İçinde bulunduğumuz durum, geçimlerini güçlükle sağlayan sanatçılar için zor geçiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bazı destekler açıkladı ama bu yetmeyebilir; koleksiyonerler, sanat hamileri, vakıf ve dernekler de harekete geçmeli.
Stephen King’in aşağıda görebileceğiniz bu tweeti yüz binlerce beğeni aldı: “Sanatçıların gereksiz olduğunu düşünüyorsanız, karantina sürecini müzik, kitaplar, şiirler, filmler ve resimler olmadan geçirmeyi deneyin!”
Usta yazar çok haklı; bunlar olmadan hayatımızı sürdürmemiz, hele içinde bulunduğumuz dönemde imkansız. Ama sanatçıların ve sanat kurumlarının içinde bulunduğu durum her geçen gün kötüye gidiyor. Zaten bazı süper-ünlü sanatçılar dışındakiler geçimlerini güçlükle sağlarken veya sanat faaliyetleriyle zaten geçinemeyip ek işler yaparlarken, içinde bulunduğumuz durum onları çok daha zorda bırakıyor.
Geçen hafta da belirtmiştim, büyük kurumlar bir şekilde ayakta kalabilirler. Ama görece küçük kurumları yakın zamanda büyük sıkıntılar bekliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı önlemler ve desteklerde dikkatimi çeken bakanlık bünyesinde yevmiyeyle çalıştırılan 3 bine yakın sanatçının sözleşmeli personel kadrosuna alınması, tiyatrolara yapılan desteklerin devamı ve meslek birliklerine verilen desteklerin yüzde 50 oranında artırılması dikkatimi çekiyor. Ama bunların yeterli olacağını düşünmüyorum. Bir an önce gerekli adımların atılması gerektiğini düşünüyorum. Tabii bütün yardımı devletten beklememek gerek. Koleksiyonerler ve sanat hamileri de bu alanda faaliyet gösteren vakıf ve derneklerle beraber elini taşın altına koymalı.
Sosyal medyadan vazgeçemeyeceğiz
Evlere hapsolmamızla birlikte alışkanlıklarımız da hızla değişiyor. Bu yeni alışkanlıklarımızdan bazıları kalıcı hale gelecek. Slavoj Zizek’ten Yuval Harari’ye birçok popüler isim tahminlerde bulunuyor. Onların tahminleri çok daha büyükken, ben ufak bir tahminde bulunacağım. Sosyal medyanın önlenemez yükselişi daha da artacak ve doyum noktasına ulaşacak. Özellikle Instagram’ın ve orada yapılan canlı yayınların karantinadan çıkıp “normal” hayatlarımıza döndüğümüzde de devam edeceğine inancım tam. Belki “normal”leştiğimiz ilk dönemlerde azalma olsa da hemen akabinde tekrar bu alışkanlıkların devam edeceğini düşünüyorum.
Ne izlesek?
Normal şartlar altında 10-21 Nisan arasında İKSV tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali gerçekleşecekti. Bütün etkinlikler gibi bu festival de süreçten etkilendi. Ama festivalin sponsorları arasında da olan Mubi iş birliğiyle 12 ödüllü film 10 Nisan’dan itibaren 30 gün boyunca mubi.com/istanbul adresinden izleyiciyle ücretsiz olarak buluşuyor.
Dünyanın en önemli tiyatrolarından biri olan Rus Bolşoy Tiyatrosu, her akşam 19.00’da bir oyunu YouTube kanalından yayınlıyor. Sadece 24 saat duran video daha sonra kaldırılıyor. Tavsiye ederim. youtube.com/user/bolshoi