Mihri’nin sanatsal üretimini yaşadığı dönemin tarihi bağlamı içerisinde aktaran “Modern Zamanların Göçebe Ressamı” sergisi sadece sanatçıyı değil o dönem Türkiye’sini ve dünyayı anlamak açısından da son derece başarılı.
Mihri Müşfik, Mihri Hanım, Mihri Rassim, Mihri Rasim Pasha, Mihri de Rassim Vizri, Prenses Alciba Rassim Pasha ya da sadece Mihri. Adının yazımında bile farklı yaklaşımların olduğu Türk resim tarihinin ilk önemli kadın ressamı olarak kabul edilen Mihri’yle alakalı kapsamlı bir sergi geçtiğimiz haftalarda Salt Galata’da sanatseverlerin dikkatine sunuldu. Salt Galata’da açılan sergide sanatçının adı sadece Mihri olarak kullanılarak kafa karşıkılığının önüne geçilmek istenmiş. “Mihri: Modern Zamanların Göçebe Ressamı” başlığını taşıyan ve 9 Haziran’a kadar açık olan sergide sanatçının eserleriyle birlikte hayatına dair izler de görüyoruz. Serginin araştırmacıları Gizem Tongo ve Özlem Gülin Dağoğlu.
Serginin adından da anlaşıldığı üzere Mihri hayatının büyük kısmını doğup büyüdüğü bu topraklardan uzakta göçebe olarak geçirdi. Roma, Paris ve New York’ta yaşadı, eserler üretti, öğrenciler yetiştirdi.
Belki buralardan uzakta olduğu için, belki de kadın olduğu için, belki de ailesinden dolayı Türk sanat tarihi yazımında gerekli ilgiyi görmedi. Salt Galata’da açılan bu sergi sanatçıya bakışın değişmesinde ve daha anlaşılır olmasında şüphesiz büyük katkı sağlayacaktır. Ayrıca sergiyi hazırlayanlardan Özlem Gülin Dağoğlu’nun 2017 yılında bitirdiği doktora tezinin ve Berna Gençalp’in yönettiği “Mihri Kim?” isimli belgeselin yakın zamanda yayınlanacağını göz önüne alırsak Mihri’ye yönelecek ilgi yakın zamanda artarak devam edecek.
Birçok talebe yetiştirir
1885 yılında dünyaya gelen Mihri ilk resim eğitimini 2. Abdülhamid Han’ın saray ressamı İtalyan Fausto Zonaro’dan alır. Sanat eğitimine devam etmek için yirmili yaşlarının başında Roma’ya gider, oradan da Paris’e geçer.
İstanbul’a döndüğünde 2. Meşrutiyet ilan edilmiştir. Bu dönemde birçok siyasetçiyle tanışır. 1914 Ekim’inde Osmanlı kadınlarının güzel sanatlar eğitimi almasını sağlayacak İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nin açılmasına önayak olur. Ve 1915 yılında da okulun müdiresi olur. Burada birçok talebe yetiştirir.
1927 yılında hayatının sonuna kadar yaşayacağı ABD’nin New York şehrine yerleşir. Birçok sanat tarihçisi ve araştırmacının belirttiği gibi orada büyük sıkıntılar çekmez. Tabi ki her göçmen, her kadın, her ressam gibi sıkıntılar çekmiştir ama onun yıkımında neden olacak sıkıntılar değildir bunlar. Yaklaşık 50 yıl süren sanat kariyeri boyunca ağırlıklı olarak portre çalışan Mihri, Tevfik Fikret’ten Nigar Hanım’a, Abdülhak Hamit Tarhan’dan Hüseyin Cahit Yalçın’a, Ahmed Rıza’dan Mustafa Kemal’e, Benito Mussolini’den Woodrow Wilson’a, Franklin Delano Roosevelt’ten Thomas Edison’a kadar onlarca ünlü kişinin resmini yaptı. Maalesef yaptığı resimlerin büyük kısmının nerede olduğunu bilinmiyor.
Mihri’nin sanatsal üretimini yaşadığı dönemin tarihi bağlamı içerisinde aktaran “Modern Zamanların Göçebe Ressamı” sergisi sadece sanatçıyı değil o dönem Türkiye’sini ve dünyayı anlamak açısından da son derece başarılı. Sergide sanatçının eserlerine hakkında çıkan yazılar ve gazete kupürleri de eşlik ediyor. Sergiyi gezmeden önce Salt Kütüphanesi’nde de bulabileceğiniz Toplumsal Tarih dergisinin mart sayısında yer alan dosyayı okumanızı tavsiye ederim. Böylelikle sanatçıyı serginin fiziki sınırlarına takılmadan daha geniş bir alanda anlamak mümkün olacaktır.