“Anadolu Selçuklu Sanatının Geometrik Dili” isimli eser, İslam sanatında geometrik desenlerin sadece süsleme boyutunun değil, felsefi yönünün de ele alınması gerektiğine işaret ediyor.
İslam sanatı ve/veya İslami sanat denildiğinde akla ilk başta hat, ebru, tezhip gibi kitap sanatları geliyor. Ama İslam medeniyetinin kitap dışındaki önemli sanat unsuru olan mimarideki yaklaşımlar, maalesef biraz göz ardı ediliyor. Son yıllarda özellikle bazı kamu binalarında kullanılan Selçuklu motiflerinin toplum nezdinde birtakım farkındalıklara neden olduğuna inanıyorum.
Daha önce özellikle Batılı ve/veya Batıcıl gözle bu geometrik desenlerle alakalı bazı çalışmalar mevcut. Bunların büyük kısmı Endülüs’teki uygulamaları konu ediniyor. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nde bulunan Timur İmparatorluğu’ndan kalma “Topkapı Parşömeni” de bu alandaki önemli kaynaklardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu, bir tomar parşömen konusunda Harvard Üniversitesi’nden Osmanlı sanatı ve mimarisi alanında görevli Gülru Necipoğlu’nun 1995 yılında İngilizce yayımladığı ve hâlâ Türkçede maalesef yer almayan bir kitabı var. Lakin bu alanda, Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemine ilişkin bir çalışma yoktu. Yoktu diyorum; çünkü bir süre önce Ketebe Yayınları’nın 300. kitabı olarak yayımlanan Serap Ekizler Sönmez’in “Anadolu Selçuklu Sanatının Geometrik Dili” isimli çalışması, bu alandaki eksikliği büyük oranda kapatıyor.
Ketebe Yayınları
Kitabın mahiyetine geçmeden önce kısaca Ketebe Yayınları’ndan bahsetmek isterim. İki yıl önce yayın hayatına başlamış olmasına rağmen, kısa sürede dikkat çeken bir çizgi oluşturdu. Yayınevinin Genel Yayın Yönetmeni Furkan Çalışkan, “Bir yayınevi kurmak bir kütüphane inşa etmekle aynı şey” diyerek nasıl bir yaklaşımda bulunduklarını açıklıyor. Farklı serilerle yayınlanan kitaplar birleştiğinde ortaya bütünleşik bir resim çıkıyor. Bu da her yayınevine bu kadar kısa sürede nasip olabilecek bir başarı değil. Kitaba sadece içeriği için değil fiziki durumunu da dikkate alarak ve küçük bir koleksiyoner olarak Exlibris serisinin benim için son derece önemli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sınırlı sayıda ve her biri numaralı olarak satışa çıkan bu seri, ilerleyen yıllarda kitap koleksiyonerlerinin önemli parçaları arasında yer alacak.
Felsefi yönü
İslam sanatında geometrik desenler denildiğinde birçoğumuzun aklına sadece işin süsleme boyutu geliyor. Ama bu yaklaşım maalesef yanlış. 3 ciltlik ve yaklaşık 1500 sayfadan oluşan kitabın girişinde Serap Ekizler Sönmez, “Konunun felsefi yönü de ele alınmalıdır. Zira bilim-sanat insanları, bu desenleri şüphesiz bir düşüncenin yansıması olarak çizmiş ve uygulamıştır. Geometrik desenler, nazarın (yani bakışın S.K.) önce noktaya odaklanması, ardından nokta etrafında dönen daireye yansıması ve bu yolla düşüncenin sürekli daha girift bir hal alarak genişlemesi döngüsü içerisinde, fizik ve metafizik boyutu birlikte düşünülmelidir.”
Yazar ve araştırmacı Serap Ekizler Sönmez bu alanda daha önce yeterince çalışılmadığı için yapılan çalışmanın ilerlemeye muhtaç olduğunu belirterek son derece açık fikirli bir yaklaşım sergiliyor. Asla bitmeyecek bir alan söz konusu olduğu için, ne kadar çalışma yapılırsa her daim bazı konular eksik kalacaktır.
Hiç şüphesiz fotoğraflar ve çizimlerin yer aldığı, 23 şehirden 118 farklı desenin ele alındığı bu çalışma büyük bir eksikliği giderecektir. Ayrıca bu topraklarla bağ kurarak çağdaş sanat alanında eser vermek isteyen sanatçılara da ilham verebilecek bir çalışma var karşımızda. İlgilisine ulaşması dileğiyle.