Koç Holding'in "amiral gemisi" olmakla kalmayıp, en büyük özel Türk şirketi unvanı ile de Arçelik, Türkiye'nin sanayileşme öyküsünün önemli bir kilometre taşı.Dünya turuna ara verip, Arçelik'in gecesine ev sahipliği yapan Koç Holding Şeref Başkanı ve Arçelik A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, kendine özgü bir üslupla kaleme alınmış "beyaz eşya öyküsünü" dile getirdi."Ne mutlu ki, büyükbabamızın bakkal dükkânından doğan bu topluluk, 4. jenerasyona geçmiştir" diyerek tamamladı Rahmi Bey konuşmasını. Arçelik'in, önceki akşam Rahmi Koç Müzesi'ndeki "50. Yıl" davetinde, Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un konuşmasında vurguladığı gibi, yalnızca Koç'un beyaz eşya sektörüne girişi değil, "Türkiye'nin kalkınma tarihi de" anılmış oldu. Bugüne kadar gerek Koç yöneticileri tarafından, gerekse de yazılı ve sözlü Koç tarihinde, topluluk başkanlığının aile şeceresi; Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı'na gelen Mustafa Koç ile "üçüncü jenerasyon" olarak tanımlanmıştı. Vehbi, Rahmi ve Mustafa Koç...Rahmi Koç topluluğun doğumunu, büyükbabası Koçzade Hacı Mustafa Rahmi Bey'in, 1917'de Ankara'da açtığı bakkal ile başlatıyor.Bir sandık ayakkabı lastiği, şeker; birkaç tekerlek kaşar peyniri, zeytin ve makarna gibi temel ihtiyaç maddelerinin satıldığı bu dükkân, 1926 yılında "Koçzade Ahmet Vehbi" adına geçiyor ve Vehbi Bey de böylelikle Ankara Ticaret Odası (ATO) üyesi oluyordu.Rahmi Bey, neden üçüncü yerine ilk kez "dördüncü kuşak" ifadesi kullanıyordu?Dünyada aile şirketlerinin reytingleri, kuşaktan kuşağa geçerken, çizdikleri başarı grafiği ile çok ilgili. Genelde birinci kuşak işi kurar, ikincisi yaşatır, üçüncüsü ise batırır olarak yaygınlaşan bir kanıya meydan okunuyordu. Dördüncü kuşak! Rahmi Bey'iden şirket tarihlerine ilişkin bir başka örnek:"Türkiye'de 50 ve 50 yaşın üstünde 93 firma olduğu belirlenmiş. Ancak 50 yıllık firmaların bazıları var ki, değişik nedenlerle büyümemiş. Öte yandan bazıları da zaman zaman büyümesine rağmen, 50 sene sonra hayatiyetini devam ettirememiş veya küçülmek zorunda kalmıştır. Arçelik bu iki tanımın dışında. 50 senedir; büyüyerek, yenilenerek, teknoloji üreterek, ihracata yönelerek, saygın satış teşkilatı ile bugünlere gelmiştir."Rahmi Bey'in vurgulardan biri de Lütfü Doruk tasviriydi:"Çok babacan, kendi kendini yetiştirmiş, bu tür sanayi tarzını çok iyi bilen, fevkalade senyör, sözü, şakası yerinde bir insandı. Boylu poslu idi. Ayrıca pos bıyığı ona İngiliz asilzadesi havası veriyordu." Hemen Türk sinemasının ünlü "fabrikatör" tipi Hulusi Kentmen'e benzeyen bir resim canlandı gözümde.Koç Arçelik'in kuruluşunun "hikâyesini" aktarıyor:"Vehbi Koç Ankara'da faaliyet gösterirken, İstanbul'dan çelik büro ve hastane mobilyaları almaya başlamış. Bu meyanda tanıştığı Lütfü Doruk, Vehbi Bey'e ortaklık teklif etmiş. Vehbi Koç, aynı mamulleri ithal eden Eli Burla'yı, Devlet Malzeme Ofisi'ni bu projeye ortak etmiş ve üretilen mamulleri, Burla ile beraber satmaya başlamışlar. Erel Çelik ismiyle kurulan şirketin ismi 1957 yılında Arçelik olarak değişmiş..." Sözü şakası yerinde Rahmi Bey, evlerine ilk buzdolabının nasıl girdiğini de şöyle anlatıyor:"Yazın Ankara sıcak olduğu için bağlara göçülürdü. Orada etler bozulmasın diye kuyuya sarkıtılırdı, diğer yiyecekleri de sineklerden korumak için teldolaplarda saklarlardı. Teldolaplar air condition üniteleri gibi pencerenin dışına bağlanırdı. Keçiören'e elektrik gelip de, Vehbi Koç, evine ilk buzdolabını aldığında, babaannem, "Ne lüzumu var masraf etmeye? Kuyu ile pekâlâ idare ediyorduk" diye çıkışmış. Aradan iki sene geçtikten sonra babaannem buzdolabını o kadar benimsemiş ki, "Oğlum, bir de kız kardeşine al" demiş. Vehbi Koç, buzdolabı imal etmeyi aklına koymuş... Kardeşine de al General Electric ve Siemens'in Türkiye distribütörü idik. Ortak olmaları ve teknoloji vermeleri teklif edildi, ikisi de kabul edilmedi.İsrail'de Amcor firması teknoloji vermeyi kabul edip, hissedar olmayı istemedi. Avrupa'nın ve Amerika'nın büyük firmaları, o dönemde gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmak ve teknoloji vermektense, mamul satmayı tercih ediyorlardı. Amcor firması ile yapılan anlaşmada işçilik hariç bütün dolap demonte olarak oradan getirilecek ve burada monte edilecekti. Haliç'te 1955'te imalata başlayan Arçelik, 1959'da ilk çamaşır makinesi, 1960'da ilk buzdolabı montajına başladı."Koç, bu yıl 79 yaşında ve Migros, T. Demirdöküm ve Arçelik gibi Türkiye'de yer edinen üç markası 50 yaşına girdi. Bir ömüre sığmayan, kurumsal başarılar ile övünmenin tam zamanı. syilmaz@milliyet.com.tr İsrail teknolojisi