Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD’nin önde gelen kamuoyu araştırma kurumu Gallup, bu ayın başlarında Amerikan halkının gözünde hangi sorunların önemli sayıldığına dair bir anket düzenledi. Sorulan sorulardan biri de, terörle ilgiliydi.
Boston’daki bomba eyleminden birkaç saat önce yayınlanan rapora göre, Amerikan halkının sadece yüzde biri terörizmi ülke için “önemli bir sorun” sayıyordu.
Sayıyordu diyoruz, çünkü Boston’daki faciadan sonra herhalde pek çok Amerikalı artık terörü çok önemli bir mesele olarak görüyordur...
Aslında 11 Eylül 2001 olayından sonra gene Gallup’un yapmış olduğu bir kamuoyu araştırmasından, halkın yüzde 20‘sinin terörü önemli bir sorun saydığı sonucu çıkmıştı.
O günlerin paniği ve korkusu geçtikten sonra, ülkede bir gevşeme görüldü. Gerçi aradaki bu 12 yıl içinde, tek tük saldırılar oldu; ama bunlar daha çok iç kaynaklı ve nispeten düşük ölçekli eylemlerdi.
Boston’daki olay, ABD çapında bir “yeni 11 Eylül etkisi” yaptı. Bu kez Amerikalılar terör tehdidini artık bir “iç sorun” olarak kabul ediyorlar.

Dışarıdaki durum
Amerikan halkı için şimdiye kadar terör kendilerinden uzak bir konuydu. Bu tür eylemler daha çok Ortadoğu’da, Avrupa’da, Afrika’da, Asya’da oluyor, Amerikalılar da bunları kendi coğrafyalarının sağladığı avantajla, uzaktan izliyorlardı.
Washington özellikle kendi vatandaşları bu tür eylemlere hedef oldukları zaman terörizmle yakından ilgileniyordu. Bingazi’de Amerikan Büyükelçisi’nin öldürülmesi ve Ankara’da ABD Büyükelçiliği’ne yapılan saldırı gibi...
Son yıllarda ABD terörizmle mücadeleyi uluslararası platformda yürüttü. 11 Eylül’ün sorumlusu El Kaide’yi hedef alan savaşını Afganistan başta olmak üzere Asya ve Afrika kıtalarına taşıdı.
Boston’daki eylem -11 Eylül olayı gibi- ABD topraklarının da artık teröre karşı bağışıklığı olmadığı gerçeğini gözlerin önüne serdi.
Bu terör dışarıdan gelebildiği gibi, iç kaynaklı da olabiliyor. Son yıllarda ABD’nin çeşitli eyaletlerinde tamamen “yerli malı” terör eylemleri gerçekleşti. Bunları yapanlar aşırı dinci veya ırkçı Amerikalılar. Bunlar geniş Amerikan toplumu içinde marjinal gruplar, ama son zamanlarda oldukça tehlikeli olmaya başladılar.

İçerideki tehlike
Bu durumda Obama Yönetimi bundan sonra “terörle savaş”ı dışarıda olduğu gibi içeride de yürütmek zorunda kalacak.
Kuşkusuz ABD; bu mücadelede yüksek teknoloji dahil, pek çok imkâna sahip. Ancak uzmanların belirttiği gibi, terörizmi önlemek ve yenmek kolay değil. Güvenlik ağı ne kadar güçlü olursa olsun, saldırganlar bir yerden sızıp hedeflerine ulaşabiliyorlar.
Boston olayı, bu gerçeği yeniden hatırlattı. Ancak kanlı saldırıdan sonra Obama’nın her iki parti temsilcileriyle bu sorunu milli birlik anlayışıyla ele alması, çeşitli devlet kurumlarının etkin biçimde çalışması ve Boston halkının da soğukkanlılıkla hareket etmesi başarılı bir test olmuştur.