Sanat dünyası pek farkında olmasa da Cumhurbaşkanlığı “İstanbul’u dünyanın sanat başkentine dönüştürenlere teşekkürlerimizle…” mesajıyla bir video yayınladı.
Yıl 2004, aylardan aralık o zaman başbakanlık görevini yürüten R. Tayyip Erdoğan İstanbul Modern’in açılışında şu özeleştiriyi yapıyordu: Siyasetin beslendiği kaynaklar arasında kültürün yerini asla yeterli bulmuyorum. Yıl 2019 bu kez Cumhurbaşkanı olarak şunları söyledi: “İki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bunlardan biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeriyse insanı zenginleştirme olan kültür sanattır. Sorun asla kültür sanata bakışımızda, bu alana verdiğimiz önemde değildir. “
Bu konuşmayı aradan geçen 15 yılından sonra gene modern ve çağdaş sanatın bu kez Anadolu’daki merkezi olmaya aday Odunpazarı Modern Müze’nin (OMM) açılış töreninde yaptı. Anlaşılan o ki Ak Parti kadroları liderinin gerisinde kalıyor, sanat alanında gerekli adımları atamıyor, belki de atılması gereken adımlarla alakalı bir mutabakatın olmaması da bu durumdaki bir etkendir. Bir de belirtmek lazım ki sanat alanında atılması gereken adımlar uzun süreli planlamayı gerektirir. Önümüzde Vehbi Koç Vakfı tarafından kurulan Arter örneği var. Finansal anlamda pek sorun yaşamayan vakıf Arter’i müze haline getirmeyi 2007’de plandı ve aradan geçen 12 yıldan sonra açıldı.
Sanat dünyası pek farkında olmasa da Cumhurbaşkanlığı “İstanbul’u dünyanın sanat başkentine dönüştürenlere teşekkürlerimizle…” mesajıyla bir video yayınladı. Teşekkür edilen kurumlardan bazıları şunlar: İstanbul Bienali, Arter, Contemporary Istanbul, Filmekimi, İstanbul Modern, Sakıp Sabancı Müzesi, Zorlu PSM, Pera Müzesi, Pilevneli Galeri, Elgiz Müzesi.
Teşekkürle karşılanıyor
Yani yapılan etkinlikler yakından takip ediliyor ve bu etkinliklerin oluşturduğu olumlu atmosfer teşekkürle karşılaşıyor. Bundan birkaç ay önce Fazıl Say’ın annesi vefat ettiğinde Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan bir taziye telefonu açtı. Bunun üzerine Fazıl Say, Cumhurbaşkanını konsere davet etti. Cumhurbaşkanı da bu davete icabet ederek Fazıl Say’ı ayakta alkışladı. Sonra sanat dünyasının seküler yobazları devreye girdi. Fazıl Say yaşadıklarına dair düşüncelerini Instagram hesabından aşağıda bir kısmını okuyabileceğiniz şu sözlerle dile getirdi:
- Cumhurbaşkanı’nın geldiği konser, Ankara’da Congresium Konser Salonu’ndaydı, tüm biletleri çoktan tükenmiş bir konserdi. Bunu “Fazıl Say, Saray’da konser verdi” diye manipüle ettiler.
- Repertuvarda kendi solo piyano eserlerim olan “Truva Sonatı”, “İzmir Süiti”, “Kara Toprak” vardı. Bunu da “Fazıl Say Dombra çaldı” diye saçma sapan çakma videolarla manipüle ettiler.
- Hayatımda verdiğim binlerce konserimde nasıl “konser selamı” veriyorsam, 18 Ocak 2019 akşamı da öyle yaptım. Bu sefer “Fazıl Say diz çöktü” diye çamur attılar. “Dönek” diyeni de oldu.
- Keşke tüm siyasiler, iktidar, muhalefet, belediyeler, pek çok sanatçıyı, müzisyeni, tiyatrocuyu gidip yerinde seyretse. Sanat ile iç içe olsa. Halkın sanata ilgisini teşvik etse. Keşke…
- Benim için çok can acıtıcıydı, yıpratıcıydı, kırıcıydı. Aylarca içime kapandım. Geldiler, seyrettiler diye bizim tüm hayatımızın ideolojisi mi değişir? Bu nasıl bir saçmalıktır?
Şimdi soruyorum ortada bu yorumlar, hakaretler varken problem sanat dünyasında mı yoksa bu ülkeyi yönetenlerde mi? Cevabı herkes biliyor ama önemli olan cevabı kapalı kapılar ardında değil herkesin içinde verebilmekte.