Yurttaş: Şiddet örgütlenmenin önüne geçemez

30 Ağustos 2005

15 Haziran 2005: 151 aydın "Silahlar sussun, çatışmalar dursun" çağrısı yaptı . 264 Kürt aydını, bu çağrıya destek verdi. Bildiriyi imzalayan Kürt aydınları içinde DEP Diyarbakır eski milletvekili Sedat Yurttaş da vardı.Mayın ve Çatışma Artığı Patlayıcı Karşıtı Proje Sorumlusu Av. Yurttaş ile Diyarbakır'daki avukatlık bürosunda görüşüyoruz. PKK'dan ayrılanların kurduğu PWD'nin Türkiye Koordinatörü Hikmet Fidan'ın 6 Temmuz'da öldürülmesiyle, Kürt aydınlarına yönelik tehdit dalgasını sorarak giriyorum konuya."Bu bir siyasal cinayettir. Bizimle bağlantısı yoktur' demeçleri bile muhaliflere gözdağı" diyerek söze başlıyor Sedat Yurttaş."PKK saflarında uzun yıllar direnmiş bir isimdi. İzmir, İstanbul il başkanlığı görevlerinde bulundu. Türk bayrağının indirildiği olaylı kongrenin başkanıydı. Artık silahsızdı ve fikirleri vardı. Bu noktaya kolay gelmedi" diyerek Fidan'ın siyasal evrimini anlatıyor Yurttaş."Demokrasi, insan hakları ve hukukun evrensel değerlerini savunan farklı bir sesti ve örgütlüydü" diye de sıralıyor. "İç demokrasi eksik, küçülüyoruz. Sık sık aktörler değişiyor. Partinin kendisi politika üretim merkezi olmalı. Siyaset halkın ihtiyaçları temel alınarak yapılmalı, oysa

Yazının Devamı

Yüzbaşı operasyonu TMSF'yi uyandırdı...

28 Ağustos 2005

Fon'un el koyduğu Bank Ekspres'in eski sahibi Yiğit, Mutlu Aküleri'nin sahibi Atilla Türker'i kaçırıp, 2 milyon dolar fidye istediği iddia edilen İstihbarat Yüzbaşı A.D ve 9 kişinin tutuklanmasına yol açan operasyonun sürpriz ismiydi. Yiğit, "çete soruşturması" yürüten, İstanbul Organize Suçlar ve Kaçakçılık Dairesi'nde verdiği ifadede, "Capital Hill" projesi ile ilgili olarak Hasdal Kışlası'na Yarbay A.Ş ile "çay içmeye" gittiğini açıklayınca, TMSF de harekete geçti. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), "Mutlu Akü" operasyonu sonrası, batık bankacı Korkmaz Yiğit'in mal varlığı üzerindeki soruşturmayı derinleştiriyor. TMSF, "yüzbaşı oprerasyonuna" kadar "Benimle ilgisi yok, oğlumun yatırımı" dediği Feniks İnşaat'ın, Kemerburgaz'da yaptığı Capital Hill Vilları hakkında soruşturmayı bekletiyordu. Yiğit'in verdiği ifadeyi dikkate alan TMSF, Bankalar Kanunu'nun "Uzan maddesi" olarak anılan 15/7-b maddesini uygulamayı gündeme alıyor. Sözkonusu madde "borçlu ile maddi ilişki" saptandığı durumda, haciz işlemi başlatmayı öngürüyor. Toplam 16 bin 105 metrekarelik arazide konumlanan Capital Hill projesinde yer alan 97 villanın ise tamamı satıldı. Sözkonusu yasa işletildiği durumda,

Yazının Devamı

Eğitimde yap, işlet, devret modeli

25 Ağustos 2005

Diyarbakır Valisi Efkan Ala'dan "neler yapıyorlar, ne sorunları var" öğrenmeye çalışıyorum... Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin'de Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile birlikte, anne ve babalara "Çocuğum ve Ben" eğitimleri vermek üzere yola çıktık. Öğretim sistemi ile hiç tanışmamış 500 bine yakın kız çocuğunun "okullu" olması için, gazetemizin başlattığı "Baba Beni Okula Gönder" kampanyasının gelişen halkalarından biriydi. Bölgeden hızlı göç alan Diyarbakır, 1 milyonun üzerinde nüfusa rağmen, yılda 7.5 milyon dolar ihracat yapan bir il. İstihdamın yalnızca yüzde 4'ü sanayide, geri kalanı özel ve kamu paylaşılıyor.Esnaf, memurla besleniyor. Dicle gibi bir yaşam kaynağına sahip olmasına rağmen, tarım yapılmıyor.Vali Ala, "Bu coğrafyanın, yanı başımızdaki Gaziantep'ten ne farkı var? 800 bin hektar tarım arazimiz var. Güvenlik algılaması çok önemli. Teşvik çözüm olmuyor. Üstüne para versen işadamı burada yatırım yapmıyor. Gösteri ihraç edilmiyor ki... Her hafta gösteri izni isteniyor, veriyoruz da; peki ne olacak? Artık sorunları değil, çözümü konuşmamız lazım" diyor.Güneydoğu'nun kalbinde durum bu; aylık değil, yıllık 7.5 milyon dolar ihracat. 10-30 kişi arasında eleman çalıştıran küçük

Yazının Devamı

Çiller 44 bedenin altına nasıl inecek?

23 Ağustos 2005

Pazar günü gazetemizde okuduğunuz söyleşiyle, 1990'lı yıllara dönemin başbakanlarından Tansu Çiller ile gittim...Erdoğan'ın "Kürt sorununun çözümü için daha çok demokrasi" vaat eden yaklaşımını, Çiller, "Herkes için daha çok demokrasi" olarak düzeltirken, "Sayın Başbakan'ın Diyarbakır çıkışı bir başlangıçtır, kimse yılmamalı, yıldırılmamalı" sözleriyle de destek veriyordu.İkili tutum, DYP çevrelerinde yankılandı. Aydınlar buluşması ve ardından Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Diyarbakır açılımı", Türkiye'nin gündemine Formula 1 hızıyla girdi... DYP tabanında "milliyetçi akımlar" güçleniyor. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, bir miting dönüşü "Milliyetçiliği körüklesem oyum yüzde 50'lere çıkar ama bunu yapmam" yorumunu yapıyordu.Ağar, Diyarbakır'a gitti, Kürtçe selamlar aldı, verdi; halkla kucaklaştı. Ağar'ın geçtiğimiz hafta Aktüel dergisinde çıkan "Abdullah Öcalan barış misyonu yüklenmeli" sözleri, DYP tabanında tepki topladı. Hem Ağar'ın, hem de Çiller'in "daha çok demokrasi" söylemini, DYP tabanının almaya hazır olmadığını gözlemliyorum. Taban hazır değil DYP'liler, Çiller'in gazetemizde çıkan sözleriyle ilgili yorumlarını aktarırken, "kilo meselesine" takılıyorlar. Bu nokta benim

Yazının Devamı

'Diyarbakır başlangıç'

21 Ağustos 2005

Erdoğan'a sürpriz destek 1993 - 1997 arasında, Başbakan ve Başbakan Yardımcısı olarak, PKK terörü ile yürütülen askeri mücadelenin "kahramanlarından" olan Çiller, "demokratik açılımlara" vurgu yapma gereği duyuyor. Bu "hal hatır" sohbetinden sonra, az sütlü expressolarımızın yanında gelen soğuk limonatalarımızdan birer yudum alıp düğmeye basıyoruz: Uzun bir aradan sonra Yeniköy'deki yalının kapıları "siyasetçi - gazeteci" söyleşisine açıldı. 3 Kasım seçimlerinde barajın altında kaldığı "saat" DYP Genel Başkanlığı'ndan istifa eden Prof. Tansu Çiller, Güneydoğu'da yeniden tırmanışa geçen terör karşısında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kullandığı "Kürt sorunu" nitelemesine ilişkin tartışmaya kendi deyimi ile "ışık tutuyor..." Pazarlık gölgesinde - Terörle mücadelenin en önemli noktası, Türkiye'nin bir hedefe toplumsal mutabakat çerçevesinde kilitlenmesidir. Toplumsal mutabakatın ilk platformu da Meclis'tir. Terörle mücadelenin en önemli ayaklarından biri, yöre halkıyla kucaklaşmaktır. Bu kucaklaşma son siyasi atakla ortaya konulmak istendi, bu açıdan olumlu bir gelişme. Çünkü yöre halkını kazanamazsan, terör mücadelesinde başarılı olamazsın. Erdoğan da böyle yapmıştır. Kimse, Erdoğan'ı

Yazının Devamı

Şahenk, Soros gibi Fon kuracak!

18 Ağustos 2005

Garanti Bankası'nın yüzde 25 hissesini yabancılara satma iradesini ortaya koyan Doğuş, "amiral gemimiz" tanımı yapmaktan çekinmediği Tansaş'a talip olan, Koç Grubu'na bağlı Migros ile pazarlığa oturdu.Doğuş'un yakın çevresiyle "Ferit Şahenk'in gelecek stratejisi" üzerine sohbet ediyorum..."Ferit Bey'in en sevdiği ve en iyi bildiği alan finans sektörüdür. Birinci nesil işadamları bir işe girerken "benim olsun" diye bakarlardı. İkinci kuşak ise "operasyonel yatırımcı" olmayı tercih ediyor. Quantum Fon'un Baş Yatırım Danışmanı George Soros gibi, "Fon kurucusu" olmaya doğru gidiyor" yorumu yapılıyor... Türk iş dünyasının "temel taşlarından" Ayhan Şahenk'in 1951 yılında kurduğu Doğuş Grubu, ikinci jenerasyonla yeni bir tutum ve yol izliyor. Geçen yarım asırda Doğuş'un karşısına, inşaat sektöründe önemli rakipler çıktı, gıda yatırımlarından çekildi; otomotiv ve finans merkezli anıldı.Ayhan Bey'in ölümünden sonra girilen en yeni saha marina işiydi. Kızı Filiz Şahenk'in başında olduğu Turgutreis'teki D - Marin ve Arena Giyim şirketinin altındaki Emporio Armani, Gucci gibi markaların temsilciliğini bir yana bırakırsak; grup medya alanında NTV, otomotivde Volswagen - Audi ve finansta

Yazının Devamı

Cem Boyner: Zeytini yorduk

14 Ağustos 2005

Sürece bakalım...Boyner, 1995 seçimleri yenilgisinin ardından "holdinginin başına" geçti.Boyner kadar güçlü ifadeler kullanmasalar da, geçmiş siyasetçiler de "bir şeyler" söylediler. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1991'de "Kürt realitesi" vurgusu yapıyordu. Mesut Yılmaz, başbakanlığı döneminde "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" diyerek, Kürt sorununu "öncelikli" hale getirdiğini ifade etmişti. Yıl 1994 ve yıl 2005... Bundan 10 yıl önce seçim meydanına Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) Genel Başkanı olarak çıkan işadamı Cem Boyner, siyasi çözüm arenasına "Kürt sorunu" tanımını getirmiş, "Türkiye, Kürt, Laz, Çerkez, Arnavut kültürler mozaiğidir" demişti. Yanıt da gecikmemiş; MHP'nin merhum Genel Başkanı Türkeş, "Ne mozaiği; mermer, mermer" karşılığı vermişti. 2005'e beş kala "Kürt sorununda" kaydedilen en büyük gelişme, APO'nun yakalanmasıyla terörün kesintiye uğramasıydı. DSP - ANAP - MHP koalisyon hükümeti bu iklimde, AB uyum yasaları çerçevesinde Diyarbakır'a Kopenhag kriterlerini indirdi.Irak savaşı ile film adeta başa sarıldı. ABD denetimindeki Kuzey Irak'ta, namlularını Türkiye'ye çevirmiş bir ordu besleniyor. Türkiye 2005'e geldi ve Başbakan Erdoğan Diyarbakır'da, "Kürt

Yazının Devamı

300 YTL'ye okutmuyor 200 YTL'ye satıyoruz!

11 Ağustos 2005

"Okula gitmemiş tek kız çocuğu kalmayana" kadar sürecek olan kampanyada, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) i Başkanı Prof. Türkan Saylan, Van'dan gelen konuklara "durumu özetliyor":"İlk kez Van'a doktorluk mesleğim nedeniyle 1976 yılında gittim. Van'da ne ararsan var; coğrafyası, kültürel ve tarihi dokusu çok etkileyici. Peki soruyorum: Neden bu kadar özellikleri olan ilimiz yeterli derecede kalkınamadı? Ailelerin, bakabileceği sayıda çocuk sahibi olması çok önemli. Aileler, zor şartlarda eğer çocuklarından birinin geleceği feda edecekse, seçimlerini kız çocuğundan yana yapıyorlar. Bir çocuğun eğitimi için yılda 300 YTL gerekiyor, bakıyorum ki 12 yaşındaki bir kız çocuğu 200 YTL başlık parası karşılığı evlendiriliyor; satılıyor!"Bir adım ötesi; töre cinayetleri...Güneydoğu'da eğitim, yaşam hakkı ile birlikte anılmak zorunda. Hele de kadınsan.Van ilini temsilen toplantıya katılan ekip içinde yer alan Av. Şule Yağar "Van'da kadınlar evin dışında çalışmazlar" diyor...Okula gitmeyen kız çocuklarının yaptıkları da bu; ev içi işçilik!Van'da 230 bin ortaöğretim çağındaki çocuktan, 27 bini öğretimden yararlanıyor ve bunun yalnızca 6 bin 900'ü kız. Başlıkta kullandığım ifade kadar

Yazının Devamı