Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ancak nedense DEİK, panel sorusuna yeni yerine, "eski aktörler" ile yanıt aramayı sürdürüyor. Belki de yeniler, 1991 yılından bu yana geçen sürede Türkiye'nin Avrasya "gerçeğine" eskiler kadar inanmadılar. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'na (DEİK) bağlı, Türk-Avrasya İş Konseyleri'nin 2 yıllık aradan sonra yeniden düzenlediği "Avrasya Nereye Gidiyor?" panelinde, anılan coğrafyanın üç büyük oyuncusunun Rusya Federasyonu, Türkiye ve Ukrayna olduğu genel kabul görüyor. Önceki gün Hyatt Regency Oteli'ndeki panele katılan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le birlikte, Romanya Cumhurbaşkanı olarak 1990-1996 ve 2000-2004 dönemlerinde 11 yıl görevde kalan Ion Iliescu ve eski Rusya Federasyonu Başbakan Vekili İgor Gaydar, "Avrasya tanımı çok önemlidir" noktasında birleştiler.Demirel, "Tanrı Dağları'na kadar uzanan SSCB'den kopan cumhuriyetleri AGİT'e açan biziz. Bu ülkelere ilk krediyi biz açtık. ABD'yi, Japonya'yı, Avrupalıları bu bölgeye yatırıma özendiren biziz. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı için ABD'ye ikna eden biziz. Ne var ki, bu cumhuriyetler üzerinde Türkiye'nin siyasi nüfuzu azaldı. Bu bölgede iş yapan bir işadamımız, kendisine 'vergiden muafsın' belgesi verilmesine rağmen 'vergini ödemedin' diye hapis yattı. Ben girdim işin içine. Haklı insanlara sahip çıkmamız gerekir" sözleriyle kendi "tarihinden" de bir kesit aktarmış oldu.Demirel, kendi döneminde Türk cumhuriyetlerine açılan toplam 1 milyar dolar kredinin hepsinin döndüğünü, yalnızca Kırgızistan'ın 42 milyon dolarlık krediyi ödeyemediğini belirtti ve bildik üslubunu yeniledi: "Bırakın, istemeyin" dedim.Avrasya ile Türkiye'deki ekonomik ilişkiler, 9'u doğalgaz olmak üzere 17 milyar dolarlık bir ticaret hacmini, 30 milyar dolarlık Türk müteahhitlik hizmetini, 7 milyar dolarlık da doğrudan Türk yatırımlarını ifade ediyor... Demirel: "Biz açtık" Romanya ile Türkiye'nin 200 milyon dolarlık dış ticaret hacminin 4 milyar doları aştığını vurgulayarak konuya giren Iliescu, "Atlantik'ten Pasifik'e kadar bölge Avrasya tanımının içine girer" diyor. Iliescu'nun konuşması yoksulluk ve enerji kaynakları üzerine oturuyordu. Zengin kaynakların üzerinde oturan yoksul ülkelerin geleceği aranıyor..."Enerji kaynaklarının kontrolünde çekişme yaşanıyor. Yoksulluk, yozlaşmayı beraberinde getirdiği gibi bölücü faaliyetler ve uluslararası teröre zemin oluşturuyor. Dünya nüfusunun yüzde 20'si, enerji kaynaklarının yüzde 80'ini kullanıyor. Gelişmiş ülkelerin bu tabloyu dengeli biçimde değiştirmesi gerekir" diyen Iliescu, Avrupa'nın sosyal devlet modelinin örnek alınmasının gerekliliğine işaret etti. Yoksulluğun faturası Panelde SSCB'nin dağılma sürecini anlatan Gaydar, "Herkes Gorbaçov'un büyük lider olduğunu söyler ancak durum farklıdır" dedi ve Boris Yeltsin'in Devlet Başkanlığı döneminde aşılmaya çalışılan "ekonomik felaket" tablosuna vurgu yaptı. Gaydar şöyle konuştu:"Açıkça tartışılmadı ama o dönemde Rusya'da 30 bin 500 nükleer füze başlığı vardı. Bölgesel çatışmaya girilmemesi gerekiyordu. Yönetim değişmiş, insanlara 'Bundan sonra aç kalacaksınız' denilebilir miydi? 'Savaşta yenilmedik, arkamızdan vurulduk. Vatan hainleri elimizdeki kaynakları aldılar, topraklarımızı da alacaklar' deniyordu."Rusya'daki "Sağ Birlik" oluşumunun eşbaşkanı ve Demokratik Seçim Partisi Genel Başkanı Gaydar, kendisine yöneltilen bir soruyu yanıtlarken de, "Irak'ta savaş kötü bir fikirdi ancak ABD ivedilikle bu ülkeden çıkamaz" yorumunu yaptı.Panelin bitiminde küresel ekonominin yeni aktörleri içinde anılan "terörün" bir yoksullaşma sorunu olduğunun görülmesi dikkat çekiciydi. Liderler, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın da önerdiği gibi Birleşmiş Milletler bünyesinde; Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve işçi kuruluşlarından oluşan bir platformun yaratılması gerektiğine dikkat çektiler. syilmaz@milliyet.com.tr Nükleer başlıklar vardı