Nasıl olur da uluslararası camia, Suriye’deki insanlık dramına seyirci kalırken, bir iç çatışma nedeniyle Mali’ye askeri müdahalede bulunuyor?
Akla ilk gelen yanıt şu: Mali’de zengin uranyum ve altın kaynakları var. Fransa, Kara Afrika’daki bu eski kolonisindeki çıkarlarının tehlikeye düşmesini istemiyor ve dolayısıyla müdahale etmekten çekinmiyor. Oysa Suriye’nin buna benzer toprak altı zenginlikleri yok. Dolayısıyla kimse oradaki canları kurtarmak için devreye girmek istemiyor...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da hafta sonu bir konuşmasında dile getirdiği bu argümanda bir hakikat payı var kuşkusuz. Fransa’nın “hiçbir çıkar gözetmeden” sırf insancıl duygularla Mali’ye asker sevk ettiğini düşünmek saflık olur.
Ancak Suriye-Mali mukayesesinde, dış müdahaleyi mümkün veya imkânsız kılan başka birçok faktör var.
1) Mali’de meşru hükümet, ayrılıkçı isyancıların açtığı savaşa karşı Birleşmiş Milletler’den ve özellikle Fransa’dan yardım istedi. Güvenlik Konseyi oybirliğiyle bu desteği verdiği gibi, bölgeye uluslararası bir askeri güç gönderilmesini de kararlaştırdı.
Suriye’de Esad yönetiminin böyle bir talebi yok, aksine, o dış müdahaleye şiddetle karşı...
2) BM Güvenlik Konseyi’nin Mali’ye desteğine Rusya ve Çin de katıldı. Oysa Suriye meselesinde böyle bir konsensüs sağlanamadı.
Fransa Mali’ye BM kararına dayanarak hızla müdahale etti. Bunun ardından Batı Afrika ülkeleri asker gönderdi, İngiltere ve ABD lojistik destek sağladı.
3) Mali’ye askeri harekât düzenli bir orduya karşı değil, isyancı gruplara karşı yapılıyor.
Suriye’ye bir askeri müdahale yapılacaksa, onun karşısına çıkacak olan güç, iyi donanımlı Suriye ordusudur. Böyle bir müdahalede bulunanların Suriye’nin kimyasal silahlarıyla da karşılaşması ihtimali yüksek. Dolayısıyla bu, Mali’deki gibi kolayca göze alınabilecek bir harekât değil.
Kaldı ki, böyle bir zorlama halinde, Suriye’de Esad’ı desteklemeye devam eden ülkelerle de bir çatışma riski var.
4) Mali’nin altın ve uranyum kaynakları önemli. Suriye’de böyle kaynaklar yok, ama Suriye’nin Ortadoğu’da jeostratejik önemi çok büyük. Zaten Rusya ve İran gibi ülkelerin ısrarla Şam’ı desteklemelerinin nedeni de bu.
5) Mali krizi, Afrikalı (ve çoğu Müslüman) komşu ülkeleri hükümete karşı ayaklanan radikal İslamcılar aleyhinde bir tutum almaya sevk etti. Halen bu ülkelerin askerleri Fransızlarla aynı saftalar.
Suriye olayında ise komşu Arapların ve diğer Müslüman ülkelerin çoğu Esad’ın aleyhindeler. Ama onlar da Suriye’ye karşı askeri bir müdahaleye bulaşmak istemiyorlar.
Bu listeyi daha uzatmadan ortaya çıkan sonuç, Mali ve Suriye’nin içinde bulunduğu şartlar arasındaki çeşitli farklılıklardan dolayı uluslararası camianın birincisine müdahale ederken ikincisine seyirci kaldığıdır. Yani sadece altın ve uranyum yüzünden değil...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024