Her iki takım da çok arzulu oynadı. Keyif veren bir maç oldu. Fenerbahçe uzun süredir kayıp olan Stoch’u geri kazandı. Stoch iki nefis golün yanı sıra mükemmel de bir oyun ortaya koydu.
Ankaragücü bu kadar sıkıntının içinde yine çok iyi mücadele etti. Serdar Özkan çok çalıştı ve arkadaşlarını birçok önemli pozisyona soktu.
Hakem İlker Meral başarılı bir maç yönetemedi. Topu oyunda tutmaya çalıştı, ancak iki tane çok açık penaltıyı vermedi.
İlki maçın hemen başında Alex’in düşürülüşüydü. Burada rakibi kendi ceza alanı içinde Alex’i formasından çekerek düşürdü. Meral burada penaltının yanında bir de sarı kart çıkarmalıydı.
Meral’in bir diğer önemli hatası ise Gökhan Gönül’ün ceza alanında Serdar Özkan’a yapmış olduğu müdahaleye penaltı vuruşu vermemesiydi. Oysa ki Gökhan Gönül bu pozisyonda topla oynamak istemesine rağmen bunu başaramayarak müdahalesiyle rakibini yere indirdi.
Trabzonspor maçın ilk yarısında pek bir varlık gösteremedi. Maçın ikinci yarısında biraz hareketlenince golleri bulmayı başardılar. Ancak savunmada önemli açıklar veriyorlar. Sivasspor maçın büyük bölümünde oldukça iyi mücadele etti. Kalecisinin yapmış olduğu büyük hatayla geri düşmesine rağmen beraberliği yakalamayı başardı.
Süleyman Abay , kötü bir maç yönetti. O kadar çelişkili faul kararları verdi ki bunlara kendisi bile inanmadı. Bazı pozisyonlara sarı kartını kullanırken bir başka yerde benzer kartlık hareketlere duyarsız kaldı. Oyunda otoriteyi kuramayan Abay, oyuncuların ve seyircilerin güvenini kaybetti.
Abay’ın maçtaki en önemli hatasını, maçın hemen başında Trabzonsporlu Marek Cech’in kendi ceza alanı içinde topla eliyle oynamasına penaltı kararı vermeyerek yaptı. Marek Cech’in eli bu pozisyonda doğal konumunda değildi ve net bir ihlal vardı.
Yardımcı hakem Kemal Yılmaz’ın maçın başında Pedriel’in pozisyonuna çektiği ofsayt bayrağı çok kritikti. Pedriel’in ayakları savunma oyuncusuyla aynı hizada gibi görünse de bana göre omuz ve kafası önde duruyor. Bu zor ve kritik pozisyonda Kemal Yılmaz’ın ofsayt tespitine saygı duyuyorum.
Beşiktaş maçın ilk yarısında oldukça başarılı ve kontrollü oynadı. Quaresma kalitesine yakışan şahane iki gol attı. Ancak ne olduysa ikinci golden sonra oldu. Beşiktaş ikinci golün ardından savunmasında önemli açıklar verdi ve maç 2-2’ye geldi. Sonra riske soktuğu tur şansını yine Quaresma’nın olağanüstü son dakika golüyle yeniden yakaladı.
Belçikalı hakem Serge Gumienny çok kötü bir maç yönetti. Faul yorumlarında çok çelişkili kararlar verdi. Maçın başlarında Beşiktaş lehine vermesi gereken net penaltı pozisyonunu atladı. Bana göre bir diğer önemli hatası Paviceviç’i ikinci sarıdan oyundan atmamasıydı. Eğer bu pozisyonda Paviceviç’i atsaydı belki de Maccabi beraberlik şansını bile bulamayacaktı. Maçın sonlarında iptal edilen Beşiktaş golünde Almeida’nın rakibine yaptığı faulü ise doğru tespit etti.
12 .haftası oynanan Süper Lig maçlarında tansiyon her geçen hafta yükseliyor. Takımlar maçları kazanmak adına varını yoğunu ortaya koyarken, teknik sorumluların bir çoğu ise önemli oyuncularını sakatlık ve cezaları sebebiyle oynatamıyor. Bu durum takımların taktiksel anlayışlarını etkilediği gibi bir taraftan da hakem yönetimi açısından, maçın kontrolünde ciddi sorunlar yaratıyor. Sahaya ideal kadroyla çıkamayan ve oyun içinde eksilen takımlar agresif ve hırçın olmalarının yanı sıra kimi oyuncularının da Oscar’lık hareketlere imza atmalarına sebebiyet veriyor.
İşte size birkaç örnek;
Fenerbahçe -Karabükspor maçında Alex’in haksız yere gördüğü kırmızı kart. Burada Nikoliç sanki dirsek şiddetle yüzüne gelmişçesine kendini yere atıp, Alex’in yanlış bir kartla ihraç edilmesine neden oldu. Alex bu karttan dolayı bir maç ceza alırken, bu hatalı kararı veren hakem Aytekin Durmaz hala Süper Lig'de görev alamıyor.
Batuhan penaltı kazandırdı
Keza Batuhan Karadeniz’in bu seneki Sivasspor-Eskişehirspor maçında hakemi aldatıp kazanmış olduğu penaltı vuruşu gibi. Batuhan’ın bu abartılı düşüşü neticesinde kazanmış olduğu haksız penaltı vuruşu ve müsabaka sonrası yaptığı
Fırat Aydınus, son yılların en başarılı hakemi. Yönetmiş olduğu birbirinden önemli maçlarda mükemmel performanslar ortaya koydu. MHK'nin her sıkıştığında sarıldığı can simidi oldu. Bu başarısında, sezon başından bu yana birlikte maça çıktığı yardımcıları Serkan Ok ve Aleks Taşçıoğlu’nun katkılarını da unutmamak lazım.
Aydınus başarılarına bir yenisini ekleyerek bu maçtan da alnının akıyla çıktı. Kritik kararlarda hiç hata yapmadı. Celustka’nın ceza alanı içinde Mustafa Pektemek’e yapmış olduğu müdahaleye penaltı düdüğü çalması çok doğruydu. Bariz gol şansından dolayı göstermiş olduğu kırmızı kart yorumu derslikti.
Aydınus’un, Burak-İbrahim Toraman mücadelesinde penaltı vermeyerek devam ettirmesi yerindeydi. Çünkü topla İbrahim değil, Burak eliyle oynuyordu. Burak'ın, topla kendisi oynadığı halde pozisyon penaltıymış gibi davranıp, hakemi yanıltmaya çalışması kendisine hiç yakışmadı.
Hilbert’in, Adrian’a yapmış olduğu müdahaleye faul düdüğü çaldı, ama faul yoktu. Aydınus’un kendisi de faule inanmadığı için Hilbert’e ikinci sarı kartı göstermedi ve bence de doğru olanı yaptı. Trabzonspor’un iptal edilen golünde Glowacki, Egemen’e çok net faul yaptı.
Bülent Yıldırım adına şanssız pozisyonların bol olduğu bir gece yaşandı. Doğru verdiği kararların yanında vermedikleri de çok tartışıldı. Galatasaray’ın attığı ilk golde Engin rakibine, ayağını gereğinden fazla kaldırarak tehlikeli bir hareket yaptı. Dolayısıyla hakemin burada Engin aleyhine bir endirekt serbest vuruş vermesi gerekirdi.
Yıldırım, Hayrettin’in müdahalesi ile yerde kalan Baros’un pozisyonuna ‘devam’ diyerek bence doğru bir karar verdi. Sivasspor kalecisi Borjan’ın Baros’a yaptığı müdahale ise net bir penaltıydı ve hakemin bu kararının yanında sarı kart göstermesi de çok yerindeydi. Galatasaraylı Semih’in bariz gol atma şansı ile ilerleyen Pedriel’i düşürmesinde net bir penaltının yanında kırmızı kart da çıkmalıydı. Ancak hakem ‘devam’ dedi.
Engin’in atılmasında Erdinç Sezertam’ın yardımı yerindeydi ve kırmızı kart doğruydu. Ancak bu karttan önce Engin kalecinin vuruşunu engellemek için önüne geçmişti. Sonrasında ise kaleci de Engin’i iterek yere düşürüyor. Hakem, burada serbest vuruş vermiş olsaydı belki de tartışılan bu penaltı pozisyonunun ve kırmızı kartın önüne geçmiş olacaktı. Hakem Yıldırım, Elmander’in Hayrettin’e müdahalesinde doğru bir kırmızı kart
Keyiften uzak, tatsız tuzsuz bir maç oldu. Düşünün, Fenerbahçe adına maçın ilk yarısındaki tek pozisyon Emre’nin direkten dönen şutuydu. Sarı-lacivertli takım orta saha ve forvette önemli sıkıntılar yaşadı. Hele bir pozisyon var ki; Caner kontratağa çıktığı pozisyonda topu yaklaşık 60 metre sürmüştü, ancak yanında bir tane Fenerbahçeli oyuncu yoktu. Halis Özkahya bile onlardan daha hızlıydı ve olması gereken yerdeydi. İlk yarının ve bana göre sahanın en iyisi Caner olmasına rağmen, Aykut Kocaman'ın değişiklik tercihini ondan yana kullanması bana ilginç geldi. Gençlerbirliği takımı özelikle ikinci yarıda çok önemli gol fırsatlarını değerlendiremedi.
Halis Özkahya çok başarılı bir maç yönetti. Vermiş olduğu doğru kararlarla hem oyuncuların hem de seyircilerin güvenini kazanarak maçın kolay geçmesinde önemli bir etken oldu. Disiplin uygulamalarındaki tercihleri yerindeydi. Basit düdüklerle oyunun hızını kesmedi. Yardımcılarıyla uyum içindeydi.
Haftanın kapanış müsabakası olan Bursaspor-Samsunspor maçı ilginç görüntülere sahne oldu. Beş haftadır üç puanla tanışamayan Bursaspor takımı evinde oynadığı bu maça mutlak galibiyet parolasıyla çıkmıştı. Aradığı golü de maçın 42.dakikasında Sestak ile buldu. Bu pozisyonda gol pası Sestak’a Turgay’ın kolundan gelmişti. Bu temas topun kola çarpması değil bilinçli bir oynamaydı, bu net bir ihlaldi. Turgay’a ihtar, Bursaspor’un aleyhine direkt serbest vuruş verilmesi gerekirken Abitoğlu ve ekibi hatalı bir kararla golü verdi. Fakat bu karardan sonra Samsunspor yedek kulübesi ve sahadaki futbolcuların hakem ekibine şiddetli itirazları oldu. Bu itiraz ve kargaşada sakinliğini koruyan Abitoğlu, tecrübesinin yanında iletişim becerisiyle pozisyonu Turgay’a sorarak koluyla oynadığını öğrendi. Oyun tekrar başlamamış olduğundan Abitoğlu kural gereği golü iptal ederek sarı kartını gösterdi.
Turgay’ın yapmış olduğu bu davranış futbol sahalarımızda uzun süredir görmeyi beklediğimiz dürüstçe bir hareketti, kendisini kutluyorum. Genelde bu tür pozisyonlarda futbolcularımız, ifadelerini o anda maçın hakemine söylemek yerine, onu kandırarak maç sonrası mikrofonlara konuşmayı dürüstlük