Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, 13 Eylülde İstanbulda düzenlenecek "Türkiye ve ABde Kadınlar: Ortak Bir Anlayışa Doğru" konulu sempozyum öncesinde, yarın bir araya gelmemizi öneriyor.Eczacıbaşı davet öncesi, İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatmagül Berktay editörlüğünde hazırlanan "Türkiyede ve ABde Kadınların Konumu: Kazanımlar, Sorunlar, Umutlar" başlıklı çalışmayı da göndermiş.Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Sekreteryasını üstlenen KA-DER ile Eczacıbaşının desteklediği sempozyum öncesi sunulan rapor; ataerkil pratiklerin Doğulu, daha çok da İslam damgasıyla yorumlanmasını eleştiriyor.Rapor; Batının Doğulu kadına bakışında Çinli kadının ayaklarının bağlanarak sakat bırakılması, kadın sünneti, Hindistandaki sati geleneğinin etkisini hatırlatıyor. Ve dönüyor Batının cinsel ayrımcılık tarihine..."Doğulu kadınların "erkeğe mutlak itaati" imgesini veri kabul eden birçok Batılı; ataerkilliğin en önemli göstergelerinden biri olan, kadınların kocalarının mülkü olarak kabul edilmesinin en çarpıcı örneklerinden birinin, İngilteredeki "karı satışı" (wife selling) geleneği olduğunu muhtemelen bilmez. Thomas Hardynin bir yapıtında (1886), karısından kurtulmak isteyen ve boşanma olanağı olmayan, ya da bu yolu pahalı bulan koca, "karısını" açık artırmaya çıkarır ve kadın en yüksek fiyatı ödeyen erkeğe satılırdı. "Karısı" üzerindeki mülk sahipliği hakkını daha da belirginleştirmek için koca, karısının boynuna kayış takarak müzayedeye götürürdü."Rapor, yine İngilterede ev içi şiddetin yasa koyucunun dikkatine 1975e dek gelmediğini, evlilik içi tecavüzün ise 1992ye kadar suç sayılmadığını, ailede erkek egemenliğini doğal sayan geleneksel yaklaşımın sorgulanmadığını belirtiyor.Araştırma, İngiliz kocaların 1970 yılına dek, karılarıyla zina yapan erkeklerden tazminat isteme haklarının olmasına yer veriyor. Eşit ücret yasası 1970de, cinsiyet ayrımcılığına son veren yasanın 1975de, evlilik içi tecavüzü yasaklayan yasanın ise ancak 1992 yılında çıktığı da vurgulanıyor. Kadın sorununun, Türkiyenin Avrupa Birliği (AB) ile müzakerelere başlama sürecinde, önemli olacağı sinyali geldi. Hukuk alanında kadınları baroya kabul eden İngilterede kadın avukatların oranı 1997de yüzde 24 olurken, Türkiyede 2001 verilerine göre bu oran yüzde 30 olarak gerçekleşiyor.2003 verilerine göre; ABde, her 5 kadından en az 1i erkek eşinden şiddet görüyor. Fransada ise her yıl 25 bin kadın tecavüze uğrarken, İtalyan Ulusal İstatistik Enstitüsünün 1999 verilerine göre, kadınların yüzde 50si erkek şiddetiyle karşılaşıyor. ABD Adalet Bakanlığının 2000 araştırması ise bu ülkede her 90 saniyede bir kadına tecavüz edildiğini ortaya çıkartıyor.Le Monde Diplomatique başyazarı Ignacio Ramonetnin 2004 rakamları ise şöyle:Avrupada şiddete maruz kalan kadınların oranı, yüzde 25 ile 50 arasında değişiyor. Portekizli kadınların yüzde 25i, Almanyada her dört günde üç kadın, İngilterede her üç günde bir kadın, Fransada her ay altı kadın eşi tarafından öldürülüyor.Osmanlıdan günümüze Türk kadınlarının yasal ve sosyal hayattaki edinimlerini de konu alan çalışma; 1934te kadınların oy hakkı, 1980 sonrası feminist hareket, 1990larda aile içi şiddete karşı örgütlenen Kürt kadınlarının eylemleri, yine 1990ların sonunda şeriata karşı kadın örgütlenmesi, parlamentoda kadınların temsilini arttırmayı amaçlayan kuruluşları ve Medeni Kanunda yapılan son değişikleri örnekliyor.Hürriyet gazetesi geçtiğimiz gün manşetine, AB Komisyonunun kadın sorununa işaret edeceği bilgisini taşıdı. Haberde, Komisyon yeni bir düzenlemeyle, eylülde yazacağı Türkiye İlerleme Raporunda, kadın hakları ve töre cinayetlerinin önlenmesi konusunda yeni adımlar beklendiğini bildirecek.Geçtiğimiz ay size yansıttığım, ABnin resmi 5 kurumundan biri ve aynı zamanda tek sivil organizasyonu olan Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitenin (AESK) temmuz raporunda da, kadınların belirli işlere girmesi önündeki yasal engeller ve suç şebekeleri sorununa dönüşen fuhuşa yer verilmişti.Kadın sorununun ilerleme raporunda yer alması, önümüzdeki hedefleri belirginleştirecek, ancak kolay olmayacak. Bunun nedenlerini de daha sonraki günlerde tartışırız. syilmaz@milliyet.com.tr ABde kadınların yarısı