DYP'nin 8. Olağan Büyük Kongresi'nde partinin karar organı 40 kişilik Genel İdare Kurulu (GİK) listesi oluşacak ve düğüm bugün burada çözülecek. Dün ise kongrenin yapıldığı Atatürk Spor Salonu'nun almadığı kalabalık ile Ağar'ın "büyük buluşması" gerçekleşti. Heyecanı yüksek bir buluşmaydı. Türkiye'nin dört bir yanı Ankara'ya akmıştı. İktidar partisi kongresi gibiydi. DYP'de genel başkanlık yarışı olmasa da, parti yönetim kademeleri açısından sancılı kongre günü geldi çattı; Mehmet Ağar'ın heyecanı yüksek, tansiyonu düşük çıktı! DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan ile birlikte kongreyi izliyordum, Ağar konuşmasının orta yerinde kürsüde bir süre sessiz kalınca, önce slogan atan gençleri dinliyor sandık. Adan, durumun böyle olmadığını fark etti ve hemen kürsüye mesaj yollayarak, "tıbbi müdahale" istedi. Adan, önümüzdeki sırada oturan Emel Ağar'a yöneldi ve eşinin yanına gitmesini istedi. Emel Hanım, Gaziantep'ten getirilen örtüsünü, yelpazesini fırlatıp, salondaki kalabalık içinden sıyrılıp, kürsüye eşinin yanına vardığında, doktor da yanlarına gelmişti.Salonda eski Okmeydanı Hastanesi Başhekimi, Iğdır'dan Meclis'e bağımsız giren ve DYP'ye geçen milletvekili Prof. Dr. Dursun Akdemir bulunuyordu, Ağar'ı kulise götürdü. Emel Hanım ve oğlu Tolga Ağar, yapılan müdahale sırasında Ağar'ın yanındaydı. Ağar'ın eşini ve oğlunu yatıştırmaya çalıştığı dakikalar atlatıldı, yeniden salona girdi. Kulise alınırken, "Ben size teslimim" diyen Ağar, kürsüye geldiğinde, konuşmasını bıraktığı yerden sürdürdü.Ağar, geçirdiği sağlık sorununu "Kongreye gelirken, insanlar ağlayarak sarılıyorlardı, çok duygulandım. Salonu gördünüz, kalabalık tahminlerin üzerindeydi. Tansiyonum düştü" diyerek aktardı. Ağar'ı asıl etkileyen sağlık sorunundan çok, teşkilatın salondan taşan bu kalabalığı kongreye yığma başarısıydı."Tabana bakarım, yıldız aramam" diye sözlerine başlayan Ağar, "Benim partinin dengesini çok iyi yönetmem gerekir, kimseyi ihmal edemem. Son 3 aydır 55 ilde miting yaptık, buraya geldik. Kongreden sonra 2 büyük miting daha yaparım" diyor. Genel Başkan Yardımcılığı'na iki kadın atayacağını söyleyen Ağar'ın GİK listesinde sanatçı Fatih Kısaparmak'ın eşi ve kasetli şair Şebnem Kısaparmak ile birlikte akademisyenlerden Dr. Binhan Oğuz ve Dr. Selma Acuner'in de olması bekleniyor. GİK'te adı geçen eski DYP'li bakanlardan Ufuk Söylemez'e de şans tanınan kongrede, son gece belirleyici olacak.Salonda kendine "merkezden" uzak bir yer seçen ANAP'ın eski bakanlarından Yüksel Yalova'nın da GİK için adı geçse de, buna çok ihtimal verilmiyor. Televizyon reklamları, kongre masrafları ile 1.5 trilyon liraya mal olan kongre, DYP'de gençleşme sağlayacak mı?Ağar, konuşmasında 14 Mayıs 1946 ruhuna seslendi, kongredeki görüntü de bu ruhun izlerini taşıyordu. Ağar, metne bağlı konuşmayı seçmedi. Daha çok sloganlara yaslanan Ağar, salona sık sık "Hoş geldiniz" mesajı vermeyi tercih etti; hem salona, hem de davaya!..Hükümeti kendini iktidara taşıyan kesimlere ihanetle suçlayan Ağar, "Ya sandığı korsunuz, ya sandık Meclis'e gelir" diyerek de seçim havasına girdi. Celal Adan fark etti Kongreden renkler: Eski DYP milletvekillerinden Tevfik Diker, kongre öncesi Süleyman Demirel'in, "Bulaşmadım, karışmadım, ilgilenmedim; kendilerine göre ne gerekirse yapsınlar" yorumunu yaptığını söylüyor.Kongre salonunun arka planda kalan yüzlerinden biri de eski Almanya Başbakanı Helmuth Kohl'ün dünürü, İstanbullu sanayici Kemal Sözen'di. 1999 seçimlerinde DYP'den Çanakkale milletvekili olan Sözen, Ağar ile siyasete devam kararı almış.Kongrede, "Mardin'de gözü yaşlı çocuğa (öldürülen diyemedi), Konya'da Mevlana'nın çocuklarına, Erciyes Yaylası'ndaki ülkücülere" seslenmeyi ihmal etmeyen Ağar, salondan en çok ulusalcı söylemleriyle alkış aldı. Bir yanda da Edirne'den öte "siyasi referans" tanımadığını tekrarlayan Ağar'ın aslında korktuğu da bu kontrolsüz milliyetçi dalga.Ağar'ın kongrede DYP'ye koyduğu en çarpıcı hedef, 1924 Anayasası'nı yeniden gündeme almak. Böylece egemenliği millete veren anlayışın Meclis'te şekillenmesi; yetkili organlarda değil. Ağar kongrede 1071 oyla genel başkan seçildi. Ne rastlantıdır ki kürsüde yaptığı konuşmada da Türklerin Anadolu toprağına 1071 tarihinde gerçekleşen Malazgirt Savaşı'yla mührünü bastığını söylemişti syilmaz@milliyet.com.tr Kohl'ün dünürü de partide