Bizde lafı bile edilmiyor, ama bütün dünya Kim’i konuşuyor... Kuzey Kore’nin 29 yaşındaki lideri Kim Jong-un’un nükleer savaş tehditleri sadece kardeş ülke Güney Kore’yi, Japonya’yı ve ABD’yi değil, herkesi korkutuyor.
Kim ciddi mi, yoksa blöf mü yapıyor? Giriştiği askeri hazırlıklar komşularını ve ABD’yi sırf korkutmayı mı amaçlıyor, yoksa nükleer silahlarını da kullanacağı bir savaşı gerçekten göze alıyor mu? Bu gerilim havası içinde, Kim’i kim durduracak?
Şimdilik her geçen gün, gerilim tırmanıyor: Kuzey Kore Güney sınırına yakın bölgede konuşlandırdığı füzeleri belirli hedeflere göre menzile oturtmuş... ABD’de Savunma İstihbarat Dairesi’nin açıklamasına göre, Kuzey Kore artık orta menzilli füzelerine nükleer başlık takabilecek kapasiteye sahip...
Bunun hafife alınacak tarafı yok. Washington’da resmi ağızlar da öyle söylüyor. Şimdiye kadar sükuneti tercih eden Başkan Obama dahi önceki gün sert bir dille Kim’i uyardı... Rusya devlet başkanı Putin “bu gerilim bizi çok endişelendiriyor” derken, Çin’in yeni cumhurbaşkanı Şi Cinping “hiçbir ülkenin kendi çıkarları uğruna bölgede kaos yaratmasına izin vermemeli” diye konuştu...
Tehlikeli oyun
Kim Jong-un bu sözlerden ne ölçüde etkilenecek?
Bu, genç diktatörün ne kadar aklı başında ve sağduyulu olduğuna ve aynı zamanda bu tehlikeli oyuna neden ve hangi amaçla giriştiğine bağlı.
Ne kadar sağduyu sahibi olduğu sorusunun cevabı yok. Kim bu işte daha çok yeni (on altı ay oldu). Ülkesi kapalı bir kutu. Kimse onu iyi tanımıyor.
Neden ve hangi amaçla böyle bir çıkış yaptığı da tam bilinmiyor. Kimine göre hedef kendisini kanıtlamak, nükleer silahlara sahip olmanın verdiği cesaretle ülkesini izole etmek ve ABD’ye meydan okumaktır. Kimine göre ise, aslında bu, Kim’in işi değil. Bu çıkışın arkasında başka güçler var, ama kim? Ordudan birileri olabilir. Ya da partiden...
Ama bir gerçek var: Kuzey Kore çok tehlikeli bir oyuna girişmiş durumda. Bu “kaza sonucu” bir savaşa da yol açabilir. Bu dehşet silahlarının kullanılacağı geniş bir savaş da olabilir, daha sınırlı, yerel bir çatışma da...
Çin işi...
Etkin bir kriz yönetimiyle böyle bir felaket önlenemez mi?
Mesele kimin Kim’i ikna edebilecek yeteneğe sahip olduğudur.
Dünyada yalnız kalmayı seçen Kuzey Kore’nin gerçek anlamda sadece tek bir dostu var, o da Çin.
Çin’in Komünist Kore ile tarihi ve ideolojik bağları var. Ona yiyecekten silaha kadar yardım eden Çin için bu ilişkiler, stratejik bir önem taşıyor. Bu sayede Beijing, Pasifik bölgesinde ABD karşısında güç dengesini sağlıyor.
Aslında Çin bölgede istikrarın bozulmasını istemez. Dolayısıyla bu krizi çözmek için devreye girebilir. Nitekim ABD de bunu istiyor.
Kısacası şimdi iş Çin’e düşüyor.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024