Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Afrika’yı artık iç çatışmaları ve savaşları ile keşfediyoruz! Örneğin Mali’nin adını şimdiye kadar kaç kişi duymuştu. Onun haritadaki yerini kim gösterebilirdi?
Birkaç gündür Mali medyada haberlerin ön sırasında... Ülkenin bir savaş alanına dönmesi sonunda bugün artık herkes Mali diye bir devletin varlığının farkında...
Siyah kıtanın kuzey batısındaki bu 1.2 milyon kilometre karelik, yüzde 90’ı Müslüman 12 milyon nüfuslu Mali Cumhuriyeti, dünyanın en fakir ülkelerinden biri. Ama yeraltı zenginlikleri de -özellikle altın ve uranyum- bir o kadar büyük.
Bu eski Fransız kolonisi uzun yıllar kendi halinde yaşadı. 1960’ta bağımsızlığa kavuştuktan sonra da sesi pek çıkmadı.
Geçen yılın başlarında ülkenin kuzey bölgesinde ayrılıkçı bir hareket, silahlı eylemlere girişti ve bir kısım yerleri ele geçirdi. Yerel ayrılıkçılara sonradan El Kaide ve Ensar el Din gibi İslamcı militan gruplar da katıldı.

Askeri çözüm
Bu durum karşısında Mali merkezi hükümeti ile birlikte, Batı Afrika Ekonomik Topluluğu adlı 15 üyeli örgüt, harekete geçti, Fransa’yı ve BM’yi devreye soktu. Nitekim BM Güvenlik Konseyi aralık ayının sonunda, Mali’ye askeri müdahalede bulunulmasına ve 3 bin kişilik çok uluslu bir Afrika Gücü’nün oraya sevk edilmesine karar verdi.
Bu askeri güç hazırlıklarını yaparken, Kuzey Mali’deki isyancıların Güney’e doğru ilerlemeye başlaması üzerine Fransa 550 kişilik bir birlik ve bir hava filosu gönderdi.
İşte son günlerde Mali’nin dünya gündemine oturmasına yol açan son olay, Fransızların BM Güvenlik Konseyi’nden aldıkları yeni destekle, geniş askeri operasyonlara girişmeleridir.
Halen bu operasyonlar devam ederken, Nijerya, Senegal ve diğer birkaç Batı Afrika ülkesinin askerleri de savaş alanına intikal etmeye başlıyor...
Bu müdahalenin amacı isyancıların ilerleyişini durdurmak ve Kuzey’deki hakimiyetlerine son vermek. İlginç olan husus, başta isyan eden ayrılıkçıların, İslami Cihat ve benzeri radikal gruplara karşı cephe almasıdır. Zira İslamcılar ele geçirdikleri yerlerde şeriatı en koyu şekilde getirmeye başladılar.
Malililer kadar komşu ülkeleri korkutan ve harekete geçiren durum budur.

Ortak çıkarlar
Mali’de olayların birdenbire bu kadar büyümesinin ve uluslararası boyutlar almasının çeşitli nedenleri var.
1) Mali içindeki sürtüşmeler ve Kuzey’deki ayrılıkçı hareket belki dünyanın gözünde bir “iç mesele” olarak kalacaktı. Ama işin içine El Kaide ve benzeri radikal gruplar girince, bu bir tehdit olarak algılandı. Bunun bütün Mali’yi ve domino etkisiyle komşu ülkeleri de hakimiyeti altına alacağı korkusu yayıldı.
2) Uluslararası camia da bundan tedirgin olmaya başladı. Nitekim BM Güvenlik Konseyi’nde askeri müdahale kararı oy birliğiyle (Rusya ve Çin dahil) alındı.
3) Mali’nin toprak altı zenginlikleri Fransa başta olmak üzere birçok Batılı ülkenin “çıkar alanı” içinde. Bu ülkeler ekonomik ve stratejik çıkarlarını korumak için askeri müdahaleyi de göze alıyorlar.
Sonuçta bugün uluslararası topluluk (BM kararıyla) Malililerin imdadına yetişiyor. Ama öte yandan Suriye’de olup bitenleri de seyretmeye devam ediyor...