Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sigarayı bırakma sözü verip bırakmamak boşanmada kusur sayıldı. Evlenmeden önce, evlenince sigarayı bırakacağına söz verdiği halde bu sözü tutmamak kusur oluşturuyor

Sigaranın sağlığa zararlarını yazmak köşemizin formatına uygun değil, zaten bilmeyen de yok. Kapalı yerlerde sigara içme yasağına rağmen sigara içmenin kesemize de zararı var, para cezası 188 TL’den başlıyor.

Sigarayı bırakma sözü verip de bırakmamanın şimdi de hukuki zararı ortaya çıktı, boşanmada kusur sayılıyor.

Ne düşündüğümü sonunda yazacağım. Önce olayı bir özetleyelim. Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, karı ve koca karşılıklı boşanma davası açarlar. Koca, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine, kadın ise 162’nci maddesinde yer alan “pek kötü muamele” ve “onur kırıcı davranış” sebebine dayanır.

Haberin Devamı

Davacı koca, eşinin sigara gibi kötü alışkanlıkları olduğu hâlde sigara kullanmayacağını vaat ederek kendisini evlenmeye razı ettiğini, ancak kötü alışkanlıklarından vazgeçmediğini iddia eder.

Davalı kadın ise iddiaların asılsız ve çarpıtılmış ifadeler olduğunu, zaman zaman sigara alışkanlığını terk edip yeniden başladığını ancak son olaylara kadar sigaranın hiçbir zaman evliliklerini boşanma aşamasına getirmediği yönünde savunma yapar.

Yerel mahkeme, kadının evlenmekle sigarayı bırakacağı konusunda söz verdiği ancak sigarayı bırakmaması ve davacıyla bu konuda sürekli tartışması nedeniyle az da olsa kusurlu olduğu (asıl kusur kabul edilen diğer davranışlara bu köşe yazısında yer verilmemiştir) kanaatine varır. Kocanın açtığı boşanma davasını kabul eder. Kadının açtığı dava ise şiddet uygulama, kocanın boşanma davası açmasından sonra meydana gelmiş gerekçesiyle reddedilir.

Karar temyiz edilir ve dosya Yargıtay’a gider. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kocanın, eşine fiziki şiddet uyguladığı ve hakaret ettiğini, hakkında ceza davası açıldığını ve kocanın mahkum olduğunu belirtir.

Hiç şüphesiz, kocanın eşine yönelik ağır hakaret ve fiziksel şiddete ilişkin eylemleri onur kırıcı davranış oluşturur ve bunlar Türk Medeni Kanununun 162. maddesindeki “pek kötü muamele” ve “onur kırıcı davranış” boşanma koşullarını oluşturur. Kadın, kocasını affetmemiş, affettiğine dair boşanma davasına bir beyanı olmamıştır. O halde kadının açtığı boşanma davasının Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddi doğru olmamıştır.

Haberin Devamı

Tespit gerekir

Sigara içmek bir boşanma sebebi olamaz. Müstakbel eşinin sigara içtiğini bilerek evlenen bir kimse, evlendikten sonra eşinin sigara içtiğini ve tüm ısrarlarına rağmen bırakmadığını ileri sürerek, boşanma davası açamaz. Çünkü eşinin sigara içtiğini bilerek ve eşini öyle kabul ederek evlenmiştir.

Ancak, “Evlenince sigarayı bırakacağım, söz veriyorum” dedikten sonra sigarayı bırakmama, kusur sayılır ve hakimin yapacağı araştırmaya göre diğer eş için ortak hayatı çekilemez hale getirip getirmediğinin de tespiti gerekir.

Elbette bu konuda mahkemelerimiz titiz davranmalıdır. Sigaraya katlanamamanın boşanmaya göre çok daha hafif fedakarlıkla bulunacak çözümleri vardır. Mutlu bir evlilik karşılıklı fedakarlık gerektirir.

Haberin Devamı

98 köpek beslemek kiralık bahçeli evden tahliye sebebi

Hayvan beslemek yasal. Sevgi yönü bambaşka. Ama bazen bu abartı haline gelebiliyor. Mesela, kiralık bahçeli evde 98 tane köpek beslemek, Yargıtay kararına göre tahliye sebebi.

Sayın Mert Eviçok, iki katlı evlerinden birisini, Bayan Ceylan Hayvansever’e sözlü olarak kiralar. Daha sonra, kiracısı Bayan Ceylan Hayvansever’in evi kullanım amacına aykırı olarak kullandığını ve bahçeyi hayvan barınağına çevirerek yüze yakın sahipsiz köpeği bahçede barındırdığını, hayvanların bazılarının bahçede bazılarının ise hem kiralananın hem de kendisinin kullandığı evin verandalarında başı boş olarak dolaştığını, bu sebeple kendisinin ve ailesinin bahçeyi kullanamadığını, gerek köpeklerin havlamaları gerekse de etrafa yayılan kötü koku nedeniyle komşularının rahatsız olduğunu ve komşuları ile aralarının bozulduğunu, kiralananın bu şekilde kullanılmasının sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini ve sözleşmeye aykırılığın giderilmesi hususunun 01.09.2014 tarihli ihtarname ile kiracısı Ceylan Hayvansever’e bildirildiği halde sözleşmeye aykırı kullanımın devam ettiğini, kira sözleşmesinin feshi ile kiracısının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini dava eder.

Kiracı Bayan Ceylan Hayvansever, sözlü kira sözleşmesine göre ev sahibi Sayın Mert Eviçok ile kiralananın kendisi, ailesi, kedileri ve köpekleri için yaşam alanı olarak kullanılacağı hususunda anlaşmaya varıldığını, evin ve bahçenin kiralama şartlarına ve amacına uygun olarak kullanıldığını, hayvanların bakım ve temizliğinin yapıldığını, davacının iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini ister.

Olay Yargıtay’a kadar gider. Yargıtay, kiralanan taşınmazda 98 adet köpeğin bakıldığı, köpeklerin havlamaları ve koku nedeniyle gerek ev sahibinin gerekse komşularının rahatsız olduğu, evin ve bahçesinin köpek barınağı olarak kiralanmadığı, açıktan fena kullanım şartlarının oluştuğu dikkate alınarak evin tahliyesine karar verilmesi gerektiğini belirtir.

Ben burada Bayan Ceylan Hayvansever’e sitem edeceğim. Hayvanları sevmek ve sahipsiz olanlara barınacakları bir yer temin etmek saygı duyulacak ve desteklenecek bir davranış. Ama şimdi sizin tahliyenizden sonra, gidip kolayca başka bir ev kiralayıp orada oturabilirsiniz. Ya Sayın Mert Eviçok’un evini kiraladıktan sonra getirdiğiniz 98 köpek nerede barınacak?

Yeni hukuk kitapları

Bugün tanıtacağımız hukuk kitabı, hepimizi ilgilendiriyor. İlhan Kara’nın “İmalatçının Ürün Sorumluluğu” başlıklı kitabı. Bu sorumluluk, sadece imalat ürünlerine verilen garanti sorumluluğu olarak algılanmamalı. Garanti sorumluluğu, üründeki ayıpların giderilmesi ile ilgili. Ama bir de ürün güvenliği sorumluluğu var. İlhan Karar uygunsuz ürünler nedeniyle zarar gören tüketicinin, tüketici sayılmayan nihai kullanıcıların ve üçüncü kişilere ne tür hukuki korunma sağlandığını 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu kapsamında ele almış. Güvenli ürünün ve uygunsuz ürünün ne olduğunu, imalatçıların kusursuz sorumluluklarını, zarar görenlere ödenecek tazminattan imalatçı dışında kimlerin sorumlu olduğunu, hangi tür zararların tazmin edileceği anlatılırken, Avrupa Birliği Direktiflerinden de yararlanılmış.

Bir ürün imal eden ve ürün kullanan herkesi ilgilendiren bir kitap.