Dışişleri Bakın Ahmet Davutoğlu geçen hafta bir TV Dışişleri Bakın Ahmet Davutoğlu geçen hafta bir TV programında, Suriye’de İslamcı El Nusra Cephesi’nin eylemlerinden bahsederken, bu konuda “sebep-sonuç” ilintisinin iyi belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Bakana göre, El Nusra’nın ortaya çıkması, Esad rejiminin baskı ve zulmünün bir sonucudur. Bu militanlar, ülkedeki kaos ortamından ve uluslararası camianın hareketsizliğinden yararlanıp eylemlerini sürdürüyorlar. Dolayısıyla onların saf dışı edilmesinin yolu, Suriye’de en kısa zamanda halkı temsil eden bir yönetimin kurulmasıdır...
Gerçekten Suriye’deki ayaklanma ve kargaşa, geçen yılın başlarında El Nusra’nın faaliyete geçmesi için bir fırsat oluşturdu. Esad’ı devirmek isteyen muhalefetin ve onun askeri kanadı Özgür Suriye Ordusu’nun saflarına katılan İslamcı militanların, çok geçmeden, El Kaide ile bağları bulunduğu ve mücadeleyi kendi ideolojik amaçları doğrultusunda yürüttükleri ortaya çıktı.
***
Örgütün lideri Ebu Muhammed el Golani geçenlerde El Kaide’ye bağlılığını açıkça söyledi. El Kaide’nin Irak kolu olan “Irak İslam Devleti” adlı teşkilat da, El Nusra ile birleştiğini ilan etti.
El Nusra’nın gerçek yüzünün ortaya çıkması, özellikle ABD’yi ve de muhalefet cephesindeki laik liberal unsurları endişelendirdi. Obama yönetimi ile Batılılar, silahlar bu militanların eline geçer diye, muhalefeti silahlandırmaktan hâlâ çekiniyorlar.
Suriye içinde ve dışında El Nusra hakkında duyulan kaygının nedeni, bu militanların daha şimdiden ülkenin bazı bölgelerini kontrol etmeleri ve Esad sonrası dönemde ülke yönetimini ele geçirmeye yeltenmeleri olasılığıdır. Bu da El Kaide’nin Irak-Suriye ekseninde hâkim duruma gelmelerine yol açabilir...
***
İyi yetişmiş, disiplinli ve şehit olmaya hazır bin savaşçıya sahip olduğu ve 5 bin aktif destekçisinin bulunduğu söylenen El Nusra Cephesi, El Kaide ile bağlantısı olan diğer ülkelerdeki “yerel” radikal gruplar gibi örgütlenmiştir. Bunların yapısını çok uluslu kurumlara veya konfederasyonlara benzetenler var. Yani her ülkedeki teşkilatın, belirli bir özerkliği mevcut. Ama esasta merkezle organik bağları bulunur.
Bu şekilde El Kaide’nin etkinlik alanı Irak’tan Mali’ye, Endonezya’dan Somali’ye kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda. Yerel örgütler farklı isimler altında faaliyettedir. Genelde eylemleri, yöntemleri birbirinin benzeridir. Tabii siyasi istikrarsızlığın, kaosun ve iç çatışmaların sürdüğü ortamlar, bu militanların öne çıkmaları için bir fırsat yaratmaktadır.
***
Evet, Davutoğlu’nun da belirttiği gibi, Suriye’de böyle bir ortam olduğu için El Nusra rahatlıkla ortaya çıkabildi. Yani bir bakıma El Nusra, ülkedeki kaosun bir yan ürünüdür.
Ancak, bu gibi hallerde “sebep-sonuç” ilintisi, aynen “tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar” sorusunu çağrıştırıyor.
Suriye ve özellikle Irak bunun canlı örnekleri, militanların ortaya çıkması, kaos ortamının bir sonucu. Ama onların ortaya çıkması ve eyleme geçmesi de, kaos ortamının devam etmesinin bir sebebi...
Teşhisi koyarken, ilintinin iki yönünü de göz ardı etmemeli...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024