Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çin'i, Çin'den yazıyorum. İlk durağımız Çin'in Başkenti Pekin. CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla'nın organizasyonu ile bu ülkeye ilk kez resmi olarak davet edilen (Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı) biz Türk gazeteciler ilk yabancı gazeteci heyetiyiz. WTO'dan sorumlu birimin yetkilileri, Türkiye'deki gazetelerden kesilen antidamping soruşturmaları haber kupürleri ile toplantıya girdiler. Diyorlar ki; "Türk Dış Ticaret Müsteşarlığı, firmalarımızdan TTL'e açtığı son antidamping soruşturmasında hukuksuz davrandı. WTO anlaşmalarına göre soruşturma açılan firma yerinde ziyaret edilir. Bu ziyaret gerçekleştirilmeden, soruşturma basına yansıdı."Özellikle tekstil mallarında Türkiye'nin ihracatını tehdit eden Çin'i, WTO ile dize getirmeye çalışan Türkiye'yi kendi silahı ile vuruyorlar. Çin'in televizyon ve cep telefonu üretiminde dev firmalarından TTL'in hukuk temsilcisi Simon Choi da aynı çatı altında toplantımıza geldi ve savunmasını yaptı:Yılda 8 milyar dolar olan ciromuzu, 2010 yılında 20 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. 50 bin çalışanımız var. Son 15 yılda, yıllık büyüme oranımız ortalama yüzde 40 olarak gerçekleşti. Biz kurallara uyan büyük bir şirketiniz.Ticaret Bakanlığı Adil Ticaret Bölümü Asya ve Afrika Ülkelerinden Sorumlu Müdür Cheng Yongru'nun da bu konuda yorumu açık: "Türkiye, Çin'deki bütün firmalara aynı antidamping cezası uyguluyor. Oysa bazı firmalarımız çok büyük sanayileri temsil ediyor, bunları ayırt etmeli."Çin'de çalışma koşulları, sosyal güvenlik sistemi, WTO'nun bir sorunu olarak algılanıyor ve bu konudaki tüm düzenlemeler Ticaret Bakanlığı'nın WTO biriminin çatısı altında disipline ediliyor. Çin'de ortalama asgari ücret 80 dolar, çalışma koşulları ise "çok çalışmaya" göre planlanıyor. Türkiye'yi şikâyet ettiler Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Ctao Hucheng "Dışa açılma reformu başladığından bu yana (1978) dış ticaret hacmimiz yılda yüzde 16 arttı. (Çin'deki yıllık büyüme oranı ise yüzde 9 seviyelerinde.) İkili ticari ilişkilerde, Çin dengesizliklere karşı önlem alıyor. Türkiye Çin'den 3.4 milyar dolarlık mal alıyor, 400 milyon dolarlık mal satıyor; bu açık giderilmeli. 2003 - 2004 yıllarında Türkiye'den otomobil aldık. Fındık ve porselen gümrük vergilerini indirdik. Türkiye ile düşük fatura gösterme sorununu gidermek için görüşmeler başladı. Türkiye için tekstilin çok önemli olduğunu biliyoruz ve entegrasyonda başka ülkelerin çıkarları için de çaba harcıyoruz" diye konuşuyor.Başta ihracat vergilerini arttırmak olmak üzere, dünya ticaret dengesini korumak için 10 başlıkta önlem aldıklarını belirten Hucheng, "Tek taraflı çabalar yetersiz kalıyor. İnternet ve medya aracılığıyla dünyayı izliyoruz. Çin menşeli ürünler ile ilgili çok olumsuz haberler çıkıyor. Çin mallarını göreceksiniz, Türk tüketicilerine Çin gerçeğini anlatacaksınız" diyerek bizi bürokratlarına teslim ediyor. Soru da almıyor!Gerek Pekin, gerek Xian, gerekse de Shangay'da çok sayıda temaslarda bulunuyoruz, Hucheng'in "adil ticaret kadrosu" Çin'deki stratejik yatırım bölgelerine götürüyor ve "dünyada yoksulluğun azaltılmasına ve enflasyonun inmesine katkı sağlayan herkes için en iyi modeli" bulduklarına ikna etmek için dillerinde tüy bitiyor. "Tek taraflı olmaz" Türkiye'nin Çin ile ilgili çalışmaları şöyle özetlenebilir: ; DTM otomotiv, plastik, kimyasallar ve gıda alanında "Çin Piyasasına Giriş Eylem Planı" hazırladı, İhracatı Geliştirme Merkezi uzmanları geçenlerde Çin'e gelip, bir rapor hazırlama faaliyetine girişti. Türkiye'den Çin'e yatırım yapan Demirdöküm, Şişe Cam, Vestel, Enka gibi az sayıda firma bulunuyor, bunların toplam yatırım tutarının da 100 milyon dolar olduğu söyleniyor.Türkiye tarihe terk edilen 'İpek Yolu'ndan bugüne Çin ile ilişkisini tazeleyebilmiş değil. Öyle ki Ticaret Bakanlığı bürokratlarının çoğu karşılarında ilk kez Türk ekibi olarak biz gazetecileri gördüklerini söylüyorlar, oysa hemen hemen hepsi İstanbul, Ankara'ya en az bir kere gelmişler.Türkiye, Çin ile henüz görüşmeye başlamadı bile. Bu ülkeye, 2005 yılında 73 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı gelecek, herkes mal satıyor; Türk özel sektörü ise "Ah, vah" demekten öte geçmiyor. Haksızlık etmeyeyim, bir de Dış Ticaret Müsteşarlığımız, firmalarımızın şikâyetleri üzerine bol bol anti damping soruşturması açıyor.Türkiye'nin bu dev pazara ihracatının 400 milyon dolarda kalması başka nasıl açıklanabilir ki... Bugün AB Komisyonu Başkanı Manuel Barroso Pekin'den, Shangay'a geçiyor, ikili ticaretin gelişmesi yönünde adımlar tartışılıyor. syilmaz@milliyet.com.tr Türkler, İpek Yolu'nda kaldı