UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde Türkiye’den sadece
18 eser yer alıyor. Bunun üzerinde durulması ve bu alanda ayrıca harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada 2019 hedeflerinden ve bu yıla ait kararlardan bahsetti. Şüphesiz 2019’un “Göbeklitepe Yılı” olarak ilan edilmesi kültür ve sanat alanındaki en önemli duyuruydu. Göbeklitepe 2011 yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmiş bu yıl da UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde kendine yer bulmuştu. Bu listede tarihin başlangıcından beri çok fazla medeniyete ev sahipliği yapmamıza rağmen sadece 18 eser yer alıyor. Bunun üzerinde durulması ve bu alanda ayrıca harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu listede yer alan diğer eserler ve listeye giriş tarihleri şu şekilde:
1. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (1985)
2. İstanbul’un Tarihi Alanları (1985)
3. Göreme Millî Parkı ve Kapadokya (1985) (Karma Miras Alanı)
4. Hattuşaş: -Hitit başkenti (1986)
5. Nemrut Dağı (1987)
6. Hieropolis-Pamukkale (1988) (Karma Miras Alanı)
7. Xanthos-Letoon (1988)
8. Safranbolu Şehri(1994)
9. Truva Arkeolojik Alanı (1998)
10. Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (2011)
11. Çatalhöyük Neolitik Alanı (2012)
12. Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (2014)
13. Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (2014)
14. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (2015)
15. Efes (2015)
16. Ani Arkeolojik Alanı (2016)
17. Aphrodisias (2017)
Malumunuz geçtiğimiz sene Truva yılıydı ve son derece verimli geçti. Kalıcı bir Truva Müzesi açıldı. Bu son derece önemli ve örnek olması gereken bir adımdı. Göbeklitepe’yle alakalı de benzer adımların atılacağına, gerekli yayınların yapılacağına inancım tam. Şu ana kadar Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi verilerine göre Göbeklitepe’yi merkeze alan akademik bir tez henüz yazılmadı. Kazıların yıllardır devam ettiği, dünya tarihini değiştiren bu arkeolojik alanla alakalı akademik çalışma yapılmamış olması akademimizin içinde bulunduğu durumu gözler önüne sermesi açısında da hayli önemli.
İnşallah 2019 yılının Göbeklitepe yılı ilan edilmesi vesilesiyle akademimiz de üzerine düşeni yapacaktır.
“Sanatçılar:Yaşamları ve Eserleri”
Bir sanat eserinin anlamanın en iyi yollarından biri sanatçının hayatına dair bilgilere sahip olmaktır. Jackson Pollock bu konuyu şu sözleriyle özetler: Bütün iyi ressamlar kendisi neyse onu resmeder.
Son zamanlarda bu alanda hayli eser Türkçeye tercüme edildi. Ama yakın zaman önce Alfa Yayınları’ndan çıkan Andrew Graham Dixon editörlüğündeki “Sanatçılar: Yaşamları ve Eserleri” diğerlerinden bir adım öne çıkıyor. Sanat tarihinde önemli yere sahip 80’den fazla sanatçının hayat hikayesi, yaşadıkları dönemin önemli olaylarına da değinilerek aktarılıyor. Kitaptaki metinlerin yazarları ise şu şekilde: George Bray, Caroline Bugler, Nick Harris, Diana Loxley, Kirsty Seymour-Ure, Jude Welton ve Ian Zaczek. Yılbaşı hediyesi olarak sevdiklerinize hediye edebileceğiniz bu kitap sanatçılar hakkında genel bilgi edinebileceğiniz vazgeçilmez bir kaynak.