Yapı Kredi'ye Koç tuğrası La Scala ile vuruldu

16 Ekim 2005

Migros'un 50. yılında, sokaklarda dağıtım yapan ilk aracı davetlilere sergileniyor, perakendeciliğin uluslararası pazarlara açılmasında "Koç vizyonunun" altı çiziliyordu. Arçelik gecesinde ise, Fahir Atakol ile Sezen Aksu verdikleri konserle, Balat'a yeni dünyanın esintilerini taşıyordu. Sadberk Koç'un teldolabından, buzdolabına geçiş öyküsü gibi... Her iki gecede de Koç Topluluğu'ndaki "baş şeflik" görevini oğlu Mustafa Koç'a devreden Rahmi Koç ev sahibiydi.2004 yılının eylül ayında Nazenin-IV teknesi ile 2 yıl sürecek dünya turuna çıkan Rahmi Koç, ailesinin bireysel tarihi ile Türkiye'nin ekonomi tarihinin kesiştiği "kavşaklarda" mola veriyordu... Koç Topluluğu, son bir yıl içinde görkemli davetler verdi. Balat'taki Rahmi Koç Müzesi'nde, Migros ve Arçelik'in yarım asırlık tarihlerinin sergilendiği geceleri anımsıyorum... Arçelik gecesinde Türkiye'nin önde gelen holdinglerinden birinin "patronu" ile renkli bir diyalog geçiyordu aramızda.İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın çalışmalarından söz ediyorduk patron grubumuza katıldığında. Tanışma sırasında vakfın yöneticilerine, "Sizi çok iyi tanıyorum" diyordu patron ve bu sıralar kendisine gönül rahatlığı ile selam verilebileceği

Yazının Devamı

Yoksulun yasasını çıkarın artık!

11 Ekim 2005

Akgül, heyecanlıydı. Yunus ile 2004 yılında Diyarbakır'da "mikro kredi" uygulaması başlatmıştı.1976 yılında Bangladeş'te açılan Grameen Bank'ın "uygulama danışmanı" olduğu Diyarbakır projesi gelişti, 2 bin 400 kadına ulaştı. 500 milyon lira ile 2 milyar lira arasında dağıtılan 1.9 trilyon liralık kaynak.Akgül, dün görüştüğümde Diyarbakır'daydı; 16 kişilik bir ailenin iftar sofrasından kalkmıştı. 500 milyon lira kredi almışlar, camcı dükkânı açmışlar, ayda 300 milyon lira kazanıyorlardı. Bu yıl Nobel Ekonomi Ödülü'ne aday olanlar arasında, Hindistanlı ekonomist ve yoksullara mikro kredi dağıtan Grameen Bank'ın kurucusu Muhammed Yunus'un da olduğunu anlatıyordu, AKP Diyarbakır milletvekili Prof. Aziz Akgül. Akgül bir buçuk yıldır mikro kredinin bankacılık sistemi içine girmesi gerektiğini savunuyor "Geç bile kaldık" diyor.IFC ve Alman Bankası KFW, 5 milyon dolar sermayeli mikro kredi dağıtan banka kurmayı bekliyor...Dünyanın 111 ülkesinde uygulanan mikro kredi kredi finansmanını bir "sektör" olarak düşünmek gerektiğini vurgulayan Akgül, 1986 yılında uygulanmaya başlanan Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonu'nun (SYDF) fonksiyonunu tamamladığını ve "radikal" bir dönüşüme uğraması

Yazının Devamı

Finans dünyasının "gözü kara" yöneticisi: Karacan

9 Ekim 2005

"Ali İhsan Karacan beni hedef alarak 'Ben Adanalıyım' diyormuş... Ben de Türkiyeliyim."Restleşmelerin adamını yazacağım; BDDK'nın, Yapı Kredi'nin mali iştiraklerinin dışındaki şirketlerine başkan olarak atadığı Ceyhanlı Ali İhsan Karacan'ı. Digitürk'teki programında sarf ettiği 'edepsiz' cümle nedeniyle, sözleşmesini feshedilen spor yorumcusu Erman Toroğlu, gazetedeki yazısına dipnot eklemiş: Devlete bürokrat yetiştiren Ankara Siyasal'ı bitirdi, 1984 yılında da İÜ Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Eşi Av. Aytaç Karacan, Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı. Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde (1994-1997) Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı olan Karacan'ın eşinin de yolları Tansu Hanım'ın eşi Özer Bey ile İstanbul Bankası'nda kesişti. Aytaç Hanım, bir süre bankanın hukuk işlerini yürüttü.Oğlu Ceyhan yükseköğrenimini Amerika'da sürdürüyor.Ali İhsan Karacan, 1973-1981 yılları arasında Bankalar Yeminli Murakıbı olarak görev aldı. İlk özel sektör deneyimi Yapı Kredi olmuştu. Kendisi gibi murakıp kökenli Orhan Emirdağ (Grubun Fon'a geçen bankalarından Pamukbank'ın genel müdürü oldu), merhum Tuncay Artun (Yapı Kredi'den sonra İMKB Başkanı oldu, ancak aynı zamanda aracı kurum sahibi

Yazının Devamı

Karamehmet Karacan'ın attığı yöneticileri geri aldı...

6 Ekim 2005

28 Eylül'de genel kurulu yapılan Yapı Kredi'nin mali olmayan diğer iştiraklerinin genel kurulları da ayın 14'üne kadar tamamlanacak. Bir spor programındaki "densizlik", ekonomi dünyasındaki "güçler" dengesinin de habercisi oldu. Pazartesi günü yapılan genel kurulda; Yapı Kredi Bankası iştiraklerinden Digitürk ve Superonline'ın Yönetim Kurulu Başkanı Ali İhsan Karacan görevini Çukurova yönetimine devretti. Çukurova'nın genel kurul sonrası ilk hareketi; Karacan'ın bundan yaklaşık bir yıl önce "fazla harcama" nedeniyle görevden aldığı Superonline Genel Müdürü Savaş Ünsal'ı ve Maraton programındaki "Toroğlu krizi" nedeniyle işine son verdiği Digitürk Genel Müdürü Ertan Özerdem'i, yeniden "eski" yerlerine atamak oldu.Digitürk ve Superonline'da eski tas, eski hamam. Hemen belirtmeliyim ki bu durum, Çukurova'nın patronu Mehmet Emin Karamehmet'in "görünürde" olmayan ikinci adamı Ersin Pamuksüzer'in, operasyonlardaki "gücü" olarak algılanıyor ve "görünürdeki ikinci adam" ile ilgili olarak ortaya şöyle bir soru atılıyor:"Osman Berkmen görevde kalacak mı?" Atıldı ve geldi Digitürk Genel Müdürü Özerdem olayını şöyle bir hatırlayalım...Şansal Büyüka'nın hazırladığı "Maraton" programında

Yazının Devamı

ABD'deki Türk patron yatırıma gelmiyor

4 Ekim 2005

Amerika'da "en büyük Türk yatırımcı" dendiğinde akla, Atlantic Records'un sahibi Ahmet Ertegün'den başkası gelmiyor. Bir de The Marmara otel zincirinin sahibi Oğuz Gürsel'in inşaat şirketi Kiska. Gürsel'in açtığı The Marmara-Manhattan Otel, New York'taki Türklerin buluşma adresi.Washington'da, Amerika'nın Ankara'sında "Türk patronlar" ile buluştum. İçlerinde son yıllarda sayıları hızla artan kuaför ve lokantacılar yoktu. Tıptan finansman alanına kadar Amerika'da ün yapan "rol modellerden" söz edebiliyoruz. Almanya'da olduğu gibi "zenginler listesine" girmiş bir Türk girişimcinin başarı öyküsüne rastlamıyoruz. 1997 yılında New York merkezinde kurulan Turkish-American Business Forum'un (Türk-Amerikan İş Forumu) Washington şubesi başkanı Yavuz Arık, "ABD'de Türk girişimleri 1980'den sonra oluştu. Türk nüfus da Almanya'daki gibi çok değil. Eğitim amaçlı olarak gelen gençler, uzmanlık alanlarında iş kuruyorlar, " diyor.Masadakilerin yaş ortalaması 30'larda.Arzu Tunçata Tarımcılar, ABD'de Türkiye lobisi yürüten ekibin içinde yer alıyordu, iki dönem de Forum'un, Washington şubesinin başkanlığını yürüttü. Impact halkla ilişkiler şirketini kurdu. Babası Uğurhan Tunçata'nın kurucu ortağı

Yazının Devamı

Konut kredileri asrın olayı

28 Eylül 2005

İlk söz çarpıcı: Konut kredileri asrın olayı.Bu sözün arkasında neler var?Özince, 35 milyar dolarlık kredi pastasında konut kredilerinin 5 milyar liralık dilimi oluşturduğunu söylüyor ve bu hacmin artışının etkilerini başlıklarla anlatıyor:Krediler, çabuk büyümeyi menkulleştirecek bir olay. Her sınıftan insanın gayrimenkul talebi var. Türkiye'deki en büyük arazi sahibi ise devlet. Araziler şehirlerde işgal altında. Devlet borçlu, devletin de kazanması mümkün.Gayrimenkul hem bir tasarruf aracı, hem de devletin mal sahibi olmasından dolayı kayıt içine çekilebilir. Ayrıca gayrimenkul vergi tabanını genişletir. İnşaat sektörünü disipline edecek bir etki yaratır. IMF Türkiye'ye yaptığı ziyarette, bankaların kullandırdıkları konut kredilerindeki artışa dikkat çekmişti. Konut kredisi faizlerini yüzde 1.20'ye çeken Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince'ye Washington'daki "Finans Fuarı'nda" (Bu tanım Babacan'a ait), "IMF tarafından konut kredi faizleri yeniden gündeme getirildi mi?" sorusunu yönelttim. Sabit getirili menkul kıymet piyasası imkânı var. Devlet, enflasyon üzerinde marj verip borç alıyor. Bu kredi kartlarında kendini iğrenç bir şekilde gösteriyor. Sermaye piyasası klasik

Yazının Devamı

Finans çevreleri 3 Ekim'e geri sayıyor

27 Eylül 2005

Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince ile Gallery'nin Müdürü Dr. Julian Raby'nin ev sahipliğini üstlendiği davetten sonra, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Washington'daki son iki günlük temaslarını aktaracağı basın toplantısına gideceğiz. Yurtdışına çıktığımda karşılaşıp sinirlendiğim bir durum; sanki sürücüler cep telefonu ile sohbet etmek için yolcu bekliyorlar, araba hareket edince basıyorlar tuşa. Otelimin bulunduğu 16'ncı caddeden, Bankalar Birliği yemeğinin verildiği Smithsonian Institution, Freer Gallery of Art'ın bulunduğu 12'nci caddeye kadar süren yolculuğumda, hiç durmadan konuştu taksinin şoförü. Onca lafın arasında duymam gereken oysa iki kelime: "Yedi dolar"... Davete yabancı finans çevrelerinin gösterdiği ilgi "Türkiye'nin bu yıl sınıfı geçtiğinin" habercisi gibi. Özellikle Ziraat Bankası ABD'li finans çevrelerinden büyük ilgi gördü. Davete kısa bir arada Babacan katılabiliyor, temaslarını sürdüren Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti gelemiyor. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Vakıfbank, Halkbank, Şekerbank, Garanti Bankası, Finansbank, Anadolu Bankası, Denizbank üst düzey yöneticileri de geç saatlere kadar kalıyorlar. IMF ve Dünya

Yazının Devamı

Savaşma Bush

25 Eylül 2005

IMF Genel Kurulu'nu izlemeye geldim. Devlet Bakanı Ali Babacan'ın, Avusturya Maliye Bakanı ile buluştuğu saatlerde, savaş karşıtı gösterinin içindeyim. Taksim'de değil Washington'da 'Beyaz Saray' önündeki 100 bin olduğu söylenen o renkli kalabalığın içindeyim. Caddeler boyunca birbirinden renkli giysileri ve pankartlarıyla ABD'nin Irak'taki savaşı durdurmasını isteyen yüksek sesli insanların arasında aktım. Washington Anıtı arkasında kurulan sahneye etnik grupların temsilcisi çıktı bir bir ve ABD Başkanı Bush'u hedef alan konuşmalar yaptı. Elimde kamera ile sahnenin önüne kadar vardım, yanımda folk sanatçısı John Baez.Beyaz kısa saçları ve kotuyla çok tanıdık bir yüz. Peşine takıldığım anda, coşkulu "I lowe Cindy" bağırışlarıyla kalabalıklaşan topluluk içinde, Irak Savaşı'nda barışın simgesi haline gelen Cindy Sheenhan ile göz göze geldim. Sheenhan'ın bir anda etrafını saran sempatik yüzlü Amerikan polisinin oluşturduğu çemberinin arasından deklanşöre kilitlendim.Sheenhan sade bir eve kadını. Sarı tişörtü, elinde su şişesi, boynunda orta sınıf Amerikalıların taktığı ince altın kolyesi, kısa kır saçları ve gülen yüzüyle; ortaya serilen sevginin ışıklarını yüzünde

Yazının Devamı