Barış Manço’nun vefatının 20. yılı nedeniyle 14-15 Şubat tarihlerinde “Bir Dünya Barış’ı” adı altında etkinlikler düzenlenecek.
Türkiye’deki en büyük problemlerden kanaatimce birisi toplumun önde gelen kişilerinin konumlandırılmasıyla alakalıdır. Bazı isimler her kesim tarafından çok sevilmesine rağmen onları niçin sevdiğimiz, toplumsal yapının içinde nereye denk geldiğini bilmediğimiz için bu kişileri anlamakta, anlamlandırmakta zorluk da çekiyoruz. Bence bu kişilerin başında Barış Manço geliyor. Vefatının üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hâlâ çok büyük kitleler tarafından şarkıları sevilerek dinlenmeye devam ediyor. Sadece ölüm yıldönümünde de değil her an karşınıza bir Barış Manço şarkısı çıkabilir ve bir anda kendinizi ona eşlik ederken bulabilirsiniz. Hatta şarkıları sadece o hayattayken onu dinlemiş kişilerce değil yeni gelen kuşaklar tarafından da dinlenmeye devam ediyor. Bugünün çocukları da “Arkadaşım Eşek” şarkısını dinleyerek büyüyor. Gelecek adına ümit verici.
Sergi, panel, konser
Bütün bunları niçin anlatıyorum? Vefatının 20. yılı nedeniyle 14-15 Şubat tarihlerinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Üniversitesi ve Barış Manço Derneği tarafından “Bir Dünya Barış’ı” adı altında bir dizi etkinlik düzenlenecek. 14 Şubat’ta İstanbul Üniversitesi’nde Barış Manço’nun sanatına akademik bir bakışla yaklaşılacak. Üç oturumda yapılacak sempozyumun açılışında Prof. Umay Günay “Türk kültürünün bilgi ve kültürel şifre taşıyıcısı olarak Barış Manço” başlıklı konuşmasını yapacak. Oturumlardaki bildirilerden bazılarının başlıkları şu şekilde:
- ”Dağlar Dağlar” parçasından hareketle dağın halk kültürümüzdeki yeri
- Dağ ekseninde Barış Manço’nun şamanik yolculuğu
- Geleneksel tahkiye üslubunun çağdaş bir temsilcisi
- Gelenekten geleceğe uzanan bir köprü: Barış Manço
Bu sempozyumdaki bildiriler umarım matbu olarak da meraklısının hizmetine sunulmak maksadıyla neşredilir.
15 Şubat’ta ise Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda moderatörlüğünü İzzet Öz’ün yapacağı “20 Yılın Ardından Barış’a Özlem Paneli” yer alacak. “Barış’ın Dünyası” başlığını taşıyan sergi Lütfi Şen küratörlüğünde gerçekleşecek. Bu sergide Barış Manço’nun sadece kişisel eşyaları yer almayacak, güzel sanatlardaki sanatsal çalışmaları ve ayrıca sanat koleksiyonundan bazı eserler de Barış Manço’nun dünyasını anlamamıza yardımcı olacak. Son olarak 15 Şubat cuma akşamı saat 20.00’de muhteşem bir konser bizi bekliyor. Manço’nun oğlu Doğukan ve beraber müzik yaptığı dostları sahne alacak. 80 kişilik orkestra ve koronun yer alacağı konserde hepimizin ezbere bildiği şarkılar söylenecek. Kaçırmamak lazım.
Orhan Pamuk’un “Balkon”u
22 yaşına kadar ressam olmak için çabalayan Nobel Edebiyat Ödül’lü romacımız Orhan Pamuk’un evinin balkonundan çektiği fotoğraflardan oluşan sergisi Yapı Kredi Kültür Sanat binasında açıldı. Serginin küratörü Alman yayıncı Gerhard Steidl aynı zamanda bu fotoğraflardan oluşan kitabın da yayıncısı. Pamuk’un sergisi büyük çoğunluğu 2012-13 yılları arasında aynı noktadan farklı lenslerle çektiği yaklaşık 8 bin 500 fotoğrafın yaklaşık 600’e düşürülmesiyle oluşmuş. Kendisini bir fotoğrafçı olarak da tanımlayan Pamuk bu fotoğraflar için şu sözleri kullanıyor: “Bu manzarada benim ruhsal durumumu yansıtan ve tarifi zor derin duygularımı gözler önüne seren bir şeyler var.”
Bir Orhan Pamuk anlatısı gibi de okunabilecek bu fotoğraflar bir öykü anlatıyor, gizli şeylerin öyküsü.
Son derece geleneksel bir sergi ve kitap olmasına rağmen bir yazarın farklı bir disiplinde eser vermiş olması son derece önemli bence.
Ayrıca kitabın ebatı alışageldiğimiz fotoğraf kitapları gibi büyük boyutlu değil, böylelikle tek elinizle tutup rahatlıkla sayfalarını çevirebiliyorsunuz.