2010 yılından itibaren İstiklal Caddesi’nde galeri olarak faaliyetlerini sürdüren Arter artık yeni adresi olan Dolapdere’de
Basın öngösterimi vesilesiyle keşfetme fırsatı bulduğum müzeyi 13 Eylül’den itibaren sanatseverler de görebilecek. Vehbi Koç Vakfı tarafından kurulan ve çağdaş sanatı merkeze alan müzenin Türkiye’de sanatın daha fazla gündeme gelmesine katkı sağlayacağını düşüyorum. Zaten Arter bu amacını şu sözlerle belirtiyor: Herkes için erişilebilir bir kültür ve yaşam platformu olmak.
Öncelikle bu ölçekte bir çağdaş sanat müzemiz daha önce yoktu. Toplam kapalı alanı yaklaşık 18 bin m2 olan müze 6 kata yayılan 6 galeri ve terasıyla yaklaşık 4 bin m2 sergileme alanına sahip. Bu müzeyle birlikte çağdaş sanata erişimin ve ilginin artacağını düşünüyorum.
Öğrenme programı olacak
Müzeyle alakalı en büyük endişe ve tartışma konusu, bulunduğu lokasyonla alakalıydı. Şehrin merkezine yakın ama biraz da kenarda kalmış bir muhit olan Dolapdere’nin dönüşümünü ve değişimini nasıl etkileyecekti? Arter’in kurucu direktörü Melih Fereli’nin basın toplantısında da belirttiği gibi bunu biraz da zaman gösterecek lakin Arter’in böyle bir amacı ve misyonu bulunmuyor. Amaçlanan mahalenin ve mahallelinin sanatsal anlamdaki dönüşümü.
Müzenin tasarımını yapan dünyaca ünlü mimarlık firması Grimshaw son derece başarılı ve dikkate değer bir proje ortaya koymuş. Sergileri gezdiğimde ise küratöryel yaklaşımın mimariye saygılı bir yaklaşım sergilediğini, boşluk ve doluluk oranları arasında belirgin bir denge kurulduğunu gördüm. Bunda doğal olarak kamuoyuna yeni sunulan bir binayı sunma ve bu binayı da bir sanat eseri olarak konumlandırmanın etkisi olduğunu düşünüyorum.
Arter bir çağdaş sanat müzesi olmasına rağmen diğer sanat dallarına da yer verecek. Sahne sanatları, klasik, çağdaş ve elektronik müzik, film gösterimleri, dijital sanatlar gibi pek çok etkinliğe evsahipliği yapması planlanıyor.
Ayrıca Arter’de bir öğrenme programı da yer alacak. Bu kapsamda yorumlama etkinlikleri de düzenlenecek. Sıklıkla düzenlenecek bu etkinlikleri takip etmek için kurumun sosyal medya hesaplarını takip etmekte fayda var.
Kütüphane iki katlı
Yurtdışındaki müzelerde sıklıkla görüp imrendiğim kitap ve hediyelik eşya satan dükkan hem yurtiçinden hem de yurtdışından tatmin edici bir seçkiyi barındırıyor. Son olarak kütüphaneye de değinmek gerekiyor. İlk etapta bu boyutta bir müze için küçük görünebilecek bir kütüphanesi olduğunu itiraf etmem gerekiyor. Bu açıdan beni biraz hayalkırıklığına uğrattı. İki kattan oluşan kütüphanenin alt katında mevcut sergilerle ilintili kitapların yer alması ve bu kattaki kitapların yeni sergilerle birlikte değişecek olması kütüphanenin fonksiyonelliği açısından son derece ince düşünülmüş bir yaklaşım.
Müzenin açılış sergileri tam 7 tane.
Bu sergilerle alakalı izlenimlerimi ilerleyen haftalarda paylaşacağım. Müzenin 2 Ocak’a kadar herkese, bu tarihten sonra ise daimi olarak 24 yaş altındakilere ücretsiz olduğunu hatırlatırım.