Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İngiltere, Londra’nın Woolwich bölgesinde genç bir İngiliz askerinin iki Nijerya asıllı saldırgan tarafından bıçak ve satırla, hunharca öldürülmesinin şokunu yaşıyor.
Bu sıradan bir cinayet değil tabii. Terörizmin yeni versiyonu...
İngiliz vatandaşı olan iki Afrikalının durup dururken bir İngiliz askerini öldürmesinin nedeni tamamen siyasi.
Bunu din değiştirip Müslüman olan Michael Adebolajo, eyleminin sonunda bizzat açıkladı: “İngiliz askerleri her gün Müslümanları öldürüyorlar... Bizi rahat bırakıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Göze göz, dişe diş”...
İngiltere son yıllarda birçok terör eylemlerine sahne oldu. Bombalı saldırılarda pek çok sivil öldü ve yaralandı. Genelde bu saldırıların arkasında El Kaide ve onun uzantısı örgütlerin bulunduğu belirlendi.
Sivil halka yönelik bu tür büyük çaptaki terör eylemlerinin amacı, İngiltere’nin ABD ile birlikte Afganistan’da giriştiği savaşa misillemede bulunmak, İngiliz hükümetini politikasını değiştirmesi için baskı altında tutmaktır.
Bu kez hedef siviller değil, bir İngiliz askeri idi. Eylem de büyük değil, küçük çapta idi: İki saldırgan gün ortasında saldırdı ve işi bitirdi. Hem de çok basit bir yöntemle, sadece bıçak ve satır kullanarak...

Boston ile benzerlik
Londra’daki bu olay, terör uzmanlarının deyişiyle, “yeni tip terörizm”in son örneğini oluşturuyor.
Bu geçen ay, Boston kentinde 2 Çeçen asıllı saldırganın giriştiği eylem kategorisinde sayılıyor. Tabii Boston’daki bombalı saldırı, büyük çapta idi. Ölenler ve yaralananlar sivildi. Ama yöntem olarak o eylem de uluslararası terörizmin yeni stratejisinin bir parçasıydı.
Bu stratejinin 2010’da El Kaide tarafından kendi iletişim araçlarıyla duyurulduğu söyleniyor. Bu yayınları izleyenlere ve aynı ideolojiyi paylaşanlara verilen talimat şuydu: 11 Eylül veya 7 Temmuz gibi büyük eylemler yerine, daha ufak, bireysel ve sofistike olmayan silahlarla saldırılarınızı yürütün. Karşı taraf sizi engelleyemeyecek, misillemede bulunamayacaktır...
Londra’daki saldırı bu talimata uyuyor: İki kişi, şüpheyi çekmeden, basit cinayet aletleriyle eylemini gerçekleştirdi. Boston’da iki Çeçen kardeş, evde bizzat hazırladıkları bombaları kentin merkezinde -hem de maraton sırasında- patlattı.
İki Nijeryalının, iki Çeçen gibi, El Kaide veya benzeri bir örgüte mensup olmadıkları belirlendi. Ama anlaşılan her iki halde de, bu kişiler El Kaide ve benzeri örgütlerin internetteki yayınlarını hep izlediler, terör uzmanlarının kullandığı terimle, “kendi kendilerini radikalleştirdiler”. Bu onları, kendi inisiyatifleriyle ve kendi yöntemleriyle, terör eylemlerine girişme noktasına getirdi.

İş zorlaştı
Terörizmin bu yeni modeli, terörle mücadele eden makamların işini zorlaştırıyor.
Bunda karşınızda bilinen bir örgüt yok. “Serbest çalışan” militanlar var. Bunların çoğu ülkenin vatandaşı. Kullandıkları silahlar da basit.
Güvenlik servisleri ne kadar deşseler de, bu kişileri eylemden önce teşhis edip saldırılarını önleyemiyorlar. Boston’da da, Londra’da da öyle oldu.
Terör uzmanlarının şimdi buna karşı yeni stratejiler belirlemeleri gerekiyor.