Fenerbahçe, Bursa'da çok iyi oynamasa da üç puanı almayı başardı. Aykut Kocaman’ın, Semih ve Stochlu 11 ile sahaya çıkması doğru olan tercihti ve iki gol de bu isimlerden geldi.
Bursaspor iyi bir futbol ortaya koyamadı. Ertuğrul Sağlam’ın, takımındaki eksiklikleri görerek gerekli önlemleri alacağına inanıyorum.
Halis Özkahya maçta çok önemli yer alma hataları yaptı. Bu düzeyde bir hakem bu pozisyon hatalarını yapmamalı.
Maçın hemen başında Ziegler’in kendi ceza alanı içinde Ömer Erdoğan’a yaptığı hareket net bir ihlaldi ve penaltı vuruşunu gerektiriyordu. Bu pozisyonda Ziegler, Ömer Erdoğan’ın yükselip topla buluşacağını anlayınca kaptanlık pazubandından çekerek yere indirdi. Halis çok kötü yer aldığı için bu pozisyonu göremedi, ancak pozisyona hakim olan yardımcı hakem Cem Satman bu çok açık penaltıyı hakemine bildirmeliydi.
Yardımcı hakemlerden Erdinç Sezertam çok başarılı ofsayt yorumları yaptı. Semih’in gol attığı pozisyonu devam ettirmesi çok doğruydu.
Penaltıyı hakemine bildirmeyerek çok önemli bir hata yapan Cem Satman’ın, Gökhan’ın çizgiden çevirdiği topa devam demesi ise çok doğruydu.
Maçın ilk yarısında tempo düşüktü. Takımlar gol pozisyonuna bile giremediler.
İkinci yarı ise iyi başladı, Mustafa’nın golünden sonra maç daha da hareketlendi. Beşiktaş gol yollarında sıkıntılar yaşadı. Büyükşehir Belediyespor beraberliğe razı bir oyun oynadı ve istediğini de aldı.
Hüseyin Göçek oyunun sonucuna etki eden bir hata yapmadı. Hatta Ernst’in penaltı beklediği pozisyondaki "devam" kararı da doğruydu. Çünkü Ernst ve Mahmut birbirlerini tutuyordu ve bu bir ikili mücadeleydi.
Hüseyin Göçek sarı kartlarda standart kararlar veremedi. Büyükşehirli Rızvan'a, Almeida’ya yaptığı hareketinden dolayı sarı kart gösteren Göçek, bu pozisyonun hemen sonrasında, Rızvan’ın hareketinin daha sertini yapan Mustafa'ya sarı kartını gösteremedi.
Göçek'in, Beşiktaş’ın golünden önce ceza alanı içindeki itişme pozisyonunda daha önce uyarmasına rağmen buna devam eden oyunculardan Zayatte’ye sarı kartını çıkarırken, Ernst’e göstermemesi büyük çelişkiydi. Çünkü onu da uyarmıştı.
Hüseyin Göçek, bazı oyunculara ihlal yapınca sarı kart gösterdi, ama bütün oyuncular arasında standardı sağlayamadı. Böyle hakemlik olmaz. İyi hakem, objektif kararlar verebilen ve oyun kurallarının gereğini
Ülkemizde futbola duyulan ilginin çok fazla olduğunu hepimiz iyi biliriz. Hatta bazen o kadar abartırız ki bu sevgiyi; ya onu milli bir mesele haline getiririz ya da namus meselesi haline. Genelde komşu iller kendi aralarında oynadıkları futbol maçlarında çıkan olaylar yüzünden hep bir sürtüşme ve çekişme halindedirler.
Futbol endüstrisi dünyada ve ülkemizde çok büyüdü. Günümüzde dünya çapında 30 milyar euro büyüklüğünde önemli bir endüstri haline gelen futbol, bazen doğru sistemi bulmaya çalışırken tıpkı ülkemizdeki gibi sıkıntılı süreçlere girebiliyor. Başlangıçta amatör bir ruhla yapılan, yağmur çamur demeden, takımının renkleri ve tarihine aşık insanlar ile var olan bu durum bugün değişmiştir. Kimlik değiştirişin iyi anlaşılması ve doğru organize edilmesi ise kaçınılmazdır.
Türk spor kulüplerinin bir çoğunun futbol alanında stratejilerini belirlerken, doğru temeller üzerine kurgular yapamadığı açıkça görüldü. Birçok kulübümüz hâlâ dernekler statüsüyle yönetilirken, profesyonel bir organizasyon içinde amatörce var olmaya çalışıyorlar. Kulüplerimiz hâlâ profesyonel bir yapı içerisine giremediler. Belki de girmek işlerine gelmiyor. Zaten bu yüzden de rant elde etmek
Beşiktaş iyi bir oyunla kazanmayı yine başardı. Siyah-beyazlı oyuncular her geçen gün daha da uyum içinde oynuyorlar. Manisasporlu oyuncular ellerinden geleni yaptılar ancak bu kadar iyi bir Beşiktaş’a güçleri yetmedi. Tecrübeli oyuncu Murat Erdoğan mücadeleci yapısıyla yine öne çıktı.
Bülent Yıldırım başarılı bir maç yönetti. Faul yorumlarında hatasız kararlar veren Yıldırım, oyunun hızını kesmeyerek maça tempo kazandırdı. İkili mücadelelerde soğukkanlı davranıp basit düdükler çalmadı. Hem Isaac, hem de kaleci İlker yaptıkları hareketlerle birer sarı kart görmeliydiler. Ancak kart gerektiren bu pozisyonları Bülent Yıldırım’ın görme şansı hiç yoktu. Ayrı yerlerde gerçekleşen bu iki pozisyonda yardımcı hakemler ve dördüncü hakem kart konusunda Bülent Yıldırım’ı uyarmalıydılar. Isaac’ın ofsaytla kesilen atağında yardımcı hakem Sezertam’ın yorumu doğruydu.
Galatasaray müthiş maç çıkardı. Özellikle ilk yarıda rakibine top yüzü göstermeyen sarı-kırmızılılar, attıkları gollerin yanında çok net gol pozisyonlarını da harcadılar. Sahanın her yerinde topa ve rakibe baskı uygulayan bir Galatasaray takımı vardı. Fenerbahçe takımı ise iyi bir oyun ortaya koyamadı.
Fırat Aydınus maçın ilk yarısında iyi bir maç yönetti. Baros’un penaltı beklentisine devam kararı yerindeydi. Galatasaray’ın atmış olduğu ikinci golden önce Bilica faul bekledi, ancak Fırat inanmayarak devam ettirdi ve gol oldu. Fırat’ın devam kararı bence de doğru olan tercihti. Çünkü orada Elmander’in bir faulu söz konusu değildi.
Fırat Aydınus ikinci yarıda iyi bir performans ortaya koyamadı. Caner’in, Emre Çolak’ın müdahalesiyle yerde kaldığı pozisyona penaltı vuruşu vermeyerek önemli bir hata yaptı. Emre burada topa doğru bir hamle yaptı, fakat bunu başaramayarak Caner’i yere indirdi. İki Semih’in mücadelelerinde birbirlerine faulleri vardı. Ancak Fırat faul tercihini Semih Şentürk’ün aleyhine kullandı. Alex Taşçıoğlu, Alex’in pozisyonuna acele ofsayt bayrağı kaldırarak hata yaptı.
Mehmet Ali Aydınlar, Türk futbolunun başına geçmesi için taraflı, tarafsız birçok kesimin desteğini almıştı. Kendisi hem başarılı bir işadamı hem de deneyimli bir yöneticiydi. Fenerbahçe Kulübü'ndeki yöneticilik kariyerinde önemli projelere imza atmış ve spor organizasyonlarına vermiş olduğu ciddi sponsor destekleriyle de tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
TFF başkanlığı koltuğuna oturdu oturmasına ama, daha tadını bile çıkaramadan kucağında şike olaylarını buldu. Şike olayları tüm ülkede ciddi endişeler yaratırken Sayın Aydınlar'ın birbirinden tutarsız açıklamaları bu kaygıları daha da artırmıştı. Çünkü Aydınlar'ın bir dediği bir dediğini tutmuyor. Her yeni günde farklı bir şeyler söylüyordu. Aydınlar federasyonuna duyulan güven ise her geçen gün itibarını yitiriyordu.
Federasyon çıkmazda
Etik Kurulu'nun, delilleri inceleyip, hazırladığı raporu kamuoyuna açıklanmasından sonra federasyon daha da fazla tartışılmaya başlanmıştı. Çünkü Futbol Federasyonu'nun ‘lige aynen devam’ kararının yanında dikkat çekici noktalardan biri de Başkan Aydınlar'ın bir bölümünü okuduğu Etik Kurulu raporunda bazı maçlarda şike, şikeye teşebbüs, teşvik primi ve teşvik primi teşebbüsü kanaatine
Sahada çok iyi bir futbol yoktu. Siyah-beyazlı futbolcular ikinci golü bulduktan sonra oyunun kontrolünü daha iyi sağladılar. Ernst ve İsmail Köybaşı çok iyi oynadılar. Cenk ise kalesinde kötü bir gol gördü. Eğer böyle goller yemeğe devam ederse bir daha çok zor forma şansı bulur.
Ordusporlu oyuncular çok istekli ve arzuluydular. Ancak yedikleri ikinci golden sonra, maçı çevirecek hareketleri yapamadılar. Stancu ve Culio, olağanüstü çaba gösteriler. Karşılaşmanın hakemi Yunus Yıldırım ise iyi bir performans ortaya koyamadı. Faul değerlendirmelerinde ciddi hatalar yaptı. Vermesi gereken sarı kartları atladı.
Maçın yardımcı hakemi Baki Tuncay Akkın da çok kötü bir performans ortaya koydu. Maçın hemen başında ve ikinci yarıda çok hatalı ofsayt bayrakları kaldırdı. Özellikle Ordusporlu futbolcu rakip savunma oyuncusundan en az iki-üç metre geriden çıkmasına rağmen ofsayt bayrağı çekerek bu oyuncunun bariz gol şansını engelledi. Eğer bu skandal bayrağı kaldırmasaydı, bu oyuncu kaleci ile karşı karşıya kalacaktı. Bir diğer taraftaki yardımcı hakem Serkan Gencerler ise Akkın'ın tam aksine çok başarılı ofsayt yorumları yaptı. Sivok'un atmış olduğu golü iptal ettirmesi doğruydu.
Maçın özellikle ilk yarısı orta saha mücadelesi şeklinde geçti. Sarı-kırmızılı oyuncular ikinci yarının başlaması ile biraz hareketlendiler ve sonunda da golü buldular. Sercan uzun süredir 11'de forma şansı bulamıyordu. Bu maçta çok iyi bir oyun ortaya koyamasa da golün asistini yapan oyuncu oldu.
Gençlerbirliği takımı beraberliğe razı oynadı. Sürekli kapalı savunma yaptı, sürpriz ataklarla gol aradı, ama bunda başarılı olamadı.
Tolga Özkalfa bu kolay maçta bile hatalar yaptı. Neyin sarı kart, neyin olmadığını bir türlü ayırt edemiyor. Bir tarafta Baros rakip ceza alanı içinde gol atabilmek amacıyla topla eliyle oynuyor sarı kart yok. Ama diğer tarafta Soner'e, Eboue’ye teması bile olmadığı halde hem faul verip hem de sarı kartını kullanıyor. Top göğsüne çarpan Soner atağa çıkmak istiyor. Özkalfa bu pozisyonu görmediği halde itirazdan dolayı olmayan elle oynamaya düdük çalıyor. Kısacası fal açıyor... Fal açan hakem iyi hakem değildir. Maçta yardımcılar da iki önemli ofsayt pozisyonunda hatalar yaptılar.