başkent Tokyo’da, Osmanlı mutfağının güzel yemekleriyle adını duyuran Burgaz Ada

Yazının Devamı

KALDIĞIMIZ YERDEN

1 Haziran 2020

Uzak geçmişi imgeleyen belleğim bazı şeyleri hatırlattı bana. Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz, görevi bıraktığı zaman “Türkiye hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak” demişti. O günden bugüne ne değişti? Denizlerimizdeki tuzluluk oranı mı? Sınırlarımızın şekli mi? Yoksa akarsular tersine akıp, balıklar yüzmek yerine havaya mı zıplamaya başladı? Elbette birtakım şeyler oldu ama ne geleneklerimiz ne yemek yeme zevklerimiz ne de başka radikal bir yapımız değişti. İnişler çıkışlar yaşadık ancak yolumuza devam edeceğiz... Şimdi de ağzı olan herkes koronavirüsle ilgili konuşuyor. Öyle çok kirli bilgi var ki... Ellerimizi 20 saniye sabunla yıkayınca virüsün duvarları patlıyor ama bu kirli bilgiler hiçbir deterjanla temizlenmiyor.

Yeni normal hayat

Hayatımıza yeni giren iki sözcük var: Yeni normal. Bu sözcükler, yaşamımızdan virüs çıkıp gidene kadar hep bizimle olacak. Çok sesli korodan çıkan sesler bu tanımlamanın farklı farklı algılanmasına neden oluyorsa da doğru sadece bir tanedir.
İki ay önceki ile şimdiki durumumuz çok farklı. O korku

Yazının Devamı

BEREKETLİ HİLAL

23 Mayıs 2020

1973 yılında girdiğim Kuleli Askeri Lisesi’nin ilk gününden bu yana hafta sonları dahil her gün tıraş olurum. Hem de geleneksel aletlerle... Cildimin hep canlı kaldığına inanırım. Emekli olalı 21 sene geçti aynı tempom devam ediyor, üstelik hiç tatil günüm yok.

Benimle bahse girip “2020 yılında iki ay evde kalıp dinleneceksin, bol bol kitap okuyacaksın ve sakallarını hiç kesmeyeceksin” deselerdi, herhalde kaybederdim. Kimsenin aklına gelmezdi böyle bir dönemden geçeceğim...

Uçak mı, paraşüt mü?

Benim olaylara bakışım hep pozitiftir. İyimserler uçağı icat etmişler, kötümserler de paraşütü... Ama bilinen bir sonuç var; korkunun ecele faydası yok.

“Gıda kıtlıkları çekilecek”, “Kuraklık olacak”, “Tarım arazilerine ve su kaynaklarına erişimde sıkıntı yaşanacak” gibi ne senaryolar dinledik bu iki ay içinde... Hâlbuki “Tarım, iklim değişikliklerine ayak uyduracak” diyemiyor kötü senaryo yazarları.

Stalin döneminde Sovyetler Birliği’nde, Mao döneminde

Yazının Devamı

DOĞA KENDİNE GELİYOR

18 Mayıs 2020

Sadece amatör balıkçıların sahillerde avlanmasının yasaklanması bile denizlerimizdeki balık popülasyonunu coşturdu. Gözlerimle görmesem inanmazdım... Boğaz’da, Akıntıburnu’ndan Rumelihisarı’na kadar çıplak gözle balık sürülerini ve onları takip eden onlarca yunusu görmek tahayyül edilemezdi...
1950’li yıllarda Arnavutköy’de orkinosların rıhtımdan zıpkınla avlandığını anlattıklarında insanın inanası gelmezdi. Demek ki oluyormuş... Doğa kendi koşullarına erişince eski haline dönüyor, kin tutmuyor. Hele biraz daha gayret edip tedbirleri sürdürsek, çok güzel sonuçlar alacağız. Temiz deniz her zaman bol balık demektir. Yunusların bu kadar çoğalması da balık bolluğuna işaret...

İNCİ KEFALİ KURTULDU

Yaban Hayatı Koruma Vakfı Başkanı Emekli Büyükelçi Süha Umar, Dışişleri Bakanlığı’nda önemli görevlerde bulunduğu sırada tüm tatil günlerini ve boş zamanlarını Türkiye’nin doğasına ayırırdı. Umar’ın, inci kefalinin yeniden kazanılmasında çok büyük emeği var. 

Yazının Devamı