Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Alman Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi ve Frankfurttaki Geothe Üniversitesinde süren arkeoloji, tarih, dil ve edebiyat öğrenimlerini tamamladıktan sonra, Boğaziçi, Marmara ve İstanbul Üniversitelerinde, 2000 - 2001 döneminde de Harvard Üniversitesinde (konuk) öğretim üyesi olarak çalışmalar yapan Burçoğlu, bugün Yedi Tepe Üniversitesinde... Uzun bir yolculuk... Çok bildiğim bir konuyu yazmıyorum; dinlediklerimin, elde ettiğim dökümanların bir çoğu ile yeni taşıyorum. 1088den, 2004e uzanmaya çalışacağım. Konunun uzmanı Prof.Nedret Kuran Burçoğlu. Burçoğlunun evindeyim. Modada, İstanbulun çok özel sokaklarından birindeyim; Şifa Çıkmazında. Evin duvarlarında Osmanlı kültürünü yansıtan tablolar aile albümü gibi. Burçoğlunun anneanesi ve Türkiyenin ilk kadın ressamlarından Vildan Gizerin portreleri. Tanzimat dönemi şairlerinden Tevfik Fikret de Burçoğlunun büyükbabasının hala oğlu.Buluşmamızın konusu Gayrettepe Rotary Kulubünün 24 Eylülde İş Kulede düzenleyeceği, "Türkiye - Avrupa Arasındaki İlişkiye Bakışınız" karikatür sergisi ve Avrupadaki Türk imgeleri konferansı. Burçoğlu burada vereceği konferansın notlarını aktarıyor..."Avrupadaki ilk Türk imgesi, 1088 yılında Bizans İmparatoru Alexus Komnenusun, bir Flamen kontuna yazdığı mektup. Mektupta (İmansızlar Avrupada yayılıyorlar. Tehlike burnumuzun dibinde. Hristiyanlık elden gidecek. Bu durumda Latin yönetimini tercih ederiz) ifadelerine rastlanıyor. Bu mektubun Haçlı Seferlerinin düzenlenmesinde etkili olduğu söyleniyor..." Burçoğlu, 13. ve 15. yüzyılarda (1453 İstanbulun fethi) bu imgenin yaygınlaştığını ele alıyor ve yüzyıllar içinde ilerliyor...15. yüzyılın ikinci yarısında toplumların farklı katmanlarında olumlu ve olumsuz imgelerin yanyana bulunması. Karikatürlerdeki imaj 16. yüzyılda Fransa ve İngilterede olumlu imgeler yaygınken, Alman kültür çerçevesinde olumsuz bir imgenin ağır basmaya başlaması. 17. yüzyılda olumsuz imge. 1571 İnebahtı ve 1683 Viyana yenilgisi.18. yüzyılda Aydınlanma Devrinin Avrupa ülkelerinde farklı yankılanması. Alman kültür çevrelerinde "tolerans (hoşgörü)" kavramının ortaya çıkışı.19. yüzyılda sömürgeciliğin Avrupada Türke bakışı etkilemesi, Oryantalist bakış açısı.20. yüzyılda Cumhuriyetin ilanı ile 19. yüzyılda başlayan çağdaşlaşma hareketinin somutlaşması bunun Avrupadaki yankıları. 21. yüzyıl Türkiyesinin Avrupa Birliğine başvurusu ve Avrupadaki Türk imgesi.Son maddede ile igili en çarpıcı karikatür, kimi çevrelerce ABye tam üyeliği Türkiye ile birlikte ele alınması savunulan Ukraynadan. Yer altı atıklarının bulunduğu mazgaldan avuz açan bir Türk eli...Burçoğlunun elindeki imgelerden yola çıkarsak, ABye tam üyelik süreci; Avrupada yüzyılların ağırlıkla yıkıcı İslam - Türk izini silip, yeni Türk tanımı ile yüzleşmeye davet gibi duruyor.Türkleri ve İsmamı Hristiyan dünyaya "Tanrının kırbaçı" gibi gösteren imgelerin yanı sıra, Ortaçağda olumlu Türk imgelerine de rastlanıyor. Halk oyunlarında Osmanlı imparatorları, "Adil hükümdar" olarak gösteriliyor. Avrupada derebeylerin savaşa gitmezken, Osmanlı hükümdarları gidiyor...18. yüzyılda edebiyat ve moda alanlarında olduğu gibi, Alman besteci Mozartın eseri "Türk Marşı" müziğe etki eden Türk motifleri, bu dönemin olumlu imgeleri arasında. Senfoni orkestralarına giren ziller de bu dönemin bir yansıması.17. yüzyılda resimlerde işlenen şehvet düşkünü Türk, Türkün yenilmezliği imgeleri, 1683 Viyana yenilgisinin izlerini taşıyor.Şehvet söz konusu olunca; Rusya Federasyonu Başkanı Putinin, Türk gazetelerinin yayın yönetmenlerine verdiği röportajda aktardığı Baltacı - Katerina ilişkisinin Rus versiyonu aklıma geldi. Putinin aktardığı Rus yorumuna göre; Rus ordularının, Osmanlı karşısındaki zaferi şehvetten değil, rüşvetten kaynaklanmış. Baltacı Mehmet Paşaya, Rus Çariçe Katerina mücevher dolu bir torpa verince, Prutta açılan gedik, Rus Çarı Petronun zaferi ile sonuçlanmış ve Petro bu zaferin ardından Katerina ile evlenmiş. Burçoğlu bir Katerina hikayesinde başka noktaya dikkat çekiyor. "Moskavadaki müzede Katerinaya sunulan mücevherlerin yer aldığı bölümde, Baltacı Mehmet Paşanın hediyesi olarak zümrütten at sorgucu sergileniyor" diyor Burçoğlu. Baltacı hem rüşvet alacak, hem de böylesine değerli hediye verecek; biz çelişkili bulduk.Asıl çelişki bugünün Türkiyesinde. Türkiye 40 yıllık AB yolcuğunda en büyük adımı İmam Hatip mezunu Tayyip Eroğan ile atıyor.21. yüzyılı tarihe "faklılıkların birlikteliği" olarak yazacak ulus Türkler mi olacak dersiniz. syilmaz@milliyet.com.tr Oryantalist bakış