Heyecan ve seyir keyfinden uzak karşılaşmada Fenerbahçe ve Antalyaspor beklenen performanslarını gösteremediler. Alex'in oyunda kaldığı sürede istenilen performansını ortaya koyamamasının nedeninin sakatlığı olduğu dışarı çıktığında anlaşıldı. Tecrübeli futbolcunun yerine oyuna giren Bienvenu ise kaçırdığı gollerle Güiza'yı aratmadı.
Hakem Yunus Yıldırım birkaç faul değerlendirmesi dışında genel olarak iyi maç yönetti. Cristian'ın eline değen topta penaltı vermemesi bence de doğruydu. Çünkü burada Cristian topu görmüyor ve yere düşerken bilinçsiz ekilde eli değiyor. Kolları doğal konumda olduğu için penaltı değildi.
Yıldırım'ın en önemli hatası maçı bitiriş şekliydi. 4 dakika uzatma vermesine rağmen Gökhan Gönül'ün umut veren atağını maçı 93.58'de bitirerek kesti. Burada oyunu devam ettirmesi gerekiyordu. Böyle bir atak kesilmezdi. Üstelik uzatma süreleri içerisinde sakatlıktan dolayı geçen zamanları da ekleseydi maçı daha da uzatabilirdi.
Yardımcı hakemlerden Baki Tuncay Akkın da önemli bir Antalyaspor atağında Necati'nin pozisyonunu devam ettirerek hata yaptı. Halbuki pozisyon net ofsayttı. Diğer yardımcı hakem Serkan Gençerler ise Bienvenu'nun yakaladığı
Her şey Kuddusi Müftüoğlu’nun, Zokora’nın, Melo’ya hareketine hatalı bir şekilde kırmızı kartını göstermesiyle başladı. Sonrasında ise en çok merak edilen, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'ndan çıkacak olan karardı. PFDK’dan çıkan 3 maçlık ceza normal olarak taraflı, tarafsız tüm futbol ailesinde şaşkınlık yarattı.
Çünkü bu ve buna benzer hareketlere daha önce verilen cezalar apaçık ortadaydı. Örneğin; Fenerbahçeli Alex kamuoyunda yanlış olduğu kabul edilen bir kırmızı kartla oyundan atılmıştı. Hatta hakem raporunda şiddetli hareketten dolayı atıldığı belirtilen Alex’e, PFDK bana göre de çok doğru kararla 1 maç ceza verdi.
Galatasaray’dan Engin ve Elmander’in cezaları ise 2’şer maç olarak açıklanmıştı. Hatta Elmander’in rakibine yaptığı ancak kasıtlı olmayan bu hareketi, Tahkim Kurulu tarafından 1 maça bile indirildi.
Trabzonspor-Galatasaray maçından sonra Zokora’nın ihracı ile ilgili olarak kararın yanlış olduğunu yazmıştım. Benim gibi bir çok eski hakem ve futbol yorumcusunun da kabul ettiği bu yanlış karar kamuoyunda gündemi belirledi.
Kamuoyu haklı çıktı
Kamuoyu tarafından Zokora için PFDK’dan çıkması beklenen karar, tıpkı Alex'te olduğu gibi doğrudan 1 maç ceza
Cüneyt Çakır, Avrupa'da rahat maç yönetirken, Türkiye'de kafası rahat değil. Bu maçtaki yönetimi çok kötüydü.
Maçın 26. dakikasında Gökhan Gönül'ü, Cech'e yapmış olduğu hareketten dolayı ikinci sarı karttan atamayan Çakır, ikinci devrede Aykut'un, Gökhan Gönül'e yaptığı harekete ikinci sarıdan kırmızı kartı göstererek çifte standart uyguladı. Bu pozisyonda Aykut'un, Gönül'e teması yoktu. Hatta Gökhan Gönül bile bu pozisyonda bir faul olmadığını Çakır'a söyledi. Burada Gökhan böyle bir atmosferde bu davranışı ortaya koyarak alkışı hak etti.
Çakır'ın maçtaki en önemli hatalarından biri de ayakkabısını değiştirmek için oyun alanı dışına çıkan Emre'yi oyun devam ederken tekrar sahaya almasıydı. Kural 4, (giysi ve gereçler) der ki, giysi ve gereçlerini değiştirmek için oyun alanının dışına çıkan oyuncu maç durduğu anda hakem tarafından kontrolü yapılarak oyuna alınır.
Bu bir kural hatası gibi görünse de Emre oyuna girdikten sonra sonuca etkisi olmadığı için maç tekrarı gerektirecek şekle dönüşmemiştir. Eğer Emre topla buluşup bir gol atmış olsaydı, bu uygulama hatası maç tekrarına bile götürebilirdi. Üst düzeyde bir hakem olan Çakır, ekibi ile birlikte böyle bir hata
Siyah-beyazlılar, çok iyi organize olamadılar. Gol yollarında etkisiz kaldılar. Edu'nun forvet hattında Almeida'dan daha yararlı olacağı dün görüldü. Samsunspor takımı sezon başından beri gördüğüm en iyi mücadeleyi ortaya koydu. Forvet hattındaki sıkıntıları ise devam ediyor.
Kaleci Ertuğrul çok iyi kurtarışlar yaptı. Fırat Aydınus, maçı tempolu oynattı, oyunun hızını kesmedi ve çıkardığı kartlarda haklıydı. Maçı tempolu oynatmak isterken bazı faul pozisyonlarını atladı. Ernst-Hakan Arslan mücadelesinde penaltı vermiş olsa kimse bir şey diyemezdi.
Siyah-beyazlıların oyunun son bölümünde kazanmış olduğu penaltıdaki kararı çok doğruydu. Yenal, topa müdahale etmek istedi, ancak bunu başaramayıp Edu'yu yere indirdi. Yardımcı hakemler de çok başarılı ofsayt yorumları yaptılar. Ancak önlerindeki faul pozisyonlarında Aydınus'a yardımda yetersiz kaldılar.
Sarı-kırmızılılar ekip olma yolunda çok önemli bir mesafe aldıklarını bu maçta da gösterdiler. Karşılaşmada istedikleri zaman oyun temposunu yükseltip düşürebiliyorlar. Zorlu bir deplasmandan üç puanın yanında Baros'u da kazanarak döndüler. Çünkü Çek golcü müthiş oynadı.
Orduspor'da işler kötü gitmeye devam ediyor. Takımın başına acilen yeni bir Teknik Direktör getirilmeli. Yeni hocanın takımı ateşleyeceği de unutulmamalı. Halis Özkahya çok başarılıydı. Oyunun kontrolünü sağlarken, mükemmel avantaj yorumları da yaptı. Sarı kartlarda hatasız bir maç çıkardı.
Orduspor'un penaltı beklediği iki pozisyondaki devam kararı çok doğruydu. İlkinde Ujfalusi toptan korunmak için kolunu vücuduna yapıştırmıştı. Top gelip koluna çarptığı için penaltı yoktu. İkincisinde ise Banana-Ujfalusi mücadelesinde de herhangi bir tutma söz konusu değildi. Bu pozisyonda da devam kararı doğruydu. Bir Orduspor atağında top oyun dışına çıkmadığı halde, işaret veren yardımcı hakem Erdinç Sezertam'ın bu bayrağı hatalıydı.
Beşiktaş takımı bileğinin hakkıyla UEFA Avrupa Ligi'nde grup lideri olarak üst tura yükseldi. Başarılı performansıyla hedefi yakalayan siyah-beyazlı takım, Stoke City karşısında da çok iyi bir performans sergiledi. Özellikle Fernandes, Rüştü ve Mustafa Pektemek çok başarılıydı.
Maçın ilk devresinde Kiev'den gelen kötü haberler, İnönü Stadı'ndaki taraftarları umutsuzluğa itmiş olsa da ikinci yarıda işler değişti. Maccabi Tel Aviv'in golleriyle rahatlayan Kartal ikinci yarıda çok etkili bir futbolla İngiliz rakibini mağlup etmeyi bildi.
Polonyalı hakem Marcin Borski bazı faul pozisyonlarını atlamasının dışında başarılı bir maç yönetti. Beşiktaş'ın lehine verdiği penaltı ve Upson'a çıkardığı kırmızı kart çok doğruydu.
Stoke City'li oyuncunun penaltı beklediği pozisyonda verdiği "devam" kararı da yerindeydi.
Trabzonspor kötü gidişine "dur" demek için çıktığı maçta taraftarlarına yine hayal kırıklığı yaşattı. Zokora ve Burak’ın yokluğu çok hissedildi. Kulübeden gelen oyuncular onların eksikliklerini kapatamadılar.
Gençlerbirliği’nin çıkışı ise devam ediyor. Hurşut performansıyla göz kamaştırırken sezonun flaş ismi olacağının sinyallerini de verdi.
Meral genele bakıldığında iyi maç yönetti. Trabzonsporlu Henrique ile Gençlerbirliği’nden Yasin ve Hurşut’un penaltı beklediği pozisyonlara "devam" kararı çok yerindeydi.
Trabzonspor’un kazandığı penaltıdaki kararı ise yanlıştı. Temel eğitim sırasında hakemlere ilk öğretilen kural şudur: "Eğer top şut çekildikten sonra oyuncunun dizinden, göğsünden ya da kafasından sekerek eli veya koluna geliyorsa bu penaltı olmaz" denir. Bu pozisyonda top Aykut’un göğsünden sekerek eline geliyor. Dolayısıyla İlker Meral’in bu kararı hatalıydı.
Meral penaltı kararının şaşkınlığı içinde olacak ki bu pozisyonda Aykut’un formasını çıkararak yaptığı sportmenlik dışı hareketine sarı kart gösteremedi.
Merkez Hakem Kurulu, hakem ve gözlemci atamalarında hatalar yapmaya devam ediyor.
Göreve ilk geldiğinde maçlarda başarılı olan hakemler ve doğru rapor yazan gözlemcilerle yola devam edeceklerini söyleyen Yusuf Namoğlu bu sözünün arkasında durmuyor. Yanlış rapor yazan gözlemciler ve maç sonuçlarına etki eden hakemlere görev vermeye devam eden MHK, atamalarda da adaletli davranmıyor.
Aslında gözlemci atamalarının MHK tarafından yapılması doğru bir uygulama değil. Geçtiğimiz yıllarda gözlemcileri ayrı bir kurul atıyordu ve çok doğru işler de yapıyorlardı. En azından bu tartışmalar yaşanmıyordu. Şimdi hem davul hem tokmak MHK’nin elinde ki bu doğru bir uygulama değil. Yok eğer bu doğru uygulama ve gözlemcilere güveniyoruz diyorsanız; o zaman gözlemcilerin verdikleri notları açıklayın da görelim bakalım hangi gözlemci kime ne not vermiş.
MHK’de gördüğüm en önemli yanlış büyük takımlara şirin gözüken hakemlere tekrar görev veriyor olması. İşte size basit bir örnek... Sivasspor-Trabzonspor maçında ev sahibi takımın lehine verilmesi gereken net penaltıyı atlayan ve haftaya damga vuran Süleyman Abay’a bir sonraki hafta maç verildi. Şimdi soruyorum size; Abay eğer bu maçta