Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin önceki gün başlayan Avrupa-Ortadoğu turnesi ile Suriye krizi tekrar uluslararası toplumun gündemine geliyor.
Açıkçası dünya bir süredir Suriye’de olup bitenleri sadece seyretmekle yetiniyor. Oysa iç savaş ve Esad yönetiminin zulmü bütün şiddeti ile devam ediyor.
Uluslararası toplumun bu insanlık dramı karşısındaki hareketsizliğinin, daha önce bu sütunda irdelediğimiz çeşitli nedenleri var. Özellikle Rusya’nın Esad’ı desteklemekte ısrar etmesi ve ABD’nin bu işe bulaşmak istememesi gibi...
Olaylar gösterdi ki, bu iki büyük gücün tutumları değişmedikçe, bu krizin çözümü mümkün olmuyor. Ne muhalifler ve silahlı direnişçiler Esad rejimini devirebiliyorlar, ne de Esad’ın ordusu rejim karşıtlarını dize getirebiliyor.
Diğer bir deyişle bu sorunun yerel düzeyde bir “askeri çözümü” yok. Eğer uluslararası camia, örneğin Libya’da olduğu gibi, BM kararıyla bir harekâta girişseydi, belki Esad rejiminin sonu gelirdi. Ama Suriye konusunda böyle bir konsensüs olmadı. Suriyeliler kendi akıbetlerine terk edildiler...

Muhalefetteki çatlak
Şimdi planlanan bir dizi inisiyatif acaba uluslararası toplumu nihayet harekete geçirebilecek mi? Meselenin “siyasi çözümü” için bir ilerleme kaydedilebilecek mi?
Bu haftadan itibaren bir dizi siyasi girişim olacak. ABD Dışişleri Bakanı’nın Avrupa ve Ortadoğu merkezlerinde bu konuda yapacağı görüşmelerin yanı sıra, Roma’da “Suriye’nin Dostları” adıyla tanınan ve Türkiye dahil yüzden fazla ülkenin katıldığı geniş forum toplanacak. Bu arada John Kerry ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov oturup Suriye meselesinde birlikte ne yapabileceklerini görüşecekler...
Aslında bu yeni inisiyatif çerçevesinde Suriyeli muhaliflerle müzakereler planlanmıştı. Çeşitli muhalif grupları kapsayan ve birçok ülke tarafından resmen tanınan Suriye Koalisyonu temsilcileri Roma’daki “Dostlar” toplantısına katılacak, ardından Moskova ve Washington’a gidip oralarda temaslar yapacaklardı.
Bu egzersizin amacı, Esad’ın iktidardan uzaklaşması için öngörülen bir “geçiş süreci” üzerinde bir anlaşma sağlamaktır. ABD ile Rusya arasında bir süredir böyle bir formül üzerinde görüşmeler yapıldığı biliniyor.
İki hafta önce, Suriye Koalisyonu’nun başı Moaz el Katib bunları görüşmek için Roma’daki toplantıya, ardından Moskova ve Washington’a gitmeyi kabul ettiğini açıklamıştı. Yani muhalefet lideri, bir geçiş sürecini öngören siyasi bir çözümü tartışmaya hazır olduğu mesajını vermişti.

Esad’dan kurtulmanın yolu
Önceki gün, koalisyonun en geniş ve etkin grubu olan Suriye Ulusal Konseyi (SUK), sürpriz bir açıklama ile, planlanan bütün bu görüşmeleri boykot edeceğini ilan etti. SUK yayınladığı bildiride, Rusya’ya Esad’ı desteklediği için yüklendi, Batılıları da olup bitenlere seyirci kalmakla suçladı. Bu şartlar altında hiçbir siyasi toplantıya katılmayacaklarını bildirdi.
Bu Suriye muhalefetinin güçlü bir liderlikten yoksun olduğunu ve kendi içinde hâlâ tam bir birlik sağlayamadığını gösteriyor. Ne var ki bu davranışın (infialleri haklı da olsa) “Esad’dan kurtulma davası”na faydası olmayacağı açık.