Yalnızlık korkundan dolayı gereksiz insanlardan kurtul
Şimdi dur ve düşün. Ne kadar çok arkadaşın var ?Ne kadar dost sandığın çevren var? Kalabalıktan güç mü alıyorsun? Kendini daha değerli ve sevilen olarak mı algılıyorsun?
Güzel. Normalde böyle hissetmen doğal. Biz, çevremizle dostlarımızla güçlüyüz. Yani kuş sürüyle insan çevresiyle vardır. Buraya kadar sorun yok.
Peki bu çevreyi sürdürmek ve paylaşmak için nasıl bir sistemin var ?
Yalnızlık korkundan dolayı insanları hayatına alırken, bir sonraki aşamada da o insanlar seni terk etme korkusu ile iç içe geçmiş iki korkuya sahip oluyorsun.
Peki terk edilme korkusu ile nasıl işler ?
·Sürekli alttan alarak,
Uzaktan İlişki
Uzaktan ilişkiler, teknolojinin hayatımıza girmesi ile ciddi sayıda artış göstermiş ve bir ilişki şekli olarak karşımıza çıkmıştır. Uzaktan ilişkiler yaşamın her döneminde olmuştur. Fakat günümüzde ise bu artık sadece mecburiyetten değil, keyfi bir seçimden de kaynaklanmaktadır. İnsanlar, uzaktan sevgilileri bilerek, isteyerek bulmakta ve süreci başlatmaktadırlar. Her ne kadar basit bir seçim gibi görünse de nedenleri ve sonuçları olarak ciddi bir durumun termometresidir.
Kavuşmak ve özlem duygusudur , bizi birbirimize bağlı kılan.
Yaşanılmayan her saniye ilişkide kişiye acı verirken, ayrılığında da kişinin acısını arttırır. Mesela yarım kalan aşklar daha acı verirken, yaşanılacak bir şey kalmamış aşkların bitiminde acı en alt düzeydedir. Tıpkı sevgilisinden ayrılırken yaşadığı acının yıllar sonra eşinden ayrılırken yaşadığı acıdan daha fazla olması gibi. Şayet sosyal baskı ve etiketleme olmamış olsa, bana göre aşk (flört) acısı, boşanma acısından daha fazladır.
Uzaktan uzağa yaşanan ilişkilerde de yaşanmamışlıklar fazla olduğu için ayrılma durumunda acıları da fazla olmaktadır. Yarım kalan aşklarda, yaşanmamışlıklar, umutlar ve hayaller, ayrılığın çoğu
İlişkiler bitmeden önce görüşmeler azalır bağlarda zayıflama başlar. Bu bağlar sosyal, duygusal, fiziksel ve zihinsel bağlardır. Bağlar ile ilgili olarak önce fiziksel bağ azalır sonra ortamdan uzaklaşma ile sosyal bağ zayıflar sonra duygusal ve zihinsel bağlar zayıflar.
Fiziksel bağ, dokunma ağırlıklıdır. Zaten ilk kopuş göstergeleri bunların azalması ile simgelenir. Sonrasında ortak paylaşım alanlarında azalma olur. Hem mekan hem de paylaşım olarak daralma görülür. Duygular 3.aşama iken en son kalpte değil zihinden çıkar. Duygularınızın halen devam etmesi aslında halen aklınızda bitiremediğiniz veya cevaplayamadığınız (yanlış cevap dahil) soruların varlığı ile alakalıdır.
Ayrılık veya boşanmalar sonrası görülen temel duygu ve düşüncelerin başında inkar vardır.
İNKAR:
"Olamaz böyle bir şey", "bu gerçek değil", "bana bunu yapamaz" gibi düşünceler hakimdir. Bu inkar süresi en hassas ve en zor adımdır. Bu adım aşıldıktan sonrası daha kolaydır. Danışmanlar için ilk aşama zor aşamadır. Kabullenmek, inkarı aşmak ile başlar. Bunun yanında sadece reddetmek değil, hiç bir şey olmamış gibi davranmak, çok iyi hissetmek de inkarın yansımasıdır. Bu duyguların olması kişinin kendini
Kendine "canım" dedin mi?Hiç kendine merhamet gösterdin mi?Hiç kendini ödüllendirdin mi?Hiç kendin için ağladın mı?Ve hiç kendine sarılıp "iyi ki varım" dedin mi?...Hiç başkasından değil,kendi kendine not verdin mi?Hiç kendine," ey ben bir daha ezdirmeyeceğim seni" dedin mi?
Kendine "canım" dedin mi?
Hiç kendine merhamet gösterdin mi?
Hiç kendini ödüllendirdin mi?
Hiç kendin için ağladın mı?
Ve hiç kendine sarılıp "iyi ki varım" dedin mi?...
Hiç başkasından değil,kendi kendine not verdin mi?Hiç kendine," ey ben bir daha ezdirmeyeceğim seni" dedin mi?
Eğer bir tane bile hayırın varsa hemen harekete geç.
Yalnızlık korkundan dolayı gereksiz insanlardan kurtul
Şimdi dur ve düşün. Ne kadar çok arkadaşın var ?Ne kadar dost sandığın çevren var? Kalabalıktan güç mü alıyorsun? Kendini daha değerli ve sevilen olarak mı algılıyorsun?
Güzel. Normalde böyle hissetmen doğal. Biz, çevremizle dostlarımızla güçlüyüz. Yani kuş sürüyle insan çevresiyle vardır. Buraya kadar sorun yok.
Peki bu çevreyi sürdürmek ve paylaşmak için nasıl bir sistemin var ?
Sırf iletişimde olacak birileri olsun diye birilerini sürekli hayatında tutuyorsan, sürekli arayan sen isen, bir sorun olduğunda sen onlarında yanında iken, senin sorunların da sağır ve dilsiz oluyorlarsa,
Kendini sürekli çevrendeki insanların ihtiyaçlarını giderirken ve sorunlarının içinde buluyorsan,
Yapılan haksızlıklara ve ihmalkarlıklarına rağmen onlara sınır çizemiyor veya onlardan vazgeçemiyorsan öncelikle sorunun zihnindeki “YALNIZ KALMA KORKUSU”dur. Sürekli bir yalnız kalma şeması ile başbaşasın ve sürekli bunun için birilerine yaranmaya çalışıyorsun.
Peki yalnızlık korkundan dolayı o insanları hayatına almakla bu korkun yok oluyor mu ? tabiki de hayır. Bu sefer de başka bir korkuyu doğ
Neden Aynı Tipler Beni Buluyor? Aynı Filmi Tekrar İzlemek mi? Peki Neden ?
Kişi yaşadığı ilişkilerde hep aynı sorunu ve hep aynı sonuçları yaşıyor. Neden vazgeçmemektedir? Daha önce yaşadığı ilişkiden dolayı benzer bir ilişki yaşayarak ustalaştığını, bunu tecrübe ettiği için kendine olan güveninin yüksek olduğunu ve tecrübesine bağlı olarak başarılı olacağını düşünür. Ustalaşmak ve başarmak için benzer ilişkiyi bir daha yaşamak ister.
Hep aynı-aynı ilişkileri yaşayanların zihinsel süreçleri aynı işler. Bu tip ilişki yaşayanların aradıkları sevgili özellikleri ile geçmişteki sevgili özellikleri birbirine çok benzer. Sadece o tipleri istemediklerini söyleyip kendini kandırırlar.
Sorun yaşamanıza rağmen hep benzer özelliklere sahip sevgililer buluyorsanız, bu sizin kişiliğinizin zayıf noktasıdır. Aynı zamanda, mutlu olmak için değil, tatmin olmak için bu arayışlar peşindesinizdir. Mesela,” hep evlenmek istemeyen erkekler karşıma çıkıyor” diyen bir bayan, evlenmek istemeyen tipleri ikna edeceği düşüncesiyle kendisi bulur. Çünkü o, evlenmek isteyen birini bulduğunda da bu target="_blank">www.twitter.com/serhatyabanci.
""""Ben eleştirilmekten rahatsız olmam"""" bu sözü duydunuz mu hiç? gerçekçi olmasını beklemeyin. her insan , belli dozdan sonra rahatsız olur. Eleştiri, bütün bünyeleri güçsüz düşüren bir virüstür.
Eleştirel bir tutum, yapısal bir özelliğiniz ise, dikkat edin. soğuk, duygusuz, mükemmeliyetçi,inatçı, bencil,narsist,bağımlı gibi özelliklerinizi de keşfedebilirsiniz.
Eleştiri, sadece evlilik ve flörtlerde değil, hayatımızda ilişki içinde olduğumuz tüm insanlarla sorun yaşatan bir tavırdır. size sadece olumsuzlukları yansıtan, övgü ve onur etme yerine sadece tamirci edasıyla düzeltmeye çalışan, ama bitmeyen bir tamir süreci gibi bir durum.
Eleştirel tutumu olanları, tamirciye benzetirim. bir tamirci her zaman tamir edilecek yere odaklanır. Genelde de kusurlu araçları da severler. çünkü onlar üzerinden kendilerini başarılı hissederler ve karakterlerini yaşarlar. tıpkı hayatlarına aldıkları insanları da kusurlu görmek ya da ters karakterli insanları seçmek gibi.
İncelediğim evliliklerde 30 yılda bile eleştirel tutuma sahip insanların bir adım ileriye gidemediklerini, eşini değiştirmenin sınırının olmadığını,eleştirinin bir evlilik sorunu olmasından çok kişisel sorun olduğunu
Uzaktan İlişki
(ŞEHİRLER ARASI İLİŞKİLER)
Uzaktan ilişkiler, teknolojinin hayatımıza girmesi ile ciddi sayıda artış göstermiş ve bir ilişki şekli olarak karşımıza çıkmıştır. Uzaktan ilişkiler yaşamın her döneminde olmuştur. Fakat günümüzde ise bu artık sadece mecburiyetten değil, keyfi bir seçimden de kaynaklanmaktadır. İnsanlar, uzaktan sevgilileri bilerek, isteyerek bulmakta ve süreci başlatmaktadırlar. Her ne kadar basit bir seçim gibi görünse de nedenleri ve sonuçları olarak ciddi bir durumun termometresidir.
Kavuşmak ve özlem duygusudur , bizi birbirimize bağlı kılan.
Yaşanılmayan her saniye ilişkide kişiye acı verirken, ayrılığında da kişinin acısını arttırır. Mesela yarım kalan aşklar daha acı verirken, yaşanılacak bir şey kalmamış aşkların bitiminde acı en alt düzeydedir. Tıpkı sevgilisinden ayrılırken yaşadığı acının yıllar sonra eşinden ayrılırken yaşadığı acıdan daha fazla olması gibi. Şayet sosyal baskı ve etiketleme olmamış olsa, bana göre aşk (flört) acısı, boşanma acısından daha fazladır.
Uzaktan uzağa yaşanan ilişkilerde de yaşanmamışlıklar fazla olduğu için ayrılma durumunda acıları da fazla olmaktadır. Yarım kalan aşklarda,