Putin’den sonra gene Putin...

30 Haziran 2020

Rusya’da Anayasa değişikliği için düzenlenen beş gün süreli referandum bu akşam sona eriyor. Sonucun da hafta içinde açıklanması bekleniyor.

Böyle bir halk oylaması için, sandıkların bu kadar gün açık tutulmasının nedeni, Rusya Federasyonu topraklarının genişliğidir. Böylece doğu Avrupa sınırlarından ta Pasifik sahillerine kadar uzanan 17 milyon kilometrekarelik ülkede, 110 milyon seçmene rahatça oylarını kullanmak olanağı verilmek istenmiştir.

Bu da, Rusya’da yönetimin bu Anayasa değişikliği projesine verdiği büyük önemi gösteriyor.

Referanduma sunulan metin, oldukça detaylı, 200 küsur maddeden oluşuyor. Bir bakıma bu değişikliklerle, 1993’ten beri yürüklükte

olan Anayasa yeniden yazılmış olacak.

Önerilen ve halkın onayına sunulan siyasal, idari, sosyal, kültürel değişiklikler, yarının Rusya’sının bir nevi yol haritasını oluşturacak.

Süper Başkan

Referandum metnindeki değişiklik önerilerinin en önemlisi, kuşkusuz, Başkanlık sistemine verilmek istenen yeni şekille ilgili.

Yazının Devamı

Suriye’nin hali

26 Haziran 2020

Doğu Akdeniz’de, Libya odaklı son sıcak olaylar, coğrafyanın öbür ucunda uzun süre dünya gündemine hâkim olan Suriye’deki durumu geri plana itti.

Bunda kuşkusuz Suriye’deki iç savaşın nispeten yatışmasının, siyasi alanda da fazla bir hareketin görülmemesinin büyük payı var.

Gerçekten son aylarda Suriye tablosu pek değişmedi.

Askeri alanda Rusya desteğindeki Esad rejimi, kaybettiği son ilerlemelerle pozisyonunu pekiştirdi. Ancak İdlib bölgesinde, bütün çabalara rağmen, ateşkes tam sağlanamadı, radikal gruplar etkisiz hale getirilemedi.

Bu bölgede göreli TSK’ya bağlı birliklerle cihatçılar arasında zaman zaman çatışmalar devam etti.

Siyasi alanda ise, barış sürecini başlatmaya yönelik girişimler adeta dondu: Cenevre konferansı hedefi bir yana, Astana sürecinden dahi söz edilemez oldu.

Tablonun geneline bakıldığında, aynı eski manzara görülüyor. Suriye’de Arap Baharı ile birlikte gelen iç savaş, BM kaynaklarına göre, 700 bin kişinin ölmesine, 5 milyondan fazla kişinin de (3.6 milyonu

Yazının Devamı

Bu ne biçim ittifak?

23 Haziran 2020

Doğu Akdeniz’de bir Türk fırkateyni ile bir Fransız savaş gemisinin karşı karşıya gelmesi, Ankara ile Paris arasında yeni bir gerilim yarattığı gibi, iki ülkenin içinde bulunduğu NATO’da da ciddi kaygılara yol açtı.

Türkiye ile Fransa arasındaki bu uyuşmazlık bir “ilk” değil. Yakın geçmişte Paris’in Ermeni soykırımı ve Türkiye’nin AB üyeliği konusunda takındığı malum tavır bir yana, son zamanlarda Türkiye’nin Suriye’deki askeri operasyonuna karşı çıkışları, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerde Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ve Yunanistan’a aktif desteği Ankara-Paris hattını hep gergin tutmuştur.

Ancak geçen hafta Doğu Akdeniz’de Libya açıklarında meydana gelen olay, bu tansiyona çok daha ciddi bir boyut kattı. Fransa’nın iddiasına göre bir Türk fırkateyni, Libya’ya silah götürdüğü sanılan bir kargo gemisini kontrol etmek isteyen NATO görevlisi bir Fransız savaş gemisinin yolunu kesip tacizde bulundu. Türkiye ise bu iddiayı kesinlikle reddetti. Fransa bu arada olayı NATO’ya taşıyarak bu

Yazının Devamı

Demokrasiye korona tehdidi

19 Haziran 2020

Koronavirüs salgının dünya çapında yayılmaya başlamasından bu yana sık sık duyduğumuz cümle şu: “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, her şey değişecek”.

Aslında bu ifadeyi daha makul ve gerçekçi bir şekle sokmak için, “Artık çok şey değişecek, çok şey eskisinden farklı olacak” demek gerekir. Salgından dolayı yeryüzünde nelerin değişebileceğini veya değişemeyeceğini bu köşede daha önce incelemiştik.

Nelerin değişebileceği daha şimdiden belli oluyor. Bunu hepimiz görüyor ve hissediyoruz. Günlük yaşam şeklimiz “sosyal mesafe” zorunluğu nedeniyle bir hayli değişti. Yeni kısıtlamalar, yasaklar kondu. İnsanlar eve kapanmak zorunda kaldı. Çalışma düzeni de değişti, çok insan işi eve taşıdı.

Bu arada salgın yüzünden pek çok iş yeri kapandı, çok sayıda çalışan işsiz güçsüz kaldı. Eğitim sistemi altüst oldu, okullar kapandı, öğrenciler de derslerini evden izlemek durumunda kaldı.

Koronavirüsün sarsıcı etkisinin bir alanı da, siyasi düzen oldu. Virüs, temel

Yazının Devamı

Ankara’nın Libya politikasına yön veren faktörler

16 Haziran 2020

Türkiye’nin Libya politikasının en dikkat çeken yanı, Serrac yönetimine aktif desteğini tüm zorluklara rağmen sürdürme kararlılığını göstermesidir.

Türkiye son zamanlarda bu politikasını hayata geçirirken, Serrac’ın düşmanı olan Hafter’i destekleyen ve Rusya’dan Mısır’a ve Fransa’ya kadar birçok ülkeyi kapsayan geniş bir cepheyle karşı karşıya gelmiştir.

Türkiye gerek askeri gerekse diplomatik alanda giriştiği hamlelerle, tek başına da olsa, meydan okuyan kararlı tutumunu sürdürüyor.

Erdoğan yönetimini daha baştan Serrac’dan yana bir tavır almaya iten birçok neden var. Ankara’nın böyle bir politika tercihini neden yaptığını daha iyi anlamak için, bunun belirleyici faktörlerini incelemek gerek.

***

Genelde devletlerin dış politikayla ilgili olarak aldıkları pozisyonu savunurken ortaya koydukları “resmi gerekçeler”in dışında, bir de alenen pek açıklamadıkları, ama asıl belirleyici rol oynayan birtakım “milli çıkar hesapları” vardır.

Türk hükümetinin Libya meselesinde

Yazının Devamı

Libya sorunu kritik safhada

12 Haziran 2020

Libya Başbakanı Serrac’a bağlı Türkiye destekli güçlerin cephedeki son askeri başarılarını izleyen gelişmeler Libya krizini yeni ve kritik bir noktaya getirmiş bulunuyor.

Başkent Trablus’taki Milli Mutabakat Hükümeti lideri Serrac askeri alandaki hamlesini sürdürürken, Bingazi merkezli Libya Ulusal Ordusu adlı muhalif güçlerin başındaki General Hafter’i destekleyen pek çok ülke derhal bir ateşkesin ilan edilmesi ve iki taraf arasında müzakerelerin başlaması için devreye girdi.
Askeri cephede durumunu yeni ataklarla daha da pekiştirmek isteyen Serrac, gerileyen taraf durumundaki düşmanı Hafter’in aksine, bu ateşkes çağrılarını reddetti. Bu satırlar yazılırken silahlar hâlâ konuşuyor ve bu dış destekli savaşın nasıl sonuçlanacağı kestirilemiyor.

Bilinen husus, uluslararası camianın geniş bir kesiminin ateşkes lehinde yoğun bir diplomatik kampanya başlattığıdır. Bu yönde açık bir tavır alan ve diplomatik girişimlerde bulunan ülkeler arasında Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa ve Almanya’nın yanı sıra, Rusya’nın ve

Yazının Devamı

Libya-Suriye: Benzerlikler, farklılıklar

9 Haziran 2020

Birkaç hafta öncesine kadar birçok analist “Libya yeni bir Suriye mi oluyor?” sorusunu soruyor ve iki ülkedeki olaylar arasındaki benzerliklere dikkatleri çekiyordu.

Libya’da özellikle askeri cephedeki son gelişmeler tabloyu şimdilik değiştirmiş görünmekle beraber, yukarıdaki soru henüz gündemden tamamen düşmüş değil.

Ne var ki Libya-Suriye benzetmesi, tablonun sadece bir kısmını yansıtıyor. Resmin bütününü iyi değerlendirmek için, içerdiği farklılıkları da dikkate almak gerek.

Daha açık bir deyişle, Libya-Suriye karşılaştırmasında, benzerlikler gibi, farklılıklar da göz önünde bulundurulmalı...

Türkiye açısından da, iki ülkedeki olaylar karşısındaki yaklaşımı aynı optikten değerlendirmekte yarar vardır. Yani, Ankara’nın gerek Suriye gerekse Libya politikaları arasındaki benzerlikleri, farklılıkları ile birlikte ele almak gerekir.

***

Önce Libya ile Suriye olayları konusunda “Libya yeni bir Suriye mi oluyor?” sorusuna yol açan BENZERLİKLERİ kısaca gözden geçirelim.

İki ülkede de, 2011&rsq

Yazının Devamı

Şiddetin yarattığı ikilem

5 Haziran 2020

ABD’de siyahi George Floyd’un polis tarafından öldürülmesini izleyen şiddet eylemleri ve bunları bastırmak için alınan sert tedbirler, ülke içinde olduğu gibi dünyada da farklı tepkilere yol açtı. Bunların arasında Çin’den gelen tepki, oldukça düşündürücü olduğu için, üzerinde durulmaya değer.

Bilindiği gibi, Beijing rejimi Hong Kong halkının özgürlük hareketini bastırmak için aşırı güç kullanarak özerk bölge üzerindeki hakimiyetini pekiştirmeye uğraşıyor. Bu davranış, özellikle ABD tarafından kınanmış, Washington bu olayı Beijing’i baskı altında tutmak için bir fırsat olarak kullanmıştır.

Floyd hadisesi Çin’e, ABD’nin kendisine karşı yönelttiği suçlamaları, aynen iade etme olanağını vermiştir. Çin yetkililerinin ve basının verdiği mesaj, şöyle özetlenebilir: “Şimdiye kadar bizi, orantısız güç kullanarak protestoları bastırmak, insan haklarını ihlal etmek, özgürlükleri ortadan kaldırmakla suçlayan ABD şimdi kendi

Yazının Devamı